Giriş
(35)

Çalışanı zor durumda bırakmadan halletmece

Shepard
Ofiste sorun yaşar gibi olduğumuz bir çalışanımız(kadın) var. Çok iyi davranıyoruz, bağırmıyoruz, yanlış yaptığında kızmıyoruz(elimizdeki müşteriyi kaybettirdiğinde de). İstediği zaman istediği kadar avans veriyoruz, yemek ücreti de veriyoruz ama biz yemek yerken ona da söylüyoruz. İstediği gibi çal
Ofiste sorun yaşar gibi olduğumuz bir çalışanımız(kadın) var. Çok iyi davranıyoruz, bağırmıyoruz, yanlış yaptığında kızmıyoruz(elimizdeki müşteriyi kaybettirdiğinde de). İstediği zaman istediği kadar avans veriyoruz, yemek ücreti de veriyoruz ama biz yemek yerken ona da söylüyoruz. İstediği gibi çalışıyor ve mola verebiliyor. Karışmıyoruz işine. Çok da güzel çalışıyor. 10 gün gelmedi maaşını tam verdik, arada bir gelmiyor yine aynı maaşını veriyoruz.

Şimdi bunları yazdım ki nasıl davrandığımızı bilin diye. Huzurlu bir ortam sağlıyoruz çalışanlarımıza. Bu çalışınamız kendisi de söylüyor burası benim için cennet, işimden memnunum vs. diye. 8 saat iş. Cumartesi 5 saat. Pazar, bayram, resmi vs tatil.

Sorun ise şu. Saatinde gelmiyor(ofisi kendisi açıyor), saatinde çıkıyor. Dediğimiz işleri yapmıyor, öncelik ver dediğimiz şeylere öncelik vermiyor. WhatsApp Business'a şirket hattını geçirdik ama geri bireysele çevirdi. Haftada bir gün gelmiyor bir bahane ile. Gruptan mesaj atıyoruz cevap vermiyor. Günde 1 saat molayı 2 saat olarak kullanıyor. 2 ay önden gidiyor maaş avansı olarak.

Tabii açıkça bunları konuştuk. Ortaklar(erkek), ben ve o. Tamam dikkat ederim demek yerine küçümseyici bir tavırla işler yürüyor siz ona bakın, iş kalmadı, ben biliyorum iş olsa o gün gelirdim, başka bir şey yoksa işime döneceğim, saatlere mi takılıyorsunuz vs dedi. İyi dedik.

O günden beri triplerde. Selam vermiyor, almıyor, cevap vermiyor bazı mesajlara, yine geç geliyor. Bir şey değişmedi. Telefon ile aradım. Beni sorunu olan ortak arasın, siz aramayın dedi. Saat konusuna da başka çözüm yok ben böyleyim dedi. İyi dedim.

Maaşta 2 ay önden gittiği için ay başında para vermek istemiyoruz. Bir miktar para vermezsek düzeni de bozulabilir. Kendisi gibi trip atar olmak istemiyoruz. İşin içinden nasıl çıkacağız bilemiyorum. Bu kadar güzel davranmamıza rağmen bu çalışan bize düşman olabildi.

Lan biz ne yapacağız bu kişiyle? İnsancıl kimseyi kırmadan üzmeden...
0
Shepard
(27.11.24)
Avans için yazılı kağıdınız var mı? Maaş avansı olduğu, maaşından mahsup edileceği yazıyor mu? Yoksa dava açıp maaşını da alabilir ayrıldıktan sonra.

Ne hakkı varsa verip çıkartacaksın. İlla olumlu olumsuz konuşmak gerekmiyor. Bugün senin son günün, seninle devam etmeme kararı aldık. Tüm haklarını alacaksın. Anahtarını, kartını vs. al, gönder.
0
gabe h coud
(28.11.24)
Ne yaparsanız yapın yaklaşımı ve çalışma biçimi değişmeyecek. Buna göre aksiyon almanızı öneririm.
0
hebanon
(28.11.24)
profesyonel davranmadığınız birinden profesyonel davranmasını beklemeniz zaten başlıbaşına ironi. insancıl, paylaşımcı, pozitif vb. yöneticilik bu anlattıklarınız değil ki. sizin işveren olarak davranış şekliniz baya mahalle bakkalı mehmet amca. bütün bu profesyonellik dışı yönetim şeklinin bir sonucu olarak maalesef süreç çirkinleşecek. kendinizi size karşı açılacak olan davaya da hazırlayın. işe gelmediği günler için herhangi bir tutanak tutulmadıysa, verilen avanslar için avans formu düzenlenmedi ve bordrolarında gösterilmediyse vesaire hiç bir şansınız yok.
0
Phoebe
(28.11.24)
elemana iyi davranmayacaksın ben bunu gördüm iş yaşamımda, ha gerçekten düzgün biridir ama arada sorunları olur tolere edilir o farklı, bu kafada küçümseyici bakan adamı kovun siz zarar görürsünüz, bir örnek vereyim ilk çalışma hayatımın başlarında elemanı dış görevlere gönderirdim, halleder dönerdi çok saatine takılmazdım yarım gün geçirirdi, kendi askerlik yüzündne çıktı yerine gelen eleman aynı işi 1 saatte halledip dönüyor çok sonra öğrendimki at yarışına gidiyormuş işini halledip,kalan işlerinede mesai veriyorduk iyi niyetten. fazla iyi niyet her türlü kaybettirir bir şekilde yollayın
0
eja
(28.11.24)
herkes süper disiplinli olmadığı için kadın da ortama uyum sağlamış diye anladım. vaktinde gelmiyor, ofisi kendi açıyor demişsin. demek ki geri kalanlar çok daha geç geliyor. herkes dünya dikime minare gözüme takılırken sırf bu kadından disiplin beklemişsiniz gibi terslemiş sizi. e seni de biliyoruz. yiyosa çıkarın derim.

daha önceki iş yerimde arada 15 dk geç gelen bir kadına bunu yapmaya kalkan şef oldu. kadın çıkardı, diğer tüm elemanların sigara molalarını yazdığı defteri önüne koydu. şef ve molacı kankalarının 3 saat masa başında durmadığını ispatlamıştı.
0
titanyum22
(28.11.24)
fazla iyilikten tepenize çıkmış, sepetleyin gitsin.
0
orpheus
(28.11.24)
Duyuru bana pek inandirici gelmedi

Ayrica kadin isci degil bariz cunku babasinin yeri olsa bile bu kadar eli seyinde davranamaz bu nasil bir genislik abi boynuna altin madalya takin bide tavirlarindan dolayi isterseniz

Disarida milyonlarca issiz var canavar gibi calisacak haline sukredecek postala gitsin direk memlekete hayirli olur
0
Zetnikov
(28.11.24)
hocam bu duyurun bana da inandırıcı gelmedi. duyuruda çizdiğin bıçkın, kadınlara karşı her şekilde çat çat lafını söyleyebilen, her fırsatta doğrucu profilinle duyurudaki tavrın zerre uyuşmuyor.
0
sir william jones
(28.11.24)
@Shepard

Ben seni kadın düşmanlığıyla suçlamadım, zaafla da suçlamadım. İhtimalleri ortaya koyuyorum. Çünkü iş hayatında bir kadına bu kadar iyi, bu kadar düşünceli davranıldığı görülmemiştir görülemez, karşılığında bir menfaat beklentisi yoksa.

Kendi iş hayatımdan örnek vereyim, konser vereceğimiz zaman %99,99 ritimlerin yanına oturtulurum ve en az 2 en çok 4 ritim sazımız olur, yanlarında oturmamın üstüne bir de arkamızdaki veya önümüzdeki monitörlerden (kocaman hoparlörlerden) gelen gümbürtülerini de çekerim, hatta monitörler bazen hem arkamızda hem önümüzde olur. Kendimi mikrofondan duymak şöyle dursun, kendi çaldığımı dahi duyamam. Buna tepki gösterdiğimde de "herkes aynı şeyi yaşıyor" derler. İşitme kaybım umurlarında olmaz.

Bu iş dünyasındaki kadının yaşayabileceği en hafif çile. Bir de senin anlattıklarına bak. Şüphelenmekte haksız olmadığımı düşünüyorum.

Gerçekten durum buysa, normal işveren çalışan iletişimine geçin, önce sert üsluptan başlayın, sonra savunmasını isteyin, soruşturma vs gitsin işte. Normale dönün yani, bunda düşünemeyecek ne var ki.
0
muhayyer divan
(28.11.24)
Sayın duyurucular, burada anonimiz aşağı yukarı. Buradaki düşüncülerimi yakın arkadaşlarım bilir. Ailem bilir, akrabalar az çok bilir. Sizler de biliyorsunuz. Eh sokaktan geçene, berbere, personele söylemem. Personele yansıtmam.

Biz hemen hemen her saat yoğun bir şekilde çalışıyoruz, sabah 8 gibi başlıyoruz gece 12-1 gibi bitiyor. 7-24 telefonlarımız açık mesela. Ofis dışında işlerimiz günümüzün çoğunu alıyor kısaca. Personel işe alınırken ofisi açacağını biliyordu. Mesela bugün 10'da geldik açtık. 11 gibi çıkacaktık ve personel geldi. Pardon bile demedi 1 saat geç kaldığı halde.

Bizi suçlayan olmuş geç gelmekle veya molalarla alakalı. Biz PATRONUZ. Ama güzelce açıkladım bir üst paragrafda.

@muhayyer divan erkek personel de var, ona da güzel davranıyoruz. İnsanlara stres yaptırmak, üzmek vs. gibi şeyler bize yanlış geliyor. Biz nasıl bir iş ortamı isterdik kısmını personele de yaşatmaya çalışıyoruz.

@sanemkkk orta yol arıyoruz zaten, kadının düzenini bozmadan nasıl hallederiz diye akıl danışıyorum, daha ne yapabilirim bilemiyorum. Ofisteki kadın sen misin yoksa...
0
🌸Shepard
(28.11.24)
niye işten çıkarmıyorsunuz o kısmı anlamadım.
0
elorelia
(28.11.24)
@Shepard

Gerçekten dediğin gibiyse (hâlâ inanamıyorum çünkü) şahane bir iş yeri ve işverenler siniz, yöneticilerimiz. Ama bu çalışanlarınızın özellikle de işleyişi ve müşteriyi sekteye uğratmasını hoş göstermemeli.

Çekip konuşmak usulünü benimseyebilirsiniz. Kadının sorumlusu olan kimse önce o, sonra onunla birlikte bir diğer en yakın sorumlu beraber. Bu esnada üslubunuzda da yeşilden kırmızıya doğru ilerleten bir ibre görülsün. Daha açık yeşil, daha da açık yeşil, sarı, koyu sarı...

Bunları yapmayacaksınız da çalışanı tepenize mi çıkaracaksınız? Çok daha sert davranılan bir ortamda bugüne kadarki tavırlarınızı anlayıp takdir ederek kendini ona göre ayarlamak yerine size cevap yetiştirip kafasının dikine gitmesi bence savunmasını istemeniz için çok yeterli sebepler. Bu kadar yumuşaklığı hâlâ anlayamıyorum.
0
muhayyer divan
(28.11.24)
@elorelia 2 ay maaş avansı aldı parça parça. Ay başında yine avans isteyecek, durumu pek iyi değil gibi. Bu durumda yarın çıkarırsak biz 2 ay maaş zarardayız o da işsiz kalacak ve avans da alamadığı için zora düşecektir diye düşünüyoruz. Bu kısmı çözemedik.
0
🌸Shepard
(28.11.24)
"BİZ PATRONUZ" lafa bak lafa :d senden anca bu kadar patron olur işte.
patron dediğin adam mesai 8de başlıyorsa 6da işinin başındadır. baba parasıyla peynir gemisi yürüttüğün çıkıyor bu laftan. kadın da oranın tek gerçek çalışanı olduğundan bir şey yapamıyorsun. olay bundan ibaret.
0
titanyum22
(28.11.24)
Buna benzer bir durumu biz de yardımcı için yaşadık. Kadına olan hassasiyetinizi anlıyorum da siz hala neden orta yol falan bulmaya çalışıyorsunuz onu anlamadım.
İş yerini kimseye cennet yapma zorunluluğunuz yok. Çalışanların zamanını daha mükemmel yapma zorunluluğunuz da yok.
Siz işinize odaklanın, çalışma koşullarını daha da iyi yapmaya çalışın yeter. İnsan olan kötü günde çalışan çalışmayan tanıdık tanımadık herkes herkese yeri gelince elinden geleni yapıyor/yapmalı zaten de siz niye kadının durumunu bu kadar dert edindiniz?
Yapacağınız şey bu ay maaşını da verin işten çıkartın. Orta yol falan yok. Dışarıda da yardıma ihtiyacı olan milyonlarca insan var. On tanesine şu hassasiyeti gösterseniz bi tanesinin duasıyla sülaleniz bile kurtulur niye bu kadın için durumu bu kadar zorluyorsunuz ki.
Cebinizden bi tık fazla para çıkar evet çok da can sıkıcı ama ben de aynı görüşte olduğum için kredi çektim de verdim. Verdim ve bitirdim olayı.
Patron olmak demek deccal olmak ya da şu saçmalığı seçmek gibi iki seçenekten oluşmuyor ki.
Arkadaşlarına hayvanlara falan iyi olun. Çalışanlara hak ettiği maddi manevi desteği vermeniz ve iş yapmanız yeterli.
0
mrvln
(28.11.24)
Duyuru bana da inandırıcı gelmedi +1
İnanmak için zorladığımda da şu gerçek ortaya çıkıyor. Kadının elinde senin yada diğer ortaklarının bir kozu var, muhtemelen senin değil çünkü ''Beni sorunu olan ortak arasın, siz aramayın dedi'' burada sizi hiçbir şekilde patronu olarak görmeyip ezip geçiyor, bu da demek oluyor ki diğer patrondan çok büyük bir kredisi var sizi sallama gereği duymuyor, selamlarını almıyor, cevap vermiyor.
Çok sevdiğim bir söz var 'sekreterini s*ken çayını kendisi alırmış' sizde de böyle bir durum söz konusu olabilir. Normal şartlarda hiç bir çalışan bu kadar iyi şartları olan bir iş yerinde anlattığınız gibi davranamaz bunun mantıklı açıklanabilecek hiçbir tarafı yok.
0
IcedFlames
(28.11.24)
@titanyum22 ahahahhaa, ya canın sağolsun ama başka nasıl anlatabilirdim işveren olduğumuzu bilemedim. Saat kaçta işe başlıyoruzu ve 7/24 iş çıkabildiğini, gece geç saatlere kadar durmadan çalıştığımızı yazdım. İşi ben kurdum, ben büyüttüm kimseden yardım almadım.

Hala mesaiye takılmışsın. Sabah 10'da iş başı demiştim personeller için. Ben sekizde başlıyorum da demiştim. Bazen daha erken de olabiliyor. Hem ne farkeder ki? Ben işverenim patronum istersem o gün izinliyim. Personel aaa patron bugün yok ben de bundan sonra kaytarıyorum dememeli.

Onun dışında bir kaç kez yazdım cevap aradığım soruyu... Senin için tekrarlayalım. 2 aylık maaşını avans olarak aldı. Nasıl kimseyi üzmeden herkesi mutlu ederek bu personel ile olayları çözebiliriz?
0
🌸Shepard
(28.11.24)
"Ofiste sorun yaşar gibi olduğumuz bir çalışanımız(kadın) var. Çok iyi davranıyoruz, bağırmıyoruz, yanlış yaptığında kızmıyoruz(elimizdeki müşteriyi kaybettirdiğinde de). İstediği zaman istediği kadar avans veriyoruz"

Surdan sonrasini okumama gerek kalmadi.

Kadina bir de strap-on vereydiniz bari.
0
feastofthedamned
(28.11.24)
@alimcgraw ekşi duyuru zirvelerine katılan arkadaşlarımızla işler konusu açılınca paylaşmıştık yaptığımız işi. Yine de sen bilirsin tabii.

@feastofthedamned ahaahahah
0
🌸Shepard
(28.11.24)
Hiçbir sorun ya da cevabın inandırıcı gelmiyor açıkçası. Aynı şekilde düşünen pek çok kişi olduğunu da biliyorum. Neden başkaları değil de senin hakkında böyle düşünülüyor? İlginç değil mi?

Soruya cevap: Kadın olduğu için böyle yapıyordur. Sen de dünyanın en iyi insanı ve en işinin ehli patronu olarak kov gitsin, incelikli davranacağım diye uğraşma hiç.
0
morca
(28.11.24)
Pek çok kişi inandırıcı bulmamış çünkü durum hakikaten böyleyse kadına yol vermemeniz için en ufak bir sebep yok. Şöyle diyeyim, böyle bir kişi bütün bir ofis personelinin size -afedersiniz- eşekbaşı muamelesi yapmasına sebep olabilir.
Hakikaten neden ısrarla alttan alıp iş akdini sonlandırmıyorsunuz? Buradaki herkes bu sebebi merak ediyor bence.
Aklıma gelen şu; bu kadın işinde o kadar yetkin ki işten çıksa şirketin varlığı tehlikeye girecek. Böyle bir elemanı yedeksiz çalıştırmak büyük risk. Yedek birini alacaksınız, hatta iki kişiyi, sonrasında da hayatta başarılar diyeceksiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(28.11.24)
yaptığı işten memnunsanız ve daha fazlasını istiyorsanız, farkı ödemelisiniz. sonuçtan memnunsanız ve sorun işi yapış tarzıyla ilgiliyse, hiçbir şey yapmamalısınız.
www.youtube.com
0
engelbert humperdinck
(28.11.24)
titanyum22
(28.11.24)
Valla artık bu shepard kişisinin yalanlari bardağı taşırdı. Duyuruyu az kullanmamin sebeplerinden biri bu arkadaş. Bıktık ya.
0
a r a m i s
(28.11.24)
Duyuruyu iki defa okudum. Tek cümlesi bile samimi gelmedi. Kadın düşmanlığını icsellestirmis hastalıklı bir bakış açısı maalesef. Üzücü. Sosyal medya böyle tiplerden temizlenmeli çünkü bu pislik bulaşıcı maalesef.
0
a summer day
(28.11.24)
Böyle bir soruyu sorarken ne düşünüyorsunuz acaba? Bence çocukluğunuzu irdeleyecek sağlam bir psikologla düzenli görüşün. Olaylara bakış açınız kökten sağlıksız. Bu şekilde gerçek sevgiye ve şefkate ya da adil bir çalışma ortamına asla kavuşamazsiniz. Adınıza çok üzüldüm
0
fatih in fedaisi
(28.11.24)
Sadece kadın düşmanlığı amacıyla sorular uydurup cevaplar yazan ve tepki gösterilince de mesajla hakaret eden senin gibi biri neden hala Duyuru'da barındırılıyor? Ben de bunu anlamıyorum. Ekşi'de uydurmaya devam et, orada sana hürmet eden başka inceller de çıkar illaki.
0
duygusalatasi
(28.11.24)
Valla birazdan o kendisinin bile inanmadigu sahte gülüşüyle gelip hepinize laf sokmaya devam edince anlarsınız nasıl bir incele insanca muamele etttiginizi. 10 senedir buralardayım kimseye bu kadar kurulmamistim. Dersini verip özür diletene kadar durmayı da düşünmüyorum
0
alimcgraw
(28.11.24)
Ben hayatımda bir tane kadının ahini aldım beş sene belimi dogrultamadim. Bu arkadaş ah almaktan da hiç korkmuyor ama o iş öyle olmuyor. Bir gün biri dümdüz eder geçer ama geçmiş ola.
0
a r a m i s
(28.11.24)
Lan kaç cevap gelmiş öyle hahhaha. Son kez bu posta yazmış olayım. 2 AYLIK MAAŞ AVANSI İLE ÖNDEN GİDEN ÇALIŞANIMIZA, ONU DA MADDİ OLARAK MAĞDUR ETMEDEN İŞ ÇIKIŞINI NASIL YAPABİLİRİZDİ soru. Ay başında avans isteyecek ve vereceğiz. Vermezsek onun da düzeni bozulabilir veya işi bırakıp da gidebilir. Çözümü de bulduk gibi. Makul bir avans vereceğiz. Kendisine söyleyip 1 ay içinde yolları ayıracağız, kalan miktarı da helal edeceğiz. Buradan bile kadın düşmanlığı çıkaranlar... Cevap veren herkese teşekkürler.
0
🌸Shepard
(28.11.24)
Burda böyle biri daha vardı. Bunda da aynı yavsak yüzsüz üslup. Looser bir kadın düşmanı olduğunu yuzsuzlukle inkar cabalari. Büyük ihtimalle onun fake hesabı. Sözlükte böyle tipleri teknoloji sayesinde ifşa edip cok yola getirmisligimiz var. Biraz daha bu tavrını sürdürürse 24 saatimizi almaz mcgrawa katılıyorum bunlara taviz vermek cesaret vermek demektir.
0
mezarlik
(28.11.24)
Sanırım ex bikini bilmediğimizi düşünüyo
0
abuzer
(28.11.24)
Gayet belli ediyor diğer hesabıni. Bence de bu tipi duyuruda barındırmamak lazım.
0
a summer day
(28.11.24)
@ali amcacim, ben seni düsündügüm icin öyle söyledim. sen de benim sagligimi düsünüyorsun belli ki ne güzel.
senin verdigin borsa taktiklerini önemsiyoruz. sana ihtiyacimiz var.
0
robert bosch
(28.11.24)
(16)

Niye sürekli bir beklenti ve yük olmaca

Shepard
Eski ex hasta(grip, aylık olay vs.) olunca çorba getir, kahve getir derdi. Ailesi ile kalırdı, bu yüzden yapmam mümkün değildi. Ama o kadar saat yol yapmak zor gelirdi. Zaten hepi topu günde 2-3 saat kendime ayırabiliyorum onu da elimden almak isterdi. Ayağı kırılsa, ameliyat olsa, yatakda bir süre
Eski ex hasta(grip, aylık olay vs.) olunca çorba getir, kahve getir derdi. Ailesi ile kalırdı, bu yüzden yapmam mümkün değildi. Ama o kadar saat yol yapmak zor gelirdi. Zaten hepi topu günde 2-3 saat kendime ayırabiliyorum onu da elimden almak isterdi. Ayağı kırılsa, ameliyat olsa, yatakda bir süre hayatına devam etse o sormadan her şeyini yapardım.

Bu yıllarrr önce yaşanmıştı. Ama sonrasında hayatıma giren diğer kadınlar da bunu bekliyordu. "Benim hastalığım ağır geçer" diyerek alttan alttan imalar başlıyor. "Ya ben evde sıkılırım o yüzden her hafta sonu bir tatil yöresine gidelim" diye devam ediyor... İnsan sormadan edemiyor tabii, ulan benden önce ne yapıyordun? Neden yarın geçecek olaylar için insanların saatlerini çalmak kimseyi rahatsız etmiyor?

Soruya gelirsek kadınlardaki ben ben ben, bana bana bana olayı nedir?
0
Shepard
(27.11.24)
ilgi alaka, kendilerine yatırım görmek istiyorlar. yaratılışlarında var bu. ve istediklerini versen de bu sefer tatminsizlik oluyor. fazla değer verdiğin için seni önemsememeye başlıyorlar. başka avlara yedeklere bakmaya başlıyorlar. erkekte tek vazgeçemeyecekleri nokta zenginlik. çok paran varsa yanında durmaya devam ederler. hepsi demeyelim ama geneli böyle.

bir de hayallerini yaşayamayanlar tüm yaşayamadıklarını evlenecekleri kocada veya sevgilide bulmayı hayal ediyorlar. çok büyük beklentileri var erkolardan.
0
xrated
(27.11.24)
her şart ve durumda ilgi odağı olmak istiyorlar, erkeğin ne halde olduğu zerre önemli değil. son dönemlerde bu o kadar delilik boyutunu aldı ve çeşitli akımlarla normalleştirildi ki bunlara tek erkeğin ilgisi de yetmiyor, parası en çok olanı bulana kadar yedekleyerek devam ediyorlar. bu devirde aklı olan evlenmez, hatta bunlarla ciddi ilişki bile yaşamaz.
0
sir william jones
(27.11.24)
eksisozluk.com

herkes böyle değildir ya genellemeyelim. %99 da olsa :p
0
gabe h coud
(27.11.24)
Yukarıdakilere kısmen katılmakla birlikte şunu da eklemek isterim,

Bu ben ben ben olayı bazı kadınlarda kendini koruma aracı. Ben ben ben diyen erkeklerden korunmak için yapıyor bazıları, fazla fedakarlık damarı olan gözü açılmış kadınlarda oluyor bu. Vaktiyle çok kullanıldıkları için artık böyle bir şey yaşamamak adına yapıyorlar.
0
muhayyer divan
(27.11.24)
Her duyurunuz, cevabınız kadın düşmanlığı üzerine. +1 Kadınlardan bu denli şikayetçi olup yine de ortalıkta kadın kadın diye dolaşan erkeklere tamamı akil ve nahif bireylerden oluşan hemcinsleriyle ilişki yaşamayı öneririm.
0
moonie
(27.11.24)
Bazı kadınlar böyle, high maintenance. Çocuk gibi, sürekli ilgi, sevgi, canım-cicim şubu talep eden, insanı tüketen hep-bana tipler.
Ben hayatıma partner olarak alacağım kişinin böyle olmasını istemem çünkü yukarıda tarifini yaptığım şey adeta çocuk bakıcılığı ve bu tam zamanlı bir iş. Benim bir işe daha ihtiyacım yok.
Hayatı paylaşabileceğim, alış-veriş ilişkisinin dengeli olacağı denk bir partner uygun bana.
Ama neticede karşıdakini tanıyarak, konuşarak başlıyoruz ilişkiye. Önemli olan bunların bilincinde olup buna göre insanlarla ilişki kurmak.
0
gloomy
(27.11.24)
moonie+1
sanki hastayken simaran bi sevgiliye bile ofkelisin. e ne zaman ilgi beklesin? haftasonu bi sey yapalim demek de gozune kotu geliyo o zaman yapmayacagini belli edip yoluna devam et boyle bi genelleme yok cunku surda sevgilisi olan kadinlara sor erkekleri zorla nereye goturuyosunuz "her haftasonu" diye? boyle bi mesai herkesi yorar. he isi gucu olmayan biri veya ogrencilerle takiliyosan o enerjisini atmasinda yaninda olacaksin yoksa ona uyum saglayan "dengine" gidcektir.

surda ifade bicimin bile yorgun argin full-time calisan biri gibi yazmissin iliski emek isteyen bir sey. haftasonunu bile ayirirken hesap kitap yapiyosab buna hazir degilsindir sal ya da beklentisiz olduklarini zannettigin hemcinslerine falan yonel bakalim orda ne sikayetlerin olacak. erkekler hic beklentisiz ve anlayisli ya hani;)
0
ala09
(27.11.24)
Senden önce ne yapıyorduysam defol git? Yine aynısı yapayım. Senin varlığından ne anladim
0
abuzer
(27.11.24)
Bana laf atanlara olsun bu cevap.

Hanımlar, beyler ben kadın düşmanı değilim. Kadınların bazı hareketlerine uyuz oluyorum. Aha bu duyuruya dair yazayım. Bence kadınlar yapamadıkları ne varsa erkek gelince hadiii yapalima dönüyorlar. Oraya gidelim, burada yiyelim, şunu bunu alalım gibi. Beni arabanla al, beni şuraya götür, her hafta sonu tatile gittik aaaa nasıl bu hafta sonu yorgunum, işim var!

Bir geyik var ya, kanepede endi halinde yatip uzanan keyfi yerinde erkek olayi. Kadın rahat bırakmaz. Işte öyle bir şey. Bunun sebebi nedir? Hiç sasmiyor çünkü... En okumamisi da ayni, doktoru, yuksek mimari, avukati da ayni kafada. Ben mesela kimseye ya beni şuraya birak diyemiyorum, bir yere gitmek istiyorsam ve karsi taraf istemiyorsa sorun etmiyorum.

Benim tek beklentim mutluluk, huzur ve sevgi iken karşımdaki kişinin butun beklentileri maddi. Biz geldikten sonra hep bir aksiyon beklentisi. Beklentiler bitmiyor.
0
🌸Shepard
(27.11.24)
hangi frekansta yayın yaparsanız o frekans da olan kişilerle yolunuz kesişir. bu tarz needy, nazlı, kaprisli tiplerin hepsinin sizinle yolunun kesişmesi tesadüfle açıklanamaz. hep aynı senaryoyu yaşıyorsanız senaryoyu siz yazıyorsunuzdur.

tarif ettiğiniz kadın modelinin dışında pek çok kadın modeli var. bu durumda kendinizi yoklayıp ben neden hep bu tür kadınları seçiyorum, neden bu alanı açıyorum, ben de hangi duyguyu besliyor bu kadınlar (ego, kompleks, özgüven, kahramanlık, üstünlük kurma, domine etme vesaire vesaire onlarca eklenebilir bunlara olumlu veya olumsuz) diye kendinizi irdelemeniz gerekir.

bizim arkadaş grubumuzdaki erkek arkadaşlarımızın hiç birinin sevgilisi/eşi bu tarif ettiğiniz kadın modeli değil mesela.

edit: aynı şeyi erkeklerle ilgili yorum yapan kadınlara da söylüyorum. esasen cinsiyet temelli değil yani yazdığım şey.
0
Phoebe
(27.11.24)
bütün kadinlar ayni olabilir mi sence shepard?

özet geciyorum. sen mutluluk, huzur falan istemiyorsun sen tam olarak su ana kadar buldugun seyleri istiyorsun. o mutluluk huzur versin dediklerin senin hayatinda 5 dk durmus ya da durmamislardir. sen onlar tarafindan sevilmedigini de düsünmüs olabilirsin hatta. onlarin coooktan mutlu ve huzurlu iliskileri var sen hala benim iliskilerim neden böyle yaa :(( diye hayiflaniyorsun.

bunun sebebi cocuklugundan gelen seyler. terapi al.
0
robert bosch
(27.11.24)
Diğer cevaplara tam bakamadım, kesişen yerler olabilir.

Bütün kadınların böyle olduğunu sanmıyorum, ama insanların genelde dönüp dolaşıp benzer kişilerle birlikte olduğunu sıkça görüyorum. Bu sizin hayata bakışınızla da ilgili olabilir. İnsanın karakterinde çoğu şey paket olarak geliyor. Sizin birlikte olacağınız insanda aradığınız önemli bir ya da birkaç kriter vardır ama onlar da neredeyse kaçınılmaz olarak sizin sevmediğiniz başka özellikleri de beraberinde getiriyordur. Bence bir de böyle düşünün.

Bazen insanlar hem ayranım dökülmesin, hem yoğurdum ekşimesin kafasına giriyor. Mesela sizin hoşlanmadığınız bu şeyleri yapmayan kadınlara bir odaklanın (yok demeyin varlar) eminim onların oldukları kişi sizin için bazı kırmızı çizgileri aşıyor olacaktır.

Bu durumda genelde ya bakış açınızı değiştirmeniz ya da kendi bakış açınıza uyum sağlamanız gerekir.
0
akhenaten
(27.11.24)
Millet laf sokmak için hazir bekliyor ahahah. Birisi defol git demiş.

Mesela benden önce ev iş takılan birisi ben geldikten sonra agva, şile, çeşme gibi yerlere gidelim diyebiliyor. Ben yokken bu gibi yerlere gitmemiş mesela. Gezelim tozalım yiyelim içelim ama erkek ödesin. Bu noktada benden geleneksel erkek rolünde olmam bekleniyor, ancak karsidan aynisini bekleyince kavga çıkıyor.

Herkes on yargılı olmus buralarda. Ben insanlarla tartismiyorum, kavga etmiyorum. Can sağlığı, olsun sonra konusalim, sicagi sicagina zor is baska zamana vs. diyerek ilerleyen biriyim.

Terapi, ilac vs ise bana gore degil. Derdim yok ki anlatayım terapiciye. Ilac icen ise bırakınca ilacı dengesi eski haline gelmiyor, dönüşü olmayan bir yol.

Exler ise mutlularsa, süper. Sonucta beraberken olduramadik. Ben genel olarak kadınlar niye hep bir beklenti istek içinde sorusunu soruyorum sizlere.
0
🌸Shepard
(27.11.24)
Phoebe +1

Neden bu kadar kişi bana laf sokmaya çalışıyor diye düşün mesela. Ya da neden bu kadınlar hep sana denk gelmiş? Buradaki yorumlarda kimse böyle bir durumdan bahsetmiyor?

Benim bir tane şerefsiz sevgilim oldu, geri kalanlarla da ayrıldık bize ayrılan sürenin sonuna geldik falan ama hiçbirinin arkasından kötü bir şey diyemem iyi insanlardı yolları açık olsun. Ooo erkekler şöyle yalancı, hep aldatıyorlar, cimriler, bu erkekler var ya hep böyle deseydim bu benim de bir sorunumun olduğu anlamına gelirdi diye düşünüyorum.
0
kullanicadi
(27.11.24)
beni niye çağırmadınız ya kambersiz düğün mü olur :((

neyse söylenecek her şeyi söylenmiş, ben de senin kart bir incel olduğun gerçeğini ufak bir dokunuşla ekleyeyim.

sen bu kadınlara bas git dediğinde gidiyorlar mı, evet. kimse senin peşinden gelip "hayır illa beni tatile götüreceksin yoksa canına kastederim" diye tehdit ediyor mu, etmiyor. en arıza kadını bile bulmuş olsan böyle bir ihtimal var mı? sen de biliyorsun ki hayır. istersen gayet bu kadınlardan uzak durabilirsin. durmayan sensin. sen daha iyilerini hak ediyorsun. mesela kendin gibi erkekleri. sen bariz kadın sevmiyorsun yani iki iki dört. illa kadın da kadın diyorsan çıkacak robotları bekle.
0
titanyum22
(27.11.24)
Ben denk gelmedim. Bu kadinlarin ortak noktasi nedir ona bakmak lazim. Yani surekli benzer kadinlarla birlikte olmanizin nedeni bu olmali. Mesela ayni sosyal sinif, ayni gelir duzeyi, ayni ilgi alanlari vs. bile benzer tecrubeler yaratiyor olabilir. Mesela gorusme sikliginizi bilmiyoruz. Haftada kac kez gorusuyordunuz? Her hafta sonu tatil yoresi evet, sacma, fakat her hafta sonu gorusmek gerekiyor en azindan.
0
Sour
(27.11.24)
(4)

Tuvalet Fırçası Hayatımızdan Çıkıyor mu?

werderweremem
Şu an marka otellerin birindeyim. Klozetin yanında tuvalet fırçası yok. Daha önce başka bir otelde ve arkadaşımın evinde de aynı durumla karşılaşmıştım. Bilinçli yapılan bu eylemde, klozetteki tuvaleti nasıl temizlememizi bekliyorlar
Şu an marka otellerin birindeyim. Klozetin yanında tuvalet fırçası yok. Daha önce başka bir otelde ve arkadaşımın evinde de aynı durumla karşılaşmıştım. Bilinçli yapılan bu eylemde, klozetteki tuvaleti nasıl temizlememizi bekliyorlar
0
werderweremem
(27.11.24)
Bilmiyorum ama saçmalıyorlar. Ya da sen temizleme ben temizlerim diyorlar belki. Bilemedim. Saçma.
0
muhayyer divan
(27.11.24)
Herhalde kullanmayalı bir 20 sene olmuştur. Sizi bilmem ama hiç ihtiyaç duymuyorum. Fazla detaya girmeyeyim şimdi ama hedefi tutturunca klozet kirlenmiyor ki? Bir de kullanılıp kenara konan bir fırça ne kadar hijyeniktir tartışılır.
0
orient blue
(27.11.24)
Ben de 20 senedir falan hiç ihtyaç duymadım aşırı pis bişi ayrıca, olacaksa eğer tel kullanımlık olmalı.
0
rentts
(27.11.24)
Diski siradisi bir sekilde yapiskan degilse yeni nesil klozetlere fazla yapismiyor, sadece sifonla gidiyor. Belki ona guveniyorlardir.
0
mirafiori
(27.11.24)
(8)

sizce ulkede herseyin rahatsiz etmeye baslamasi hissiyati kisisel mi?

buenosdias
uzun suredir idare ediyordum ama artik iyica rahatsiz olmaya basladim. insanlari, sokaklari, ekonomisi, siyaseti, polisi, ahlaksizligi, esnafi hersey rahatsiz etmeye basladi. herkeste ve heryerde bir bosvermislik goruyorum. acaba bu hissiyat, yasadigimiz hayat tarzi, yas, cevre, bolge ile mi alakal
uzun suredir idare ediyordum ama artik iyica rahatsiz olmaya basladim.

insanlari, sokaklari, ekonomisi, siyaseti, polisi, ahlaksizligi, esnafi hersey rahatsiz etmeye basladi. herkeste ve heryerde bir bosvermislik goruyorum.

acaba bu hissiyat, yasadigimiz hayat tarzi, yas, cevre, bolge ile mi alakali? istanbul'da yasayan sekuler icin mi boyle? ne bileyim aydinda sirin bir kasabada yasayan memur olsaydim yine boyle mi olurdum?
0
buenosdias
(27.11.24)
Seninle aynı hissiyattayım ama boşvermişler grubundayım. Onun için de çok etkilenmiyorum sanırım. Bu arada bunların iyi günlerimiz olduğunu da düşünüyorum.
Mevki : İzmir
0
Mirket
(27.11.24)
Ülkenin her yerinde aynı gevşeklik ve boşvermişlik olduğu için başka yerde yaşasan da aynı şekilde gevşek ve boşvermiş olurdun.

İnsan gençken daha samimi ve idealist oluyor, bir şeyler yapmak istiyor ama yaş alıp iş hayatında yoğuruldukça düzene uyuyor. Özellikle de ses çıkardığında o âna kadar onu körükleyenlerden hiçkimseyi yanında bulamayınca, herkesin kaçtığını görünce, hatta kendisini de aşağı çektiklerini, tepesinden dibe bastırdıklarını görünce bir müddet direniyor ama sonunda pes ediyor. Alışıyor, boşveriyor.

Onun için biz ülkece komadayız bence. Birileri fişimizi çekti sanki.
0
muhayyer divan
(27.11.24)
hep ayni seyleri yaziyorum gibi geliyor ama bu duyurularin artmasi bile bir semptom.

hocam birakin turkiye'yi butun dunyada sistem tikandi. topluca gg olacagiz. kitaplarda okursun ya mesela gocler sebebiyle roma imparatorlugu yikildi. 1 satir okuyup geciyorsun ama aslinda onyillarca suren ve yavas yavas izdirap cekilen bir donem o. tarihin neresine geldigimiz sans ve gelecek nesiller tamamen boktan bir yere dusmus olacak. biz yine 2010-15'e kadar iyi bir donemi gorduk. yeni nesil tamamen avuclayacak.

bizim icin en kotusu tayyip denilen herifin yonetiminde bu kaosa girmemiz oldu. adam bilerek veya bilmeyerek yapilabilecek en yanlis isleri yapti ulke icin. hangi konudan girsem cikamam mevzuya. turkiye'nin bu kadar gocmen almasi (sosyal sigorta odememis insanlarin sisteme dahil olup kacak calismasi), bunun getirdigi issizlik, enflasyon vs. korkunc konular bunlar. benim aklim havsalam almiyor kafam ellerimin arasinda izliyorum. tamamen keyfekeder bir yonetim, tamamen bir yagma duzeni olustu ustelik. yani dunyada sistem coktu ama turkiye tamamen mahvoldu.

mesela su anda milyonlarca insan 40 yil boyunca maas garantisi aldi devletten. bu insanlarin sigorta primlerine bak 20 yil prim odeyip 40 yil maas toplayacak sistemden :) matematik tutmuyor. ekonomi cokuyor, ekonomi cokunce ahlak cokuyor vs vs. ben savaslardan, ic karisikliklardan baska bir sonuc goremiyorum.

bu saatten sonra evinizi, arabanizi yapip firtina gecene kadar beklemek gerek. ben dunyanin 20-30 sene daha duzelecegini sanmiyorum. gecti 0 faizli ev, araba donemleri. hatta bizim ebeveynlerin donemi tarihin en iyi donemiydi muhtemelen. benim babam tek maas 1.5 asgari ucretle, ikramiyeyle falan 40-45 yasinda emekli olup iyi kotu ev, yazlik ve araba sahibi olabilmis birisi.

bu saydiklarim benim icin dream :) simdi ben iyi bir araba, 2 ev, 45 yasinda erken emeklilik yapmak istesem yapamam. babamdan farkim yurtdisi yuksek lisans, turkiye'de, amerika'da herkesin calismak istedigi sirketlerde 10 senelik is tecrubesi. ama yetisemiyorum :) cografya kaderdir ama yasadigimiz donem de kader.

ne olacak biliyor musun? bizim nesil hala saf bir umuda sahip ve iyi gunleri hatirliyor ve geri gelecegini dusunuyor. risk alamiyor, agzimizin tadi kacmasin diyor. ama simdi 10-15 yasinda olan nesil tamamen boktan bir zamanda yetisti ve bu insanlar 25 yasina geldiklerinde onlerinde onlara vaat edilen hicbir sey olmadigini anladiklarinda cekecekler emaneti.

kapitalizmin olayi biraz boyle. kapital ayni kutlecekim gibi daha cok para cekiyor. dolayisiyla her gecen gun daha az sayida insan durumunu duzeltirken daha cogu kotuluyor. $1m'den sonra hayata iliskin kaygin cok azaliyor cunku o paranin getirisiyle yasayabiliyorsun. ve surekli artiyor da. yukarida birikmis para da baba parasi yiyenler, miras kavgalari derken dagiliyor, tutabilenler az. nihayetinde bolluk doneminde herkes kupunu doldurdu ancak simdi saadet zinciri patladi ve yeni nesiller faka basti. butun ekonomi maalesef bir saadet zinciri. para denilen rakamlarin ve kagit parcalarinin onemine olan inanc ayakta tutuyor. yine bence 1971'de dolar'in altin karsiligi basildigi altin standardi terk edildikten sonra iyi bile dayandi. bakalim bundan sonra ne olacak sikmeseler bari diyerek izliyoruz biz de.
0
antikadimag
(27.11.24)
antikadimag'a katılıyorum. Türkiye'ye özgü değil ekonomik problem.

Ama senin yakındığın nokta çürümüşlük, yılgınlık gibi konular Türkiye'ye özgü diyebilirim. Yurtdışına sadece para için giden beklediğini bulamıyor. Çürümüşlük türkiye kadar hiçbir yerde yoktur.

Çürümenin en yoğun hissedildiği yerler de büyükşehirler. Türkiye çoğrafyası ve ekonomisiyle kırılgan bir ülke. Bir de kötü yönetim olunca herşey çığrından çıkıyor.
0
wd40
(27.11.24)
Genel bir sorun var ama bence siddeti bolgeye gore degisiyor

Esenyurtta yasan birisi ile nisantasinda yasan bir kisi yada bodrumda yasan ile ankarada yasayan esit etkilenmiyor

Ben cevreninde en az ekonomi kadar etkili oldugunu dusunuyorum

Ben mesela avrupa yakasindayim buradaki insanlar ve ortam ile kadikoy besiktas o taraflar cok farkli sanki ulke degismis gibi

Burada selam vermiyorlar ama karsiya geciyorum herkes selam veriyor

Tabiki genel anlamda tum dunya ve turkiye etkilendi ama bolgesine gore hersey farkli bence
0
Zetnikov
(27.11.24)
Aynı hislere sahibiz. Galiba bunun adı umutsuzluk.
0
durbidakka
(27.11.24)
Bu his sadece sizde yok. Toplum yozlaştıkça ve geriye gittikçe bu durumlar artacak. Ekonomi ve hukuk bu bağlamda en büyük iki etmen. Şahsen ben başıma bir şey gelmesin gelirse de zaten hukuki olarak hakkımı arayamam, arasam da bulamam diye sokağa bile çıkmıyorum iki yıldır. Araba dahi kullanmıyorum, olurda bi kaza falan yaparsak karşı taraf çekip vurmasın diye. Tatile gitmiyorum iki yıldır, kendimi hiçbir yerde hiçbir şekilde güvende hissetmiyorum. Nasipse Alamanya’da bi iş bulup bu ülkeyi terk eyleyeceğim. Orda da bi nazi evimizi yakmazsa.
0
dakota
(27.11.24)
@antikadimag +1 çok iyi özetlemiş. Şu an dünya krizde. Trdeki dinciler bile yoğun krizde, kabenin karşısında burgerking var, imam hatipte okuyan öğrencilerin çoğu neden imam hatipler var kapatılsın diyorlar. Bu küçük bir örnek. Avrupa krizde Abde krizde. Bizim krizimiz yoğun eğitimsizlik ve aşırı lümpen göçü.
0
mikahakkinen
(27.11.24)
(5)

Aylık 20.000 TL'ye araba alınır mı?

muhayyer divan
Merhaba, Bizim araba yazık artık benden vazgeçin Allaaşşkına diye bağırıyor, ben de korkuyorum artık kullanmaya. Havalar da çok soğudu, bizim oralar da en yüksekte kalıyor sis kar buz epeyce tehlikeli oluyor bizim araba için. Değiştirmek istiyorum, arabayı satmak pek mümkün değil. Kalıyor geriye ayl
Merhaba,

Bizim araba yazık artık benden vazgeçin Allaaşşkına diye bağırıyor, ben de korkuyorum artık kullanmaya. Havalar da çok soğudu, bizim oralar da en yüksekte kalıyor sis kar buz epeyce tehlikeli oluyor bizim araba için. Değiştirmek istiyorum, arabayı satmak pek mümkün değil.

Kalıyor geriye aylık memur maaşı.

Bankalar bana kredi verir mi, verse ne kadar verir, aylık taş çatlasın 25.000 TL verebilirim, bu bütçeyle araba alınır mı?
0
muhayyer divan
(26.11.24)
elinde nakit para yoksa alamazsın. 800 tlye olan kadar araba için %50si kadar kredi alabilirsin. yani 400 bin. o da 36 taksit. daha yüksekte daha az kredi ve daha az taksit oluyor.
0
jelly bear
(26.11.24)
25-30bin TL/ay ile araba kiralayabilirsiniz. Mümkünse de eski arabayı satarsınız. Sonrasını bilemiyorum.

Bireysel yıllık kiralama olarak internetten araştırın. Renault veya Citroen binek arabaların 1.0 motorlu olanları var.l.
0
alfired
(26.11.24)
www.hangikredi.com

burada kaç para çekecekseniz aylık ödeyeceğiniz miktarda hesaplanıyor. Birde hangi aracı alacaksınız. 500.000-600.000 arası alacaksanız alınabilir.
0
komando kani var bende
(26.11.24)
@alfired

Bize 1.0 araba olmaz, çok dik yokuşlarımız var ve kilolu bir aileyiz, 1.0 motor bizi çekmez :)
0
🌸muhayyer divan
(26.11.24)
birikmiş yoksa, sadece taksit ödeyebilirim diyorsanız kredi kartı limiti varsa biraz komisyon verip karta çektireceksiniz. ben öyle yaptım ya da kuyumcudan vs çektireceksin ama daha pahalıya geliyor.
0
wop
(26.11.24)
(14)

su an gecmiste hangi gün ve nereye gitmek isterdiniz

robert bosch
sb.ben lisansta okurken istanbul'a gezmeye ve arkadaslarimi görmeye giderdim. gercekten cok egleniyorduk. su an neredeyse hepsiyle türlü sebeplerden aram bozuldu ama o zaman inanilmaz egleniyorduk. basima bir is gelmeyecekse yine o sekilde, o kafayla, onlarla istabul'da deli dolu bir hafta gecirmek
sb.

ben lisansta okurken istanbul'a gezmeye ve arkadaslarimi görmeye giderdim. gercekten cok egleniyorduk.
su an neredeyse hepsiyle türlü sebeplerden aram bozuldu ama o zaman inanilmaz egleniyorduk. basima bir is gelmeyecekse yine o sekilde, o kafayla, onlarla istabul'da deli dolu bir hafta gecirmek isterdim. :)
0
robert bosch
(25.11.24)
2011 yılına gitmek isterdim. O dönem gittiğim resim kursu zamanlarına. Bir de geçen sene bu zamanlara, çalıştığım iş yerine. Oradaki iş arkadaşımı çok özledim.
0
rock n roll
(25.11.24)
2004'e gidip üniversite arkadaşlarımla lan'da oyun oynadığım döneme gidip oyun oynayıp dönerdim. aynı anda dersler ve sınavlar da var, onları görmeden tabii :d
2014'e gidip biraz sevişip dönerdim. hatta bu yetenek tek seferlik değilse 2014'ü tekrar tekrar yaşardım.
0
gabe h coud
(25.11.24)
Şimdiki kafamla geçmişe gidersem kan çıkar. Ben pas geçeyim.
0
sekizdokuzon
(25.11.24)
2019 2020 aralığı olabilir. Hayatımın en prime dönemiydi. Gerçi felaket bir ekonomik çöküntü geldi arkasından pandemi ile birlikte :')

2011 yılında büyükadaya gittiğim güne de dönebilirim çok mutlu bir gündü ama yine sevinir miyim bilemedim o arkadaşım artık hayatta değil..
0
kullanicadi
(25.11.24)
23 temmuz 1997 tarihine.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.11.24)
@kaleci, nicin?
0
🌸robert bosch
(25.11.24)
15 kat arttı diye çok kazandim zannedip sattığım hisse senedini sattığım ana gitmek isterdim. 538 kat arttı çünkü:(
0
alimcgraw
(25.11.24)
Anne karnına düştüğüm ana dönüp o ceninin oluşmaması için gereken her şeyin yapılmasına uğraşırdım. Niye doğdum anlamıyorum, saçma sapan bir yer burası. Bi de soğuk.
0
muhayyer divan
(25.11.24)
@ali, kaybin icin üzüldüm. para her zaman kazanilir bosver.

Ama sana tavsiyem borsadan uzak dur çünkü pek anlamiyor gibisin. Borsa senin gibi sabirsiz olanin sabirliya para kazandirdigi yerdir.
0
🌸robert bosch
(25.11.24)
Lan ben her geçen gün çok daha mutluyum, her şey süper. Geçmişe gidersem daha az mutlu olurum...
0
Shepard
(25.11.24)
Sanırım 2012-2013. Zorlu bi seneydi ama yatılı okulda birlikte okuduğumuz manitamla istanbul'a üniversiteye gitmiştik, bütün arkadaşlarımız oradaydı. Değişik, zorlu ve keyifliydi.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(26.11.24)
üniversite tercihi yaptığım güne gitmek isterdim.
0
tabudeviren
(26.11.24)
2011 yazina gitmek isterdim.
mis gibi pasaportu almissin isin bitmis, 10 sene sinirindasin, donsene salak..
ah ulan ah..
0
cooperr
(26.11.24)
2012-2013 yıllarına, eskişehir'e üniversitenin ilk yıllarına dönmek isterdim. hayat heyecanımın en fazla olduğu dönemlerdi.
0
sabenburak
(26.11.24)
(2)

Günlük otu, akgünlük sakızı hakkında ne biliyorsunuz?

michael_knight
Başka bir isimle de tanıyor olabilirsiniz. Tavada yakıp bir şekilde kullanıyorlarmış. Oğlumun öksürüğü için kullanmak istiyorlar. Ben daha önce görmemiş, duymamıştım. Siz nasıl bilirsiniz, tanır mısınız?
Başka bir isimle de tanıyor olabilirsiniz. Tavada yakıp bir şekilde kullanıyorlarmış.
Oğlumun öksürüğü için kullanmak istiyorlar. Ben daha önce görmemiş, duymamıştım.
Siz nasıl bilirsiniz, tanır mısınız?
0
michael_knight
(25.11.24)
Tavada yakmıyoruz, sakızı çiğniyoruz biz çatır çutur. Evet akciğerlere iyi geliyor.
0
muhayyer divan
(25.11.24)
Aynen ,tavada kavrulur,dumanı pamuga emdirilir sonra göğüse tutulur.bizim cocuklara ufakken tön tön öksürmeye başladıklarında yapardı annane,cocugu rahatlatıyordu.bizim yurtdışı hediyelerimizden birisidir bu.aile boyu birilerine gidiyorsak ve ufak cocukları varsa envai cesit cayla beraber bundanda hazırlıyor bizimkiler.

Kaynanan bunu biliyorsa 60-70 filanda biliyordur.yakarsın ustunden atlarsın filan
0
duptıs
(25.11.24)
(22)

Çocuklu ailelere ayar olmak

tahirkemalbozoglu
Ayar olmak ama neyine?“Çocuk değil mi, her istediğini yapar” mantığıyla hareket etmeleri…Tamam, çocuk sonuçta; enerji olacak, ses çıkaracak. Ama bu, onun başkalarını rahatsız etme hakkını doğurmaz! Çocuk hayvan gibi bağırıyor, ortalığı ayağa kaldırıyor, senin tek bir uyarın yok: “Evladım, bağırma; i
Ayar olmak ama neyine?
“Çocuk değil mi, her istediğini yapar” mantığıyla hareket etmeleri…
Tamam, çocuk sonuçta; enerji olacak, ses çıkaracak. Ama bu, onun başkalarını rahatsız etme hakkını doğurmaz! Çocuk hayvan gibi bağırıyor, ortalığı ayağa kaldırıyor, senin tek bir uyarın yok: “Evladım, bağırma; insanları rahatsız etmeye hakkın yok.” demiyor beyefendi, hanımefendi.
Ama yok… Bu basit uyarıyı bile yapmıyorlar. Neden? Çünkü kendileri de yaşamayı bilmiyor. Saygısızlar. Toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini öğrenmemişler. Çocuklarına da öğretmiyorlar. Aksine bu çocuklu aile bunu kendilerinde bir hak görüyorlar. Diğer insanların kendileriyle beraber bunu anlayışla karşılamaları gerektiğini düşünüyorlar. Sonra o çocuk büyüyor, aynı saygısızlıkla devam ediyor. Çünkü ne görmüş ki ne öğrensin?
Saygıyı, empatiyi ve başkalarının haklarını önemsemeyi aileden öğrenir insan. Ama aile bunu bilmiyorsa? İşte o zaman ortaya, diğer insanları hiçe sayan bencil bir nesil çıkıyor. Ve böyle bireylerden oluşan bir toplumda huzur aramak da hayal oluyor.
Böyle çocuk yapacaksanız yapmayın, hadi yaptınız size benzeyen o sevimsiz evladınızı da alın ötede yaşayın lütfen.
Sizin çevrenizde var mı böyle çevresine saygısız aile? Huzur içinde yaşayan o mutlu ve nadir azgınlıktan mısınız?
0
tahirkemalbozoglu
(25.11.24)
Her çocuk ebeveyninin aynasıdır. Çünkü annesini ve babasını örnek alır, aynen kopyalar ve davranışlarıyla aynısını sergiler.

Anne baba evde bağırarak konuşuyorsa onlar da bağırırlar. Evde kavga çoksa çocuklar da kavgacıdırlar veya çok pısırıktırlar. Çocukların enerjik ve coşkulu anlardaki gürültüleri aileden değil kendi sağlıklı enerjilerinden gelir ama kontrol sorumluluğu çocuklarda değil anne babalardadır, onlar ise bu zamanda çoğunlukla ilgisizler, çünkü onlarla da ilgilenilmedi, onlara insanlara saygılı olmak yaşayarak gösterilmedi. Yani zihinlerinde böyle hatıralar yok, örnek alma klasörü boş.

Ana babanın saygılı ve ölçülü ve hatta dengeli insanlar olduğu aile çok az. Ben o talihli azınlıktanım. Bunu nasıl aşarız diyorsan bence birbirimize yılmadan ve bıkmadan, yumuşaklıkla ve kendimiz örnek olarak destek teşkil etmek çözüm olacak. Çocuklara karşı saygıyı ve nezaketi asla elden bırakmamak lazım, eğer ailelerinde görmüyorlarsa görmeleri ve kaydedip sorgulamaları için. Hatta içlerinin ısınması için. Muhakkak hatırlayacaklardır.

Bizim kendi davranışlarımız istemesek bile herhangi bir anda herhangi bir insana şahane örnek olabiliyor, hiç ummadığımız kadar. Onun için belki de öncelik bizim kendimizi düzeltmemizdir...
0
muhayyer divan
(25.11.24)
@kullanicadi

Onun derdi sen ve senin gibi ebeveynler değil ki, sen sorumluluğunu bilen, saygılı, insan gibi bir ebeveynsin, onun sıkıntısı sorumsuz saygısız haddini bilmez anne babalar ve onların yetiştirdikleri çocukların zorbalıkları. Ben öyle anladım.

Ben de tam aynı yerden geriliyorum hatta, tam da aynı sebeple anne olmak istemedim, istemiyorum. Çünkü güvenemiyorum, kimseyi güvenilir bulmuyorum ben de. Hepimiz toplumu bir şekilde tecrübe ediyoruz her gün ve benim gördüklerim beni çok huzursuz ediyor. O da sanırım bunun için yazdı buraya. Senle ilgisi yok ki.
0
muhayyer divan
(25.11.24)
@kullanıcıadi
Çocuğun çevreye rahatsızlık veriyorsa ve bunu önleyemiyorsan bu senin suçun olur. Bizim bir günahımız yok ama senin yaptığın çocuğun derdini beraber çekmemizi istemen çok tuhaf.
Keyifsizse senin oğlan bunu sabah kahvaltıya gelen herkese yaşatma. Gelme kahvaltıya.

Çok basit aslında ama çocuğu olanlar sessizliğin lüks olduğunu sanıyorlar.
0
Shepard
(25.11.24)
+1'imle geldim.

Hastayım, yarın işe gitcem dinlenmem lazım diye kapısına gidiyorum çünkü artık mesaj yoluyla uyarmaktan bezdum. Bana diyo ki ben de hastayım nolmuş, şuramdan buramdan ameliyatlıyım. Bu zamana kadar kimse kapımıza şikayete gelmedi diye beni suçlu çıkarmaya çalışıyo üstelik. Apartman hayatında gürültü olurmuş. Ben anlayış gösterecekmişim. Yok erkek çocuğuymuş enerjikmiş, yok muhabbet kuşunu görmüş heyecanlanmış, misafir gelmiş onun çocuğuyla coşmuş, bahaneler bahaneler...

Çocuk napcak, dur diyen sus diyen olmazsa kuduracak tabi. Bana hmm ok diyor ama davranışı asla düzeltmiyolar bi de.

Çok doluyum çoook!
0
beetlejuice
(25.11.24)
aşırı derecede ortadoğulu bir sorun.

şımarık veletler ortadoğulu bir kavram.

anası da babası da gerçek normal insan gibi insan olan veletler zaten çağcıl insanları o kadar da rahatsız etmiyor. 2024 yılında ortadoğulu islamik bi ortamda beklentileri ona göre ayarlamak lazım sanki.

soruya cevap olarak ise evet, huzur içinde yaşıyorum çünkü civarımda pek ortadoğulu yok.
0
fevzi123
(25.11.24)
+1'imle geldim daha dün bu durumu ilk kez aklimdan geçirdim.

İki çok küçük çocuk başta şakalaşıyorlardi, çocuktur dedim. Ama erkek kizi israrla bagirtiyor, diyorsunuz ayni masadalar(!), ana uyaracak herhalde. Hiç bir uyari yok. Ardindan yarim saat belki gaz cikarma sesi yapti cocuklar. Kesintisiz! Cunku uyaran yok. Ve ana baba AYNI restoran masasinda. Geri kalan tum tespitleri siz yapmissiniz zaten.
Buyuyunce normal insanlarin normal cocuklarina zorbalik yapacak cocuklar olacaklar bence. Ana babasinin durdurmadigi cocugu ogretmen nasil durdursun.

Avrupada bu islerin olmadigi ile ilgili cok saglam tespitlerin oldugu bir iki meshur baslik vardi ekside.
0
WithWorth
(25.11.24)
Sizin kadar sert bakmıyorum, ancak bence bu tür durumların ortaya çıkmasının en büyük sebebi bazı ailelerin çocuklarını hiç de çocuklara yönelik olmayan yerlere getirmesi.

Örneğin eşinizle ya da sevgilinizle gayet yetişkinlere yönelik bir tiyatroya, restorana, bir yere gidiyorsunuz. çocuklara yönelik bir şeyler olmadığı besbelli. Ama bir bakıyorsunuz bir çift çocuğunu getirmiş böyle bir ortamı "deneyimlemesini" falan bekliyor. Çocuk ortamı sevmemiş, mızmızlanıyor ancak ailesi hiç oralı olmuyor, gitmeye niyetleri yok. Çocuk sürekli bir şeyler soruyor, konuşulmaması gereken bir ortamda sürekli konuşuyor vs. Bir şey söyleyince de "ama o daha çocuk, ne yapayım?" Deniyor.

Dünyanın en saçma şeylerinden birisi. Çocuklara yönelik, onun yaşına uygun veya genele yönelik birçok yapılacak şey varken hayır; Çocuk illa onu "deneyimleyecek."

Ciddi anlamda sinir bozucu. Hatta bence açık olmak gerekirse çocuğun uygun bir zamanda seveceği varsa bile önüne ket vuruyor o yaşadığı şey. Her şey zamanında güzel.
0
akhenaten
(25.11.24)
Toplumda maalesef aşırı cahil insan var. Sadece çocuk konusu değil konu. İnsanlar birbirine karşı saygı sevgi nedir bilmiyorlar. Kavram karmaşası yaşıyorlar. Bu köpek konusunda da böyle çocuk konusunda da.

Bak neler var. Olayı nasıl da demagoji yapıyor. Dünyadaki en güzel şey çocuk sesi diye. Nasıl da gerçekleri carpitarak eğip büküyor. Bak böyle narsist insanlar gelip çocuk sevgisinden bahseder. Sen bencil bir kişi olarak bireyi önemsemiyorsun ki çocuğu onemseyesin zir cahil, saygısız. İnsanların birbirini rahatsız etmemesi isteğine bile nasıl kudurarak tepki veriyorlar, e nolacak öyle görmüş, öyle öğrenmiş.
0
dedeminhirkasi
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil. keşke öyle olsa. tabi ki abartı durumlarda müdahale edilir, özellikle restoranda, toplu taşımada vs. ama onun dışında çok da şey yapmamak lazım. anne baba etkeni önemli tabi de, bir de genetik var. her çocuk evinin aynası olmuyor.
zor konu yani.
anne olana kadar ben de benzer düşünüyordum. ama anne olduktan sonra asla kınayarak bakmıyorum bu tip durumlara.
0
elorelia
(25.11.24)
duyuruyu okur okumaz sebepsiz veya incir çekirdeğini doldurmayan bir nedenden ötürü atılan çocuk sesi belirdi kulaklarımda bir an, başıma ağrı girdi.

şu hayatta artık çocuklardan daha gıcık olduğum bir şey varsa o da yeryüzüne padişah/kral(içe)/prens(es) doğurduğunu sanıp herkesin bu şizofrenik bakış açılarına uymamızı bekleyen ailelerdir. çocuk bu, kukladan veya yontulmamış odundan farksız. o çocuğun hala yontulmamış odun olarak kalmasında bu tip ebeveynlerin payı çok büyük.


artık bir ortamda çocuklu aile varsa mümkün mertebede kaçmaya çalışıyorum. anlamsız bağırış çağırışlar, pis ayaklarıyla koltuğa basmalar, etrafındakileri rahatsız etmeler, koşturmalar, herhangi bir mekanik sisteme parmak sokmaları ve anne-babalarının buna hiçbir şey dememeleri beni o kadar sinirlendiriyor ki anlatamam.


çocukların hiç dahil edilmediği ortamların yaygınlaşmasını o kadar çok istiyorum ki. hatta buna sosyal faaliyetleri geçiyorum, gündelik ve zorunlu alanlar da dahil edilmeli. örneğin toplu taşıma araçları, kafeler, restoranlar, avm'ler de dahil. eğer iki konu hakkında diktatörlük yapma imkanım olsaydı bunlardan biri futbolu yasaklamak, biri de toplumla entegre olmayı başaramamış çocuklu aileleri sosyal çevreden mahrum etmek üzerine olurdu.

kendi çocuklarına tahammül edemeyen tipler gelip senin tahammül etmeni bekliyor, şaka gibi.


ayrıca çok absürt şekilde kendisi çok anlayışlı, nazik ve etrafındakilere daima kibar olan ince bir arkadaşım söz konusu çocuğu olunca etrafta kim var, kim yok asla önemsemeyip ortalığın çocuğu yüzünden savaş alanına dönmesine asla müdahalede bulunmuyor.
0
m e b
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil. +1

Cocuklarin toplumsal ortamlarda cevreyi rahatsiz ettigi durumlarda ebeveynler genelde bir ihtiyaci karsilamamis olduklari icin hatalidir. Ancak her zaman, her durum on gorulemeyebiliyor. Cocuk yeri geliyor okulda/kreste yasadigi bir sorundan dolayi da gurultu yapabiliyor. Toplumsal ortamda uyarilir, halledilmeye calisilir falan ama bazen de olmuyor.

Ayrica cocuk her zaman ebeveynlerini yansitmiyor. Biz evde hic bagirmiyoruz, cocuk da genelde bagirmiyor ama bir arkadasi falan gelse bagirarak konusmaya basliyorlar. Arada uyararak bir nebze normallestirilebiliyor. Her hareketine mudahale edilen cocugun ileride topluma etkisinin hic de iyi olacagini sanmiyorum.
0
mbond
(25.11.24)
sende çocuk yap bırak onlar düşünsün.
0
nuisance2
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil evet çok doğru ama öyle yetiştirirseniz öyle olur ancak.

istisnai örnekleri var tabi ki ama burada gördüğümüz ortadoğu kafası ile yetişirse istisna olması gereken şey genel geçer hale gelir.
kimse de çocuğu suçlamıyor, onu yetiştiren kafayı suçluyor.
0
kisa
(25.11.24)
Nadir de olsa çocuğunu susturmaya çalışan, bir şekilde dikkatini dağıtmaya çalışan ebeveynlere denk geliyorum, ona bir şey diyemezsin mesela, onları anlayabiliyorum çocuk işte durmuyor susmuyor rahatsız ediyor ne yapabilirsin ki.

Ama çoğu zaman çocuğunun yaptığı gürültüye sesini çıkarmayan insanlarla karşılaşıyorum bu çok kötü bir şey. Deliriyorum sinirden, çocuğa değil de onlara kızıyorum, bir çaba ya bir adım bir şey yap susturmaya çalış.
Bir gün otobüste bir çocuk ayağıma kusmuştu ne diyebilirsin mesela çocuk yani maksimum 3 yaşındaydı ama kadın bir özür dile be bir şey söyle yani kusura bakmayın de hay allah çocuk işte de. bir şey yap.
benden özür dilemesini geçtim çocukla bile ilgilenmedi kadın, o an çocuğa daha çok üzüldüm.
0
mutekebbir
(25.11.24)
mbond muazzam özetlemiş.

biz de insanları rahatsız etmemesi konusunda uyarıyoruz ancak çocuğa her ses çıkardığında sus demek de çok yanlış bir yaklaşım. Çocuk sahibi olmayıp her çocuğu ağlayanı cahil sananlar bilsin ki 200 tane kitap okuyoruz doğru yaklaşımı öğrenmek için. benim oğlan mesela 2 yaş bunalımında. olmadık yerde inadından ağlama krizine giriyor. bu hesaba göre sırf sussun diye istediğini yapmalıyım. öyle bir dünya yok tabii ki.

bu durum suistimale açık. her ne olursa çocuktur yapar diyen ve sadece etraftakiler değil kendi çocuğu da aslında umrunda bile olmayan manyaklara da rastlıyoruz.

işin özü hayat bu gibi şeylere kafayı takmak için çok kısa.
0
brakgn
(25.11.24)
hocam duyurularin hep gozume carpiyor. surekli sosyal problemler ve problemlerin kaynagi hep baska insanlar. tamam zor bir cografyada yasiyoruz insan kalitesi cok dusuk ama boyle bir profil cizmeniz de hic saglikli degil. acaba bir durulup benim dusunce, davranis, tepkilerimde hata olabilir mi diye dusundunuz mu hic? bunu yapici bir elestiri olarak degerlendirin. cunku surekli dert yanmak yeni dertler getirmekten baska bir halta yaramiyor. sad but true.
0
buenosdias
(25.11.24)
3 çocuğum oldu. en büyüğü 7 yaşında.

belirli dönemleri var, ağlama krizlerine girerler 2 hafta kadar (büyüme krizi denir). Dışarda, evde nerede olursak olalım en ufak şeye ağlarlar. Örneğin avm'de yürürken benim ayakkabım neden pembe değil diye dakikalarca yırtındığını hatırlarım.

bu durumlarda üstüne gitmek çocuğu daha da sinirlendiriyor, o an ağlaması gerek ve yapacak bir şey yok :) çevresindeki insanlar rahatsız oluyorlar evet, farkındayım. ama insan olarak toplumda beraber yaşıyorsak bazı zaruri şeyler karşısında birbirimize sabretmemiz gerekiyor. örneğin yaşlıların araba kullanmasına ayar oluyorum, yolda yürümesine ayar oluyorum, toplu taşımada şişmanlara ayar oluyorum, engelli insanlara ayar oluyorum gibi bir sürü benzer bahane çıkartabilirim. ama aynı toplumda yaşıyoruz işte, zaruri sebepler dolayısıyla sabredeceğiz birbirimize.
0
xephyr
(25.11.24)
Daha önce anlatmıştım,
Bir hastanenin bekleme salonundayım, kalabalık epey. İki kadın geldi çocuk arabalı ve eteklerine yapışmış ikişer çocukla. Yani en az üç çocuk sözünü buyruk olarak kabul etmişler. Oturdular bir yere, yıllardır görüşememişler gibi koyu bir muhabbete başladılar.
4 çocuk olay yerini ahıra çevirmekte gecikmedi. Rahatsız olan erkekler, Titanyum korkusuyla kadınlara bir şey diyemediler ama birkaç kadın homurdandı. Kadınlar 'Onlar çocuk.' deyip kestirip attı.
Daha sonra kulağı küpeli saçı tokalı 7-8 tel sakallı bir genç, en küçük çocuk yanından geçerken, 'şu ne?' dedi. Çocuk durdu. Yangın dolabının üstündeki tabelalardan ikisi arası bir diyalog başladı. 'Sen renkleri biliyor musun falan derken sohbete diğer üç çocuk da katıldı. Ortam bir anda sükunete kavuştu. Ben oradan ayrılırken o üniversite öğrencisi o 4 çocukla hala sohbet ediyordu.

Çocuğu birey olarak görürsen o da insan gibi davranabiliyor. Bu işi orada o anneler yapmalıydı. Ama onlar enerjisini boşaltsın diye köpeği parka götürme mantığıyla çıkarıyorlar çocuklarını evden.

İzban'da bir anne çocuğa rasladım. Anne 3-4 yaşlarındaki oğluyla yol boyu büyük bir insanla sohbet eder gibi sohbet etti. Çocuğun sorduğu bir soruya cevap veremedi. Bunun cevabını ben de bilmiyorum, akşam babamıza soralım. Ama ben unutabilirim, sen hatırlatır mısın dedi. Eminim o çocuk evde alt kattakinin tepesinde tepinmiyordur.

Şu an bir komşum var. Her akşam iki oğlunu alıp ön bahçeye iniyor. Önce bankta baba oğul muhabbeti oluyor, yaz kış. Sonra 15-20 dakika, sanırım akşam yemeği hazır telefonu gelene kadar futbol oynuyorlar.

İnsanlar insan yetiştirmenin bilinciyle çocuk yapmalı. Saldım çayıra, mevlam kayıra deyince söylediğiniz görüntüler çıkıyor ortaya.
0
Mirket
(25.11.24)
Çocuk sus deyince susan bir canlı değil diyenler olmuş. Kişisel cevabımı vereyim. Bahsettiğim toddler dediğimiz yaş grubu değil, ilkokul çağına gelmiş çocuklar. Toddlerlara zaten her sosyal ortamda anlayış gösteriyoruz mecbur. Ilkokul çocuklarının da evde öğrenmediği saygıyı okulda random bi öğretmenden öğrenmesi hadi bi nebze mümkün de her ortamda istikrarlı şekilde uygulayabilmesi mümkün görünmüyor aile saygısızsa.

Sus demek zaten birinci adım. Onu bile yapmayan var. Yukarıda da bir kaç örnek verildi, sus deyince susmuyorsa dikkatini dağıtmak, çocuğun enerjisini boşaltacak başka yöntemler, aktiviteler bulmak ebeveynin görevi değil mi? Benim çocuğum yok ama arkadaşlarımın üst level haşarı çocuklarında bunu deneyimledim. Çocuklar bu tarz aktivitelere olumlu ve hızlı geri dönüş yapıyorlar. Sonra da millet sanıyo ki ben çocuklarla iyi anlaşıyorum. Biz bunu yaptık ama canımız ilgilenmek istemiyo diyen yok, o anda kendi keyiflerini sürmek varken... ekonomik durumu kötü insanlar da değiller çocuğa sosyal ve fiziksel aktivite alanları açamasınlar.

Hayır yani ben en doğal hakkım olarak evimde, konfor alanımda dinlenebilmek, uyuyabilmek için komşudan icazet mi almalıyım?
0
beetlejuice
(25.11.24)
Çocuklular ve çocuksuzların tatlı seviyede çatışmasına dönmüş :D

Çocuksuz olarak evimde otururken başkasının çocuk sahibi olma kararının beni rahatsız etmesine çok mana veremeyenlerdenim.

Memlekette sokakta çocuk oynayan kalan son sokaklardan birinde oturuyorum özellikle havalar ısınınca okullar tatil olunca çekilmez bir hal alıyor. "Çocuktur oynuyacaklar elbette"nin üzerinde bir bağırış çığırış var. Evebeynlerinin umrunda değil çocuklar ciddi riske girdiklerinde dahi gayet rahatlar.

Bu rahatsızlığıma şehirde yaşıyorsun bunları göze almışsın argümanı ile gelinmesini de bi yere kadar anlayabiliyorum. Zira o argümanı üzerime savuranın 1 hafta benim çalışma odamda yaşamasından sonra rahatsız olmama ihtimalleri yok :D

Maalesef çocuk ayarsız bişey elimden geldiğince kaçınmaya çalıştıkça gelip ağzıma giriyorlar.
0
hedep
(25.11.24)
Bunların %90'ı kalitesiz anne ve babalar yüzünden. Onların da yarısı fındık kadar beyinleri ile 2-3 kitap okuduktan sonra öz güveni yüksek birey yetiştirdiğini sanan kamiller, diğer yarısı da spermle yumurtayı birleştirmek dışında hiçbir fikri olmayan ve çocuğu tehdit ederek ya da milletin ortasında bağırta bağırta büyüyenler. Her şımarık çocuğun arkasında bir vasıfsız aile vardır.

"Çocuktur.." diye bahane olmaz. Bebek dediğin tabii ki ağlar da etrafı da dağıtır 2 yaşına kadar istenmese de anlaşılır ama 4 ve üzeri çocuğun böyle bir lüksü yok. O artık başarısız ebeveyn hikayesi. Açık hava hayvanat bahçesi değil şehirler. O kısımda +1
0
nawar
(25.11.24)
Mirket çok güzel anlatmış.
Saldım çayıra mevlam kayıra zihniyetinin sonuçları bunlar. Çocuk cıvıltısı, çocuk sesi, çocuk sesi... Bunlar farklı şeyler.
Evde çocuğuyla uğraşmak istemediği için eşlik etmeden sokağa bırakıyor. Çocuk sokaktan evdeki anne babasına sesleniyor 10-15 dakika; bakan yok. Uyarsanız kahabatli oluyorsunuz. Beğenmiyorsan taşın noktasına geliniyor illa ki. Geçenlerde komşum gayet nazik dinlenmeye çalıştığını söylediğinde çocuğun babasının tepkisi bu oldu. Ben domates biber diye aralıksız böğüren veledi direkt azarladım. Gerekirse polise şikayet etmek dahil her şeyi yaparım; hiç çekinmem.
Geçtiğimiz yaz yeğenlerimle 2 hafta aynı evde geçirdim. Tabletlerinin sesini kısmalarını söylemekten dilimde tüy bitti. En sonunda pes edip başka odada takılmakta buldum çareyi -ki bu çocuklar normalde çevrelerine rahatsızlık vermemeleri gerektiğini biliyorlar. Evlerinde ellerine tablet tutuşturulup kendi hallerine bırakıldıkları için onlara göre gayet normal yaptıkları.
Kimse çocuklardan biblo gibi oturmalarını bekleyemez; ama oyun oynayan (tablet, telefon vb. ile değil.), sohbet eden çocuk ile gürültücü çocuk aynı şey değil.
Birkaç hafta önce otobüste gecenin ikisinde yüksek sesle sohbet eden 'yetişkinleri' uyarmak zorunda kaldım. Çok şaşırdılar bu tepkime. Işıklar kapanmış, herkes uyumaya çalışır veya sessizce vakit geçirirken yüksek sesle konuşmak çok normal onlar için. Çoğu insan bulaşmamak için müdahale etmiyor; ama ben dayanamıyorum bazen.
Sessizlik gerçekten lüks bu ülkede. Kulaklıksız evden dışarı adım atmamak lazım.
0
auroraaurora
(26.11.24)
(2)

aklı evvel cümlesi nasıl ortaya çıkmıştır

benim icin hic boyle suslenmemistin
hiçbir mantıki açıklaması olmayan bu cümle nasıl oluyor da düşük zekalılık anlamında kullanılabiliyor?
hiçbir mantıki açıklaması olmayan bu cümle nasıl oluyor da düşük zekalılık anlamında kullanılabiliyor?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(24.11.24)
lugatim.com

Akıl maddesinde "aklı evvel" şeklinde geçiyor ve doğru biliyormuşum, çok bilen çok akıllı ukala demekmiş.
0
muhayyer divan
(24.11.24)
Bu arada @benim icin hic Boyle suslenmemistin

Bu "aklı evvel" ifadesinin eğer gerçekten aşağılayıcı bir anlamı varsa bana göre yüzde yüz kinaye olarak kullanılmasından kaynaklıdır. "Var ya bizim bazı aklı evveller..." gibi cümleleri çok duymuşluğum var, tamamen kinaye yöntemiyle "çok bilmiş" gibi " bildiğini zanneden haddini bilmez" gibi anlamlar kastedilir. Bence mutlaka kinaye yoluyla ters dönmüştür anlamı.
0
muhayyer divan
(25.11.24)
(10)

Herkesin bütün tribini sanki bana atması?

sekizdokuzon
Benzer bir duyuru açmıştım sanırım ya da buraya bir yerlere yazmıştım. Arkadaşlar, çevremdeki herkes sanki bütün haftanın tribini biriktirip biriktirip geliyor bana atıyor. Yani bundan kişiliğime, tavrıma dair nasıl bir sonuç çıkarılır? Atış serbest, vurun. Siz de vurun!Teşekkürler. İyi pazarlar. Öğ
Benzer bir duyuru açmıştım sanırım ya da buraya bir yerlere yazmıştım. Arkadaşlar, çevremdeki herkes sanki bütün haftanın tribini biriktirip biriktirip geliyor bana atıyor. Yani bundan kişiliğime, tavrıma dair nasıl bir sonuç çıkarılır?

Atış serbest, vurun. Siz de vurun!

Teşekkürler. İyi pazarlar. Öğretmenler gününüz kutlu olsun.
0
sekizdokuzon
(24.11.24)
Inanir misin ayni sey bana da oluyor.

Mesela sinifta herkese nazik ve guleryuzlu olan kadin bana gelince laf sokmak için bahane ariyor. Birkaç kisiden benzer seyi görünce de «ulan ben mi negagifim» acaba diye sorguluyorum.
0
feastofthedamned
(24.11.24)
Kendi içinde yenemediğin bir tepkililik varsa, senin herkese trip atasın geliyorsa, haklı veya haksız fark etmeksizin her şeye tepki duyuyorsan sana tepki duyuluyor gibi geliyor olabilir. Çoğunlukla böyle olur, istisnai bir durumsa da sabrın sınanıyordur güçlensin diye.
0
muhayyer divan
(24.11.24)
“Anahtar gibi sadece kaybolduğunda aranan biri olmak istemiyorsan; nasıl olsa paspasın altındadır rahatlığını vermeyeceksin kimseye” Diye bir laf var.

sebebi bu olabilir
0
respect
(24.11.24)
Psikolojik deli olduğunu hissettiriyorsun. Duyuru grubunda da bunu görmüştük. Ortada bir şey yokken millete sövüyordun, kızıyordun. Duyurularında da hiç değişmeyen bir şey var... Sen. Jokey değişmediği sürece yaşadıkların da aynen devam ediyor.
0
Shepard
(24.11.24)
Ben rahatsız olduğum insanlardan uzak dururum, senin hiçbir duyuruna yazmıyorum mesela. Sen neden değerli vaktini benim deli olduğumu kanıtlamaya ayırıyorsun?
0
🌸sekizdokuzon
(24.11.24)
Ya insanlar memnun olmayı bilmiyor nezaket nedir bilmezler herkesi memnun ediyor olsaydın zavallı olurdun bence seni cekemiyorlar herkes işine geldiği gibi terbiyesizler pu diyorum sen doğru yoldasın ustaaa
0
Efespilsen
(24.11.24)
şapırtı takma onu duyuruda bipleyen yok. sana trip atanı alttan almayıp suratına çarpacaksın, çekinmeyeceksin. sana arıza muamelesi yaparsa boşver, o kendi karaktersizliği.
0
titanyum22
(24.11.24)
Ben şunu anlamadım: yapiyorlardir da oturup dinlemek niye?
0
encokbenisevinnolur
(24.11.24)
Her ortamda "herkesin nazının geçtiği" biri mutlaka vardır. Bizim insanlarımız yapı olarak densizliğe çok yatkın oldukları için nezaketi, sessizliği eziklik olarak alıp herkese ve her şeye olan öfkelerini bu insanlardan çıkarırlar.
Buna izin vermeyin.
Hiç kimseye muhtaç değiliz canını bir kere sıkanı çıkaracaksın hayatından bu kadar basit.
Az ama düzgün insan olsun etrafında, gerekiyorsa hiç olmasın yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil bunlar olacağına kendinle kal daha iyi.
0
mutekebbir
(25.11.24)
tam olarak titanyum ve mutekebbirin dediklerini demeye gelmiştim. ayrıca naif olma, yırtık ol, kimsenin nazını çekme, kendini ön planda tut, kendine olan saygını artır, insanların her talebini karşılayan olma, insanların her derdini kustuğu kişi olma.
0
Mossy
(26.11.24)
(1)

Sözlükteki akış nedir ne işe yarar?

0zlem
sbhttps://ibb.co/vmNGpBf
sb

ibb.co
0
0zlem
(24.11.24)
Sözlükteki akış derken??
0
muhayyer divan
(24.11.24)
(10)

Kerem Bürsin'i yakiskli bulmayanlar...

feastofthedamned
Sirf 1.80m degil diye mi bu kadar gömüyorlar bu adami ? Gayet karizma bir tip oysa.
Sirf 1.80m degil diye mi bu kadar gömüyorlar bu adami ? Gayet karizma bir tip oysa.
0
feastofthedamned
(24.11.24)
Immm emmm aooouvv diyen kasinti bir tip, yakışıklı da değil ayrıca bildiğin çankırıli sarililigi, eldivan tipi var adamda
0
dedeminhirkasi
(24.11.24)
kızıl diye bence :d bir de yeteneksiz görüyorlar ama o kadar da kötü değil aslında. özellikle aynen aynen dizisi ve son turkcell reklamlarında gayet iyi. ayrıca şu an en hoş zamanlarını yaşıyor, epey bi taşlaştı kendisi.
0
suyin
(24.11.24)
Bu arada adamin boyu zaten 1.79m imis, yani orta boylu da degil.
0
🌸feastofthedamned
(24.11.24)
“Yakışıklı bulmak” olmayan bir şeyi aramak gibi çünkü yakışıklı olan birini yakışıklı bulmazsın o zaten yakışıklıdır
0
0zlem
(24.11.24)
Adamın yakışıklı olmaktan başka bir vasfı yok bence.
0
muhayyer divan
(24.11.24)
1.80 degil dedigin 1.79mus dflj
tipi gayet düzgün, yakisikli ama fazla kibar olmasi tr'de dezavantaj yaratiyor olabilir ona
0
robert bosch
(24.11.24)
kargo'dan sabah kapını çalıp ürünü bırakıp gitse kim yadırgar. tipe bak; ibb.co

yakışıklı mı görmüyorsunuz anlamıyorum. bak mesela bu abimiz tek kaşlı haliyle bile ben buradayım diyor; ibb.co
0
deranzo1
(24.11.24)
yakışıklılık öyle birşey değil azizim, bi kimse yakışıklı ise odur o kişi,
buda şirinmiş, tatlı çocuk bence deniyorsa o, o kişi değil,

günümüzde ayağa düştü hepten zaten, yüzünden ateşli silahla yaralanmayan herkes bir noktada yakışıklı olur oldu, yusuf çim hayranları, aras bulut iynemli hayranları falan var arkadaş, bunlar çok yakışıklıymış filan, sanırsın bir brad pitt kolay yetişiyor,

yakışıklıysa erkek halimle bile bakakalırım ölçülecek birşey değildir,

ha birde sakallı yakışıklı ama sakalsız değil, dövmeliyken yakışıklı, sadece takım elbiseliyken yakışıklı, saçı alaburus kesildiğinde yakışıklı bütün bunları geçiniz,
idealize safkan bir yakışıklı
kabak kafayla-beline kadar saçla-kılıyla kılsızlığıyla- aksesuarıyla aksesuarsızlığıyla - iyi giyimiyle berduş giyimiyle kısacası havada karada yakışıklıdır, şarla şurtla yakışıklı olunmaz,

kerem bürsin zinhar yakışıklı falan değildir, yanından geçmez, vallaha ben bürsinden daha yakışıklıyım, ciddi diyorum.
0
just take is easy man
(25.11.24)
Ben bu çocuğu tip olarak hiç beğenmem ama insan olarak sevdiğim biri.
Konuşmalarını dinledikçe sevdirdi kendini, bana çok kibar biriymiş gibi geliyor umarım öyledir.
Şu an bir bütün olarak bakınca gayet hoş karizmatik biri ama televizyonda ilk dizisinin tanıtımında gördüğümde "bu kim ya böyle hiç de yakışıklı değil" dediğimi hatırlıyorum :)
0
mutekebbir
(25.11.24)
Kerem Bürsin'i gömme sebepleri nezaket sahibi ve cool biri olması bence. tamam kendince hafif züppe bir tavrı var aww oww yapıyo ama bunlar bu kadar gömülmesi için sebep olamaz diye düşünüyorum çünkü konuşmalarının içeriğinde bir sıkıntı yok düzgün bir adam. bu memlekette yakışıklı ve kibarsan, kadınlar sende red flag görmüyorsa sen erkeklerin nefret ettiği ve linçlediği biri olursun.
0
Mossy
(26.11.24)
(4)

"Mesajlar uçtan uca şifrelidir" bildirimi

muhayyer divan
Merhaba Vatsap'ta aramızda mesajlaşma olmayan (yani olmuş ama silmişiz, arada engelleşmeler olmuş) birinin penceresini açtığımda, başlıkta belirttiğim bildirimi görebilmem, o kişinin beni engellemediği anlamına mı gelir? Yazsam mesajımı görür mü? Kastettiğim bildirim şu resimde görülen şekilde:https
Merhaba

Vatsap'ta aramızda mesajlaşma olmayan (yani olmuş ama silmişiz, arada engelleşmeler olmuş) birinin penceresini açtığımda, başlıkta belirttiğim bildirimi görebilmem, o kişinin beni engellemediği anlamına mı gelir? Yazsam mesajımı görür mü?

Kastettiğim bildirim şu resimde görülen şekilde:

ibb.co
0
muhayyer divan
(23.11.24)
hayır. gayet normal bir bildirim. engellememişler sizi
0
co2s2
(24.11.24)
sadece mesajlarin sifrelendigi anlamina gelir. whatsapp'in klasik anonslari.
0
kesmekes laleler
(24.11.24)
@kesmekes

Kendisinin ismini aratıp gelen isme dokunarak bir konuşma penceresi açınca 2 farklı tarihte gelmiş o bildirim görünüyor onun için sordum engellenmemiş miyim diye. Önemli çünkü...
0
🌸muhayyer divan
(24.11.24)
telefon cihazını değiştirince de benzer şeyler çıkıyordu. bence en güzeli bir arkadaşınızla deneyin
0
co2s2
(24.11.24)
(21)

bu beslenme kötü mü

robert bosch
bugün iyi beslendigimi düsünüyorum. boyum 1.62, 29K, düzensiz ve kardiyo agirlikli egzersiz yapan biriyim.chatgpt'ye sordum gicik gicik konustu. bir de size soruyim. bu beslenme nasil? sabah- 2 bardak sade filtre kahve ve bir avuc yaban mersiniöglen - 1 bardak sade filtre kahve, biberli domatesli o
bugün iyi beslendigimi düsünüyorum. boyum 1.62, 29K, düzensiz ve kardiyo agirlikli egzersiz yapan biriyim.
chatgpt'ye sordum gicik gicik konustu.
bir de size soruyim. bu beslenme nasil?

sabah- 2 bardak sade filtre kahve ve bir avuc yaban mersini
öglen - 1 bardak sade filtre kahve, biberli domatesli omlet, iki dilim ekmek, biraz peynir 7-8 tane siyah zeytin, 2 ceviz
ögleden sonra - 5 tane mandalina
aksam yemegi - 1 avokado (ezilmis, limonlu ve yagli), bir dilim ekmek, birazcik peynir ve 5-6 tane siyah zeytin, bol yesillikli salata, üstüne bir tane muffin
0
robert bosch
(23.11.24)
Kalori miktarı ve makro dağılımı normal bir insanın sadece sağ bacağı için yeterli olur gibi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.11.24)
azıcık da et yeseymişsin :) iyi ama hem yeterli kalori hem de çeşitli kaliteli yiyecekler. bence. keyif almışsındır.
0
gabe h coud
(23.11.24)
@kaleci, nasil yani?

@gabe, her gün et yenmez :P
0
🌸robert bosch
(23.11.24)
chatgpt hakli. protein yok. gun boyunca kahvalti yapiyorsunuz gibi geldi bana :)
0
antikadimag
(23.11.24)
Omlet kaç yumurtalı? Protein miktarı ona bağlı biraz ama 5-6 yumurtalı değilse (ki öyleyse bile olmayabilir de) protein alımı çok düşük değil mi? Hadi her gün et yenmez diyelim de bari bakliyat olsaydı.

Genel kalori toplamında şeker çok gibi 5 mandalina ile. Onun dışında da hiçbir şey yememişsiniz zaten. Tüm gün yedikleriniz normal kahvaltı olarak geçebilecek bir kalori neredeyse mandalinalar hariç. Hem az hem sağlıksız geldi bana
0
nundu
(23.11.24)
Ha bence her gün et (tavuk ve balık dahil) yenir ayrıca. Protein alımı önemli
0
nundu
(23.11.24)
Yetersiz bir içerik. Yani yanlış anlama ofansif bir cevap değil bu ama instagram'da pazar sabahları paylaşılan "ben çok sağlıklı besleniyorum ve mutluyum" havasında bir menü bu doğru düzgün protein yok karbonhidrat yok, biraz sağlıklı yağdan zengin o kadar. Beslenmesine özel olarak dikkat eden birisi en kötü durumda kilosu kadar protein almıyorsa o beslenme kötüdür. Ha içerik kötü değil ama yetersiz; 2 yumurta dediğin 10-12 gram protein, yumurtadan gelen 10 gram protein ve birkaç dilim ekmekten gelen karbonhidrat hem sürdürülebilir bir rutin değil hem de sağlıklı değil ama dediğim gibi içerik kötü değil ama eksik ve yetersiz, gerçi birkaç kez daha okusam içeriğin de kötü olduğuna ikna olabilirim ama o kadarını yapmıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.11.24)
Böyle beslenmeye devam edersen yakın zamanda demir eksikliği anemisi yapar bu.
0
Mirket
(23.11.24)
buna kötü diyenler bugün ne yediniz paylasir misiniz?
ben yiyecek yemek bulamiyorum
0
🌸robert bosch
(23.11.24)
et olur, baklagil olur. 'yemek' diyebilecegimiz bir sey yok sizin menude. ekmegi cikarsak tarim oncesi avci toplayici menusu valla :)

mercimek corbasi yapin, fasulye yapin, pilav yapin. et yiyin.
et icin tercihen yagli ve agir metal orani dusuk baliklar idealdir somon, hamsi, istavrit gibi.
ya da sakatat ciger, kokorec gibi.
0
antikadimag
(23.11.24)
Sabah
100 gr kızarmış ekmek ile iki haşlanmuş yumurta, 10-12 tane yeşil zeytin, çay

Öğlen
Bezelye yemeği
Mercimek çorbası
Yeşil salata
3-4 kaşık zeytinyağlı pırasa

Akşam
80gr mantı
Yeşil salata
Yarım kase yoğurt
Bezelye yemeği

Öğleden sonra da çayla bir mandalina büyüklüğünde kabak tatlısı yemiştim
0
grimavi
(23.11.24)
@grimavi, yemekhanede mi yedin? :) hangi evde normal sartlarda 3-4 cesit course yemek cikiyor please
0
🌸robert bosch
(24.11.24)
Izgara tavuk, fırında balık, köfte vs döndürüp döndürüp yapılabilecek et çeşitleri var. Hadi et olmasın dersen bakliyatla yapilabilecek yine zibilyon çeşit yemek var.

Side dish olarak pilav, makarna, bulgur pilavı yine çeşitleriyle beraber döner.

Salata/haşlanmış sebze/yoğurt/cacık/turşu gibi soğuk kısmı yine alternatif açısından zengin.

Ben çok aramam ama çorba konusunda da çeşit çok. Bazı günler ana yemek, bazı günler side dish tarzı çorba yapılabilir.

Bu yemeklerin çoğu önden yapılıp gün gün tüketilebilir, bir gün yapılıp ikinci gün yenebilir.

3-4 çeşit course'a gerek yok. Sizin menüdeki kahvaltı ve öğle yemeğini tek öğünde birleştirip, akşam da tavuk-makarna-salata ya da bakliyat-pilav-cacık gibi alternatifler yapılarak mis gibi beslenme çıkar.

Hepsini yapmaya üşeniyorsanız, migrostan hazır köfte airfryerda, yayla hazır makarna mikrodalgada pişirip biraz yeşillikle yenir yani ki ben bu son yazdığımı yapıyorum genelde :d yine de yiyecek yemek bulamıyorum denmez pek
0
nundu
(24.11.24)
Hic tavuk et balik fast food bir sey yok mu. Oyuncu manken vs gibi hayatsiz falan degilsen no no. Muhtemelen de 50 55 kilo bir seysin. Biraz protein bakliyat nerede sart
0
optimistbakunin
(24.11.24)
rober sokağa çıkarken cebine taş tuğla falan koy. ben bu kadarcık yesem gece açlıktan uyuyamam aw

yemekleri çok yapıp parçalar halinde buzluğa at, sonra istediğin zaman 10dkda ısıt ye. redditte mailprepsunday subına göz at
0
titanyum22
(24.11.24)
çoğu sağlıklı kaynaktan olsa da şeker oranı yüksek geldi bana. minimum dokunuşla kendime göre ayarlarsam şöyle yapardım ben:

sabah- 200-250 gr yoğurt - 30-35 gr yulaf ezmesi/müsli vb.
öglen - biberli domatesli omlet, iki dilim ekmek, biraz peynir 15 tane siyah zeytin, 5 ceviz
ögleden sonra - 3 tane mandalina
aksam yemegi - et içeren herhangi bir gerçek yemek, iki-üç dilim ekmek (ya da pilav/makarna), bol yesillikli salata

bana bu daha dengeli geliyor. evde olduğumda öğle yemeğini kahvaltı gibi yapmayı severim ama sizin akşam yemeği de kahvaltı gibi olmuş.
0
duguit
(24.11.24)
Yemekhanede yemedim valla benim evde çıkıyor kendim yapıyorum :)
r.resimlink.com
r.resimlink.com

3-4 çeşit mevsim sebzesi öğren (ıspanak, brokoli, pırasa, kereviz, karnıbahar)
3-4 tane çorba çeşidi öğren (yayla, domates, mercimek, tarhana, şehriye, tavuk)
3-4 farklı bakliyat yemeği (yeşil mercimek, nohut, fasulye, barbunya )

Yancı olarak pilav bulgur makarna
bazen turşu bazen yeşil salata

Her satırdan bir tane seçip bunları kendi içinde döndürmeye alışınca ne yiyecem derdin azalıyor, her akşam 4 farklı şeye de gerek yok, içlerinden 2 tane seçsen bile düzgün bir döngü tutturabilirsin
0
grimavi
(24.11.24)
şöyle yapsanız bence daha iyi olurdu:

sabah : çay - yumurta - peynir - zeytin - yaban mersini - ekmek
öğlen : bol salata - köfte ya da tavuk göğsü ya da balık - az ekmek
öğleden sonra : meyve - ceviz
akşam : avokado + salata + peynir + çok az ekmek

ben öğlen sucuklu yumurta ve peynir yedim. akşam üzerinde de köfte ve domates yedim. ekmeksiz.
0
co2s2
(24.11.24)
yemek tarifleri bekliyoruz sinem apla.

karnabahar fikri güzelmis.
0
🌸robert bosch
(24.11.24)
Güne hem de 2 bardak kahveyle başlamak seni gergin, endişeli, huzursuz, uykularını da kalitesiz ve az hale getirir. Güne illa sıcak bir sıvıyla başlamak istersen bence siyah çay ile başla, hem antioksidan alırsın hem uyandırır. Kahve kullanımını tehlikeli buldum...
0
muhayyer divan
(24.11.24)
lifli gıdalar, sebzeler, ettavukbalık eksik
0
bir soru sorcam
(24.11.24)
(2)

Covid tanı olarak ve test devam ediyor mu?

put it in your appropriate place
Kalksam gitsem hastaneye covid testi yapıyorlar mı ve test sonucuna göre aha bu covid olmuş al bunu al al al bunu diyorlar mı halen?
Kalksam gitsem hastaneye covid testi yapıyorlar mı ve test sonucuna göre aha bu covid olmuş al bunu al al al bunu diyorlar mı halen?
0
put it in your appropriate place
(23.11.24)
Son bilgilerine göre PCR testi yapılmıyor, al bunu içeri al al al al da kaldırıldı.
0
muhayyer divan
(23.11.24)
bir kaç hafta önce babam bir ameliyata girecekti. covid testi yapıldı.
0
co2s2
(24.11.24)
(10)

Mukbang'ın doğuş sebebi ne?

muhayyer divan
SelamMukbang denen şey denk geldi birkaç gündür bakıyorum, çok acaip bir his veriyor, neyse konu bu değil. Özellikle Çin ve Uzak Doğu menşeli videolar görüyorum. Hem çok yiyorlar, hem tıkınarak yiyorlar, hem çok sıcak yiyorlar, hem çok acı yiyorlar, bazen baştan aşağı yalnızca yağ yiyorlar, onlarca
Selam

Mukbang denen şey denk geldi birkaç gündür bakıyorum, çok acaip bir his veriyor, neyse konu bu değil.

Özellikle Çin ve Uzak Doğu menşeli videolar görüyorum. Hem çok yiyorlar, hem tıkınarak yiyorlar, hem çok sıcak yiyorlar, hem çok acı yiyorlar, bazen baştan aşağı yalnızca yağ yiyorlar, onlarca yumurtayı üst üste yiyorlar mesela.

Bu uygulama nereden çıkmış, ne yapmaya çalışıyorlar? Hani bir rivayete göre porno videoların amacı aslında üremeyi tetiklemekti, öyle biliyorum. Bu da onun gibi desem değil sanki yahu.

Beni neden makarna balık ve yağlı et videoları mutlu ediyor onu da anlamış değilim.
0
muhayyer divan
(23.11.24)
Amaçsız bir aktivite. Obeziteyi tetikliyor ayrıca
0
wd40
(23.11.24)
bilgim yok ama fikrim söyle. yemek yerken o videoalari izlemek cok iyi geliyor. sanki hep birlikte gömüyormussun gibi. bence yemek yerken izleniyor. o cok aci, cok büyük kismi da isin challenge i.
0
robert bosch
(23.11.24)
www.instagram.com

Şuna bakın ya allaasen bu normal bişey mi şimdi, ne yaptıklarını düşünüyorlar merak ediyorum. Kilo da almıyorlar.
0
🌸muhayyer divan
(23.11.24)
(bkz: gluttony)
0
Bruce
(23.11.24)
Kilolu insanlar, iştahları için suçluluk duygusu yaşarmış.
Bu tip videolar onlara suç ortağı bulma hazzı yaşatırmış.

Kendi yorumum değil. Bir yerde okumuştum.

Ben sevmiyorum. Özellikle bir haşlanmış yumurtayı tek hamlede gömmeleri iğrenç geliyor.
0
Mirket
(23.11.24)
@Mirket

Ben de epey kilolu bir insanım ama bana suç ortağı bulma değil de kendim yiyormuşum gibi bir haz veriyor. Bırak iştahı, her bir yediğimiz öğün için ayrı ayrı suçluluk duyuyoruz evet. Bazen bana var olmak suçmuş gibi gelir.
0
🌸muhayyer divan
(23.11.24)
Boş versene.
Yemek beni mutlu ediyorsa yerim ki.
Ne suçluluğu.
Bir daha mı geleceğim dünyaya.
0
Mirket
(23.11.24)
Bedeni arzularını abartılı bir şekilde, yoğun bir haz alarak gideren insanları izlemek... Kulağa pornografik geliyor.
0
salihdt
(23.11.24)
Popüler olmasının birçok farklı sebebi var ama doğuş sebebi insanların yalnız olması. Bizim kültür ve aile yapımıza uzak geliyor böyle şeyler ama her öğününü tek başına yiyen insanlar var. Bunlar kendilerine yemek sırasında eşlik edecek birilerini arıyorlar ve mukbang doğuyor.
0
gnosis
(23.11.24)
Bir de hem kaynar halde yiyolar hem çiğnemeden yutuyolar hem de çok yiyolar. Mideleri yamulmuyor mu bunların??

Makarnaya çok fitim yalnız.
0
🌸muhayyer divan
(23.11.24)
(8)

Tiyatro tavsiyesi

yetkili birine benzeyen abi
Son zamanlarda gittiğiniz ve hala gösterimde olan beğendiğiniz tiyatro oyunu veya oyunları hangileriydi?
Son zamanlarda gittiğiniz ve hala gösterimde olan beğendiğiniz tiyatro oyunu veya oyunları hangileriydi?
0
yetkili birine benzeyen abi
(22.11.24)
Dostoyevski- Yeraltından notlar : güzeldi.
Yarın Agatha Christie’nin fare kapanına gideceğim. Güncellerim.
Edit: Fare kapanı güzeldi. Dolu dolu geçti ve çok başarılıydı oyuncular.
0
kedidir o kedi
(22.11.24)
amadeus
bir baba hamlet
kel diva
serkan keskinin saatleri ayarlama enstitüsü
0
titanyum22
(22.11.24)
Old Fools! Ama biletler hızlıca tükeniyor. Hayatımda izlediğim en etkileyici oyundu.
0
staphyle
(22.11.24)
Devlet tiyatrolarında Ankara'da Siyahlı Kadın diye bir oyun var, resmen korku filminin içinde yaşıyorsun.
0
muhayyer divan
(23.11.24)
Tiyatro Hemhal’in tüm oyunları.
0
Dağcı
(23.11.24)
Sefiller
Esaretin Bedeli
0
isiaha
(23.11.24)
Amadeus +1
0
Cesario
(23.11.24)
İstanbul
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(23.11.24)
(8)

Hangi Telefon

liberal
Redmi Note 8 Pro telefonu kullanıyorum ama sarj soketi sorunundan dolayı bir kaç kez tekrarlayıp tamir sırasında da ekranda sorun olunca yeni telefon almaya karar verdim.İnstagram'a girmek, sozluk okumak, fotoğraf çekme dışında bir işlem yapmamaktayım, telefonumda bir tane bile oyun yok. Fotograflar
Redmi Note 8 Pro telefonu kullanıyorum ama sarj soketi sorunundan dolayı bir kaç kez tekrarlayıp tamir sırasında da ekranda sorun olunca yeni telefon almaya karar verdim.

İnstagram'a girmek, sozluk okumak, fotoğraf çekme dışında bir işlem yapmamaktayım, telefonumda bir tane bile oyun yok. Fotograflar da doga falan değil herkesin gündelik hayatında çektiği fotolar videolar gibi kullanıyorum.

iphone'a gereksiz para vermek istemiyorum.

www.epey.com

xiaomi 14 t ve 14 pro arasında kararsızım.

2. Sorum, bu telefon yerine şunu al diyebilir misiniz?

3. sorum, xiaomi sitesinde almak yerine amazon.com'dan satıcı olarak amazon olarak satın alsam sorun yaşar mıyım?


www.amazon.com.tr
0
liberal
(22.11.24)
Samsung Galaxy A35 veya A55 diyorum. Son derece yeterli telefonlar. Ne halt ettim de bunlardan birini almadım cimrilik edip General Mobile aldım ya.
0
muhayyer divan
(22.11.24)
xiaomi ya da galaxy
iphone hiç bulaşma
0
erty_ksk
(22.11.24)
Honor 200 pro
0
grimavi
(22.11.24)
Şurada fiyat filtresini değiştirip puanına göre seçim yapabilirsiniz.

www.epey.com

bence illa amiral gemisi almanıza gerek yok kullanım senaryolarınıza göre.

garanti, uzun ömür, su geçirmezlik, nfc özellikleri açısından falan ben de samsung a serisi veya s23 fe falan düşünebilirdim.

ama verdiğim paraya donanım olarak güzel bir şey olsun diyorsanız yine xiaomi, honor veya poco ya yönelinebilir.
0
ananiyimioguz
(22.11.24)
bende benzer şekilde telefon arayışındayım
s24, s24fe, xiaomi 13t pro, 14t ve 14t pro arasındayım. aşağı yukarı aynı fiyatlardalar güzel bir kampanya bekliyorum gelirse birini alacağım.
düz 14t yerine 13t pro daha iyi bir tercih olabilir.

daha uygun fiyatlı note serisinden note 13 veya note 13 proda tercih edilebilir.
0
my fault
(22.11.24)
hocam nothing phone 2a'ya da bakabilirsiniz. hatta şu anda amazon'da kredi kartına 3 taksitle alabiliyorsunuz. amazon'da bir "saçmalık" var, bazı telefonlara bu şekilde taksit yaptırıyor. her telefonda olmuyor, bunun dışında birkaç tane telefonda daha var diye duymuştum ama detaylı bilmiyorum.

www.amazon.com.trürkiye-Garantili/dp/B0CWPC2DBD

bu arada 40k gibi bütçelere çıkıyorsanız xiaomi yerine samsung'un s24 serisinden (bütçeye göre düz, + veya fe olabilir) bakın derim. hatta indirimde denk getirirseniz s23 ultra da bu fiyatlara yakın olabilir.
0
shadowfollower
(22.11.24)
secenekleriniz guzel, 14t pro alabilirsiniz. bu fiyatlardaki samsunglar 14t pro'dan zayif kaliyorlar.
0
kesmekes laleler
(22.11.24)
30-40 bin paralara gidip mediatek dimensty işlemci almam, Samsung un exynos işlemcilerinden de almam.

O kadar para verince performans istiyorsam snapdragon 8, batarya daha da uzun gitsin dengeli olsun istiyorsam snapdragon 7 li işlemcisi olanlara bakarım
0
grimavi
(22.11.24)
(13)

Mesajla Teşekkür Etmek

rock n roll
Bir arkadaşımın annesi bana hediye gönderdi arkadaşımla. Teşekkür etmem gerekiyor ama aramaya çekiniyorum, mesajla teşekkür etsem kaba mı olur?
Bir arkadaşımın annesi bana hediye gönderdi arkadaşımla. Teşekkür etmem gerekiyor ama aramaya çekiniyorum, mesajla teşekkür etsem kaba mı olur?
0
rock n roll
(21.11.24)
ara ya ne olacak. maksat halini hatrini sormak zaten.
0
robert bosch
(21.11.24)
evet
0
elorelia
(21.11.24)
Bence kaba değil. Kibarca, bol emojili gönderirsen sorun olmaz.
0
potasyum bebek
(21.11.24)
Ara ne olacak +1
0
gabe h coud
(21.11.24)
@robert Bosch

Benden büyük insanlarla iletişim kurarken çok çekiniyorum. Çok eğlenceli, komik bir insan çok da seviyorum. Bir araya geldiğimizde genelde o konuşuyor, soru sorarsa cevap veriyorum. Aramak sıkıntı veriyor :)
0
🌸rock n roll
(21.11.24)
@rock, bahane üretme ve ara
0
robert bosch
(21.11.24)
sana fiziksel bir hediye gönderdiyse fiziken hareket etmek gerekir.
kadın emojili hediye paketi mi gönderdi yok ona göre davran.
0
jamswety
(21.11.24)
bu duyuruya cevap verilmis; o yuzden bundan sonrakiler icin cevap vereyim. life is too short to remove usb safely.

yani: ufak seyleri bu kadar buyutme. icinde tutacagina yap gitsin. en kotu ne olabilir ki yani?
0
buenosdias
(21.11.24)
benim annem mesajla bir şeyler iletilmesini ayıp olarak karşılıyor, ona göre bir şey denecekse telefonla konuşarak denmeli. diğer türlüsü ayıbına gidiyor.

arkadaşın olsa mesaj yeter derdim ama annesi olunca muhakkak aramalısın diyorum. arayınca iyi ki aramışım diyeceksin zaten, hemen şimdi ara kurtul
0
titanyum22
(21.11.24)
Aradım arkadaşlar. Aramadan önce iç motivasyon konuşmamı yaptım ama bir türlü tuşa basamıyorum, en sonunda bastım. Telefon çalmaya başladı :)))

Sonra, teşekkür ve kısa bir sohbet ve final :)
0
🌸rock n roll
(21.11.24)
hadi geçmiş olsun
0
titanyum22
(21.11.24)
Merhaba, ya bana hediye gondermissiniz tesekkur etmek icin aradim, evet, cok tssekkurler cidden cok begendim, evet, umarim en kisa zamanda yapariz, tesekkurler tekrardan. Iyi gunler.
0
duyurukullanıcısı
(21.11.24)
Kaba olur. Hediye hakkındaki düşünce ve duygularını da özet halinde anlatman gerekir, arkadaşın olsaydı tamamdı ama annesi olunca iş değişir. Yani bana göre. Benim sevgiye karşılık verme anlayışım belki genele göre farklıdır bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(22.11.24)
(4)

Sigara birakma-zyban

yuvarlanantencereninkapagi
12 yıldır içiyorum. Ara ara bıraktığım donemler oldu ama tekrar başladım. Günlük hayatımı aşırı olumsuz etkiliyor, nefes darlığı öksürük balgam vs. Yaslandiruyor, cildi bozuyor. İğrenç bir şey, uzun süredir bırakmak istiyorum ama cesaret edemiyorum. Çok stresli bir iş hayatım var genelde daha cok ic
12 yıldır içiyorum. Ara ara bıraktığım donemler oldu ama tekrar başladım. Günlük hayatımı aşırı olumsuz etkiliyor, nefes darlığı öksürük balgam vs. Yaslandiruyor, cildi bozuyor. İğrenç bir şey, uzun süredir bırakmak istiyorum ama cesaret edemiyorum. Çok stresli bir iş hayatım var genelde daha cok icmemi tetikleyen iş.

Hiç ilac kullanmayi denemedim. Kullanan fayda gören var mı? Ne şekilde kullanmak lazım? Sigara bırakma hattından ya da polikliniginden fayda gören oldu mu?

Genel olarak sigarayi bırakmakla alakali tavsiyelerinize açığım. umarim basarabilirim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(20.11.24)
bu meretten nasıl kurtulurum diyen kişi diğerlerinden bir adım öndedir ve kesin bırakır.
şimdiden hayırlı olsun.
benim için Allen Carr'ın kitabı yeterli oldu. denemediyseniz önerebilirim.
eksisozluk.com
0
lazpalle
(20.11.24)
yillardir farkli yontemlerle deneyip basaramadim. en son 171 sigara birakma hattini aradim. hastane randevusu icin geri aradilar. doktor bupropan diye bir ilac verdi. onun sayesinde birakabildim. ilk 3 gun sabah bir adet hap, sonraki gunler sabah bir aksam bir hap seklinde aliniyor. 14.gun sigarayi birakmaya karar verip oyle sigara ile birlikte kullandim. 14. gune gelmeden sigaradan sogumustum, zar zor iciyor bitiremiyordum. sonrasinda sigarayi tamamen unuttum, hic aklima gelmiyor. sanki hic icmemisim gibi. ilacla ilgili herhangi bir yan etki de yasamadim.

ek not: doktor ilaci 6 ay kullanmami soylemisti.
0
tahtakafa
(20.11.24)
Zyban, kalp şeker ve antidepresan ilaçlar kullanmamayı gerektiren bir ilaçtır. İlk icat edildiğinde antidepresan olarak tasarlanmış, sonradan özellikle sigara bağımlılığında bağımlılık çözücü özelliği fark edilerek onun üzerine gidilerek oluşturulmuş bir ilaçtır. Kalp hastası, şeker hastası, hamile ve antidepresan kullanan insanlar Zyban kullanamazlar.

Ben vaktiyle Zyban kullandım, muhteşem bir anlamsızlık vermişti, anlatılmaz, yaşanmalıdır. Bırakma sebebim sevgilimin çok rahatsız olmasıydı, kendim için bırakmıyordum yani. İlişkimiz bitince çat diye yaktım sigarayı. Çünkü kafamda bitmemişti.

Ama Zyban'ın kullanılıp nasıl bir etki uyandırdığını görmek lazım, tecrübeye değer diye düşünüyorum. Onun verdiği anlamsızlığı esas sigara bağımlılığından kurtulma sürecimde çok güzel kullanmıştım, bana çok yardımcı olmuştu o tecrübe. Eğer bahsettiğim hastalıklar ve gebelik yoksa kullanabilirsin bence. Yine de öncelikle doktor gözetiminde olmalısın.
0
muhayyer divan
(20.11.24)
Zyban'la bıraktım. 2 ay oldu. İlacı 40 gün kadar kullanıp uykusuzluk yaptığı için onu da bıraktım. Zamanında Champix kullanıp bırakmıştım. Zyban onun kadar etkili değil. Daha çok çaba harcamanız gerekiyor; çünkü yoksunluk belirtilerini tamamen yok etmiyor ve başlagıçta sigaradan tiksinmiyorsunuz. Allen Carr'ın videosunu izledim; zor zamanlarda onun da faydasını gördüm. Şu an kokusuna hiç tahammülüm yok ve nikotin yoksunluğu çekmiyorum. Sadece içki içtiğimde ekstra temkinli olmam gerekiyor ve sigara içilen ortamlara nadiren giriyorum. Birkaç aya tamamen kurtulmuş olurum sanırım. Hülasa; ben ilacı tavsiye ederim. İlk haftaları nistepen kolay atlatmanıza yardımcı oluyor.
0
auroraaurora
(21.11.24)
(6)

Geri dönüştürülmüş materyal, çevreye saygı

michael_knight
Çoğu yabancı firma (mesela Apple gibi) ürünlerinin geri dönüşüme uygun olduğu, çevreye saygılı olduğuyla ilgili çeşitli kanıtlar sunuyor.Bu gibi bilgiler satın alma kararınızda bir etkide bulunuyor mu?Size herhangi bir etkisi oluyor mu bu bilgilerin?Yurt dışında insanlar bu konuda Türkiye'den çok da
Çoğu yabancı firma (mesela Apple gibi) ürünlerinin geri dönüşüme uygun olduğu, çevreye saygılı olduğuyla ilgili çeşitli kanıtlar sunuyor.
Bu gibi bilgiler satın alma kararınızda bir etkide bulunuyor mu?
Size herhangi bir etkisi oluyor mu bu bilgilerin?

Yurt dışında insanlar bu konuda Türkiye'den çok daha mı hassas?
0
michael_knight
(19.11.24)
1. Hayır
2. Türkiye'de hayır
3. Evet

tr.euronews.com
0
Mirket
(20.11.24)
geri dönüştürülmüş malzemeden yapılan ürünü, diğerleri ile aynı fiyata sattıkları için şu an hiçbir etkisi yok. fakat 20 sene sonra, bu altyapıyı kuran firmalar, yeni malzemeye bağlı kalmışlardan daha ucuza ürün satmaya başlayabilirler, o zaman satın alan tercihlerini etkiler. bu da özellikle tekstilde hissedilir şekilde olacaktır, teknolojide çok başka etkenler de var.
0
malheiros
(20.11.24)
Batıda daha hassaslar evet. Ben İngiltere'deyim ve bi satış işi yapıyoruz, ürünün paketlemesini plastik içermeyen şeylerle yapıyoruz kağıt-karton ve kağıt bant vs.

Eco-friendly olduğu anda milletin ilgisi artıyor. Fakat bu biraz içlerini rahatlatma olayı. Mesela çöpleri güzel ayrıştırsalar bile o gerçekten geri dönüşüyor mu yoksa Türkiye'ye gönderilip yakılıyor mu takip etmiyorlar :)

bak mesela @malheiros ucuzluk demiş, ekonomik durumumuza göre evet ucuzluk bizi etkiler ama ekonomik durumu düzgün batılının kafasında "biraz daha pahalı olup çevreye zararlı olmayacaksa onu alayım" gibi fikirler de olabilir. Sonuç olarak organik olunca daha çok para veriyorsun, çevreye daha az zararı olunca da çok verebilirsin. Ama son zamanlarda her yerde ekonomi ve enflasyon kötü, işler kötüye gittikçe bu her an "çevreye koyayım ürün bana ucuza gelsin"e dönebilir.

Fakat şu fikrimi ekleyeyim, Apple gibi her yıl belki milyar ürün üretip satan şirketler gerçekten çevreye saygılı işler yaparsa bu büyük bi kazanç. Sen ben iki kağıt pipet kullandık diye dünya iyiye gitmeyecek ama fabrikalarda yıllık %1-2 fark ettiren şey bile olumlu etki yapacak.
0
nhk ni youkosu
(20.11.24)
1. Markalar çevrecilik maskesi altında tüketimi körükleyen hareketler yaptıkları ve çevre zerrede umurlarında olmadığı için kendini çevreci ilan eden markalara zerre itibar etmiyorum.
2. Bu bilgiler bende negatif etki yapıyor çünkü markalar iki yüzlü davranıyor.
3. Avrupa'da sözde yeşil dalga bize göre daha etkili olduğu ve Avrupalılar bu konularda oldukça cahil oldukları için bu zırvalara tüketici tarafında değer veriyor.
0
10551037
(20.11.24)
(bkz: Greenwashing)

Bu sözde hassasiyetin neredeyse tüm örnekleri en nihayetinde pazarlama faaliyeti. Ürünlerinin geri dönüşüme uygun olduğunu iddia eden Apple, diğer yandan ürünler tamir edilemesin ve haliyle de yenisi alınsın diye elinden geleni yapıyor mesela.

Ve tabi ki her pazarlama faaliyeti gibi belli ölçüde işe yarıyor. Burada bir analiz var mesela: www.mckinsey.com
0
salihdt
(20.11.24)
"doğaya saygılıyız" lafı, keten kenevir bitkisinin en az plastikler kadar ucuz ve sağlam malzeme üretilecek şekilde kullanılabileceğini öğrendiğimden beri bana saçma ve yalan geliyor.

Gerçekten doğaya saygılı olsalardı plastik ve benzeri materyallerden uzak dururlardı, doğal çözümleri aslında mevcut bulunduğu halde uzak falan durmuyorlar. Ucuzluk sorunu dahi olmadığı halde.

Onun için benim alışverişimi "doğaya saygılıyız"lar, plastik ve benzeri malzemeler konusunda etkilemiyor.
0
muhayyer divan
(20.11.24)
(6)

Sesimin çok kötü olması sorunsalı

feastofthedamned
Ses tonum, dünyada olabilecek en kötü kombinasyona sahip. Hem genizden geliyor(doğuştan burnumda et var) hem de kısık; yani gür, bariton veya tiz bir tonu yok. Sesin(erkek) karşı cins üzerinde hatta erkekler üzerinde bile ciddi etkisi olduğunu biliyorum(çünkü benim de ses tonlarına zaafım var).Bu du
Ses tonum, dünyada olabilecek en kötü kombinasyona sahip. Hem genizden geliyor(doğuştan burnumda et var) hem de kısık; yani gür, bariton veya tiz bir tonu yok. Sesin(erkek) karşı cins üzerinde hatta erkekler üzerinde bile ciddi etkisi olduğunu biliyorum(çünkü benim de ses tonlarına zaafım var).

Bu durum sizin için de aynı mı ? "Konuşsa sabaha kadar dinlerim" dediğiniz birileri olmuş muydu ?
0
feastofthedamned
(19.11.24)
Bugün ses terapisine başladım, Ankara'dayım. İstersen böyle bir terapi alabilirsin. Çok da iyi geleceğini söylüyor eğitmen. Ben geldiğimde 5 seanstır çalışan ve tamamen gitmiş sesini ve konuşmasını yeniden hayata geçirmiş biri vardı.
0
muhayyer divan
(19.11.24)
Neden bilmiyorum canan ergüder in konuşma ses tonunu beğeniyorum, erkeklerden toprak sergen ciyiz
0
grimavi
(19.11.24)
eskiden olsa bu soruya rıza karaağaçlı diye cevap verirdim ama son on yıldır film ve dizilerde sürekli kendisinin sesini duymaktan fenalık geldi. ki ben yıllarca bu adamı radyoda dinledim. neyse

bence gereksiz bir şeyi kafaya takıyorsun. çoğu insanın sesi aman aman muhteşem değil. seni sevene sesin de güzel gelecek. ruh hastasının teki olsan, mesela yani , istediğin kadar ses tonun iyi olsun neye yarar?
0
titanyum22
(19.11.24)
melisa sözen icin konussa sabaha kadar dinlerim derim. güzel ses tonu önemli. bununla ilgili ders alabilirsin. larinks kullanimini ögrenirsin en azindan.
0
alice in potatoland
(19.11.24)
www.instagram.com


Bu hesabı incelemenizi tavsiye ederim.
0
strawberry first
(19.11.24)
ses çok önemli ya, hatırlıyorum bundan 9 sene önce, o zaman basketbol malzemeleri satan bir yerde çalışıyorum, biri aradı müşteri.. adamda öyle bi ses tonu vardı ki biri bana şaka yapıyor sandım hayatımda bu kadar etkileyici bir ses tonu duymadım. hazır ola geçtim. hem ciddi hem de aşşşırı etkileyiciydi yani hipnoz eder insanı.. adını da biliyordum sipariş verdiği için ama adının hiçbir harfi bile aklımda değil, o şok oluşumu ve sesini hala unutamıyorum.
0
matilda
(20.11.24)
(20)

Kendinizi 10 üzerinden kaç hoş görebiliyorsunuz?

sekizdokuzon
Benim en fazla 6. Öğreniyorum. Sene başında 2-3 falandı.Sizde durumlar nasıl?İyi akşamlar.
Benim en fazla 6. Öğreniyorum. Sene başında 2-3 falandı.

Sizde durumlar nasıl?

İyi akşamlar.
0
sekizdokuzon
(19.11.24)
soruyyu anlamadım ama 7yim ben
0
bir soru sorcam
(19.11.24)
Hoş görebilmek derken? Hoş bir insan/beden olarak görmek mi yoksa hoşgörü göstermek mi?
0
muhayyer divan
(19.11.24)
fiziksel olarak dad bod sevenlerin hatrına belki 4 diyebilirim, fazlası olmaz.

duygusal/insani olarak 8 veririm kendime, iki puanı bazen çok duygusal ve vahşi olmamdan kırıyorum.

mental olarak 6-7 yaparım sanırım. çok mantıklı ve makul olma becerim var ama bunları kendi hayatıma uygulama oranım oldukça düşük.

özetle bence berbat bir insanım, bir yandan bazı insanlar gerçekten "mark gibisini bulamam" diyebilir ama diğer taraftan ömür törpüsüyüm şerefsizim.
0
mark greg sputnik
(19.11.24)
Evlenmeden önce temiz 7, şimdi 6 :)
0
kimlanbu
(19.11.24)
9 genel. Hoş gör sen affet gitsin aldırma demişler
0
Mossy
(19.11.24)
Güzelliği kastediyorsan çok çok yüksek puan veririm kendime. Hoşgörü anlamında soruyorsan çok acımasızım kendime karşı. Birisi, benim yaptığım hatayı yapsa ona çok şefkatli davranırım, kendime aşırı eleştirel yaklaşırım.
0
rock n roll
(19.11.24)
20

edit: soruyu doğru anlamışım aferin bana canım kendim
0
titanyum22
(19.11.24)
Hoş, güzel bulmak anlamında değil de bir b.k yediğinizde kendinize ne derece toleransınız var anlamında sormuştum ama istediğiniz gibi cevaplayın, bosverin kdks
0
🌸sekizdokuzon
(19.11.24)
haa öyle diyorsan ben kendime 8-9 veririm.

"kurban kompleksi"m yoktur, kendi hatalarım yüzünden başkalarını suçlamam ama kendi yaptığım her şeyi de öyle bir meşrulaştırırım ki gerçekten bütün dünya "MARK AGAM DOĞRU SÖYLÜYOR" der. zaten bu yüzden tırtonun teki olup çıktım. yeni güncellemeyle SEKİZ diyorum. ALLAH HEPİNİZİN BELASINI VERSİN, BEN HAKLIYIM (sözüm duyuru'dan dışarı).
0
mark greg sputnik
(19.11.24)
10 tabii ki.
0
gabe h coud
(19.11.24)
Valla bu benim de öğrenmeye çalıştığım bir şey. Daha az acımasız olmaya dikkat ediyorum. 5-6 galiba.
0
Amaranta ursula
(19.11.24)
4 falanim heralde ama bunun bir önemi olmadığını 17 yaşında çözdüm bu yüzden de hem sosyal çevremde hem sözlükte 10-10 kadınlarla beraber oldum. Üstelik secici olup eleme yapma şansına sahip oldum. Özgüvenin kadınlara tipten çok daha çekici geldiğini sayısız kez deneyimledim. Kadın derken y ve Z kuşağı ozentileri kastetmiyorum. Gerçek kadınlardan bahsediyorum.
0
deer hunter
(19.11.24)
dönüp dolaşıp konuyu teptiğiniz kadınlara getiriyorsunuz ya hastayım :d ne alaka olum ne alaka
0
titanyum22
(19.11.24)
kendimi 10 üzerinden 5 olarak görüyorum. Meryem ana gibiyim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.11.24)
Ruh hastasiyim ben. O yüzden
0
deer hunter
(19.11.24)
2 belki.
Ölümüne yargılıyorum kendimi
0
hayalhayal
(19.11.24)
deer hunter yalan atıyor. Bu kadar detay vermek racona ters.

Ben de insanım o yüzden yanlışlarda hem kendimi hoş görüyorum 11/10 hem de karşımdakini 11/10.
0
Shepard
(19.11.24)
Sanırım benim de kendime olan hoşgörüm 6'larda.
Başkalarına olan hoşgörümden daha yüksek bu arada, dışarıya 2-3 civarı.
0
mutekebbir
(20.11.24)
tip olarak 9, boyum kısa oradan bir puan kırdım

karakter olarak -0
0
Hallegadola
(20.11.24)
Kendime toleransım 2 falan. Aşırı eleştiririm ve çok acimasizimdir kendime, hep suçlarım. Değişmeye ve gelişmeye calisiyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(20.11.24)
(5)

Sağlıkçı arkadaşlarım (yoğun bakım, kvc vs)

mojiziku
Merhaba öncelikle. Annemiz yoğun bakımda, 8 gün önce acile göğsü şiddetli ağrımaya başladığında götürdük, acil operasyona aldılar aort diseksiyonu sebebiyle. Sonrası malum yoğun bakım süreci. Şimdi durum şu: annemizin ameliyatı iyi geçti, organlarında sorun (yetmezlik vb) yok, enfeksiyon hastalıklar
Merhaba öncelikle.
Annemiz yoğun bakımda, 8 gün önce acile göğsü şiddetli ağrımaya başladığında götürdük, acil operasyona aldılar aort diseksiyonu sebebiyle. Sonrası malum yoğun bakım süreci.
Şimdi durum şu: annemizin ameliyatı iyi geçti, organlarında sorun (yetmezlik vb) yok, enfeksiyon hastalıklarında sorun yok, nöroloji her gün kontrol ediyor sorun yok. Ama annemi uyanamıyor. Daha doğrusu bir defa uyandırdılar, akşam iyiydi gece ajite olmuş ve ortalığı dağıtmış dünyanın en sakin insanı, sonra tekrar entıbe etmişler.
Sonrasında ise psikiyatrik ilaç desteği ile (sakinliği sağlamak için) kademeli azaltalım anesteziyi dediler,biraz azaltılarak, dün bilinci açıktı söylediklerimizi anlıyordu, gözleri ile kapatıp hafif kafa sallayarak tyamit veriyordu. Sonra yine biraz daha azalttılar anesteziyi ve yine ajite olmuş, tekrar eski seviyeye getirdiler. Nörologlar hiçbir sorun yok diyor, annemiz hastane deyince kaçan, en son 2019da aile hekimine giden bir biriydi, kaygısını yöneltemiyor mu, deliryum tarzı bir şey mi anlamıyoruz. Bilinçli mi değil mi hiç fikrimiz yok ama asıl merak ettiğim ise şu:
Böyle durumlarda ne oluyor?

Kusura bakmayın çok uzun oldu sorum.
0
mojiziku
(19.11.24)
2 sene önce annemi hastanede 2-3 geceliğine yatırdılar tahlil yapılması için, ilk gece mide ameliyatı geçirmiş bir yaşlı teyze deliryume girmişti, nasıl bir şey olduğunu biliyorum, dilerim Allah kimseye öyle bir imtihan vermesin.

Anlattıklarım bana onu çağrıştırdı, deliryumdur diyemem olaya hakim değilim doktor değilim ama, olan şey deliryum gibi. Bu da kalple ilgili operasyonlarda hiç olmuş mu daha önce, evet ise olma sıklığı nedir buna göre düşünürüm ben olsam. Eğer çok nadirse veya hiç olmamışsa epey şüphelenirim. Teyakkuzda olmakta fayda var. Multidisipliner bir takip söz konusu, bu da multidisipliner bir müdahale olmuş olabilir demek. Bilemedim, teyakkuz iyidir.

Çok geçmiş olsun. Umarım en yakın zamanda sağlığına kavuşsun anneniz.
0
muhayyer divan
(19.11.24)
Diseksiyon demek her an her şey olabilir demek. Bundan sonra ki hayatında ya sakin olmalı ya sakin olmalı. Tekrarlama sıklığı oldukça fazla. Allah yardımcınız olsun.
0
hunharca ben
(19.11.24)
@hunharca ben teşekkür ederim, peki bu uyandirma süreci nasıl oluyor? Uyanıp ajite olup geri uyutuluyor çünkü
@muhayyer divan biz de düşünüyoruz ama bu uyandırma konusuna engel oluyor diye aslında sormak istedim durumu. Teşekkür ederim
0
🌸mojiziku
(19.11.24)
Sağlıkçı değilim öncelikle belirteyim geçmiş olsun.
Babam ameliyattan sonra 3.5ay oldu hastanede yatıyor , başka tanılarda aldı ama delirium da en son konuldu sürekli hareket halinde ama bilincini açamıyor bir türlü.
Deliriuma ortam, hastalıklar, ilaçlar sebep olabiliyormuş öncelikle altta yatan nedeni çözmeye çalışıyorlar daha sonrası antipsikotikler veriyorlar duruma göre.
Belki iyileştikçe bilinç durumu düzelir, normal odaya geçtiğinde daha iyiye gider, uykusunu aldığında daha iyiye gidebilir.
En son iyileşirken deliriumun azalması 2-3 hafta sürmüştü.
Uyutma ve entübeyi bilmiyorum bizde öyle bir süreç hiç olmadı.
0
kararsızataletfilozofu
(20.11.24)
Ybü'de özellikle kardiyovaskuler hastalıklarda deliryum çok sık rastlanan bir durum. Solunumsal bir sıkıntısı var mı bilmiyorum ama yavaş yavaş sedasyon azaltılarak, kendi solunumu daha fazla aktive olacak şekilde ventilatör ayarları yapılarak zamanla uyanacaktır umarım. Çok geçmiş olsun
0
yuvarlanantencereninkapagi
(20.11.24)
(15)

Yaptığınız Yemek Kaç Gün Gidiyor?

rock n roll
Ben bazen günde iki kere yemek yapıyorum, yaptığım yemek genelde 1 öğünde bitiyor. Millet bir kere yapıyor iki, üç gün yiyor. Az da yapsam çok da yapsam hemen bitiyor, bereketi yok. Evde iki kişiyiz ve ben çok yemiyorum. Bu nasıl olabilir?Sinirim bozuldu.Dalga geçebilirsiniz, terbiye sınırlarını aşm
Ben bazen günde iki kere yemek yapıyorum, yaptığım yemek genelde 1 öğünde bitiyor. Millet bir kere yapıyor iki, üç gün yiyor. Az da yapsam çok da yapsam hemen bitiyor, bereketi yok. Evde iki kişiyiz ve ben çok yemiyorum. Bu nasıl olabilir?

Sinirim bozuldu.Dalga geçebilirsiniz, terbiye sınırlarını aşmadan :))
0
rock n roll
(19.11.24)
Valla ben aynı yemeği üst üste 2 defa yemeyi sevmediğim için hep tek öğüne göre yapıyorum.
0
Amaranta ursula
(19.11.24)
@Amaranta Ursula; sadece yemek değil, her şey hemen bitiyor :))
0
🌸rock n roll
(19.11.24)
Tek başımayım, kahvaltı dışında bir öğün yiyorum. Genelde 1 veya 2 günlük yemek yapıyorum.

Büdüt: Evde tatlı, abur cubur falan varsa ama ben de hemen bitiririm. Dolapta durmasına razı olamıyorum hemen yemek istiyorum :)
0
peki madem
(19.11.24)
En fazla ikinci güne kalır.
0
gabe h coud
(19.11.24)
bir hafta gittiği oluyor. genelde haftasonu yapıp hafta içi yiyorum.
0
inheritance
(19.11.24)
4 öğün gidiyor öğlen akşam ve öğlen akşam, toplam iki günde bitiyorum
0
grimavi
(19.11.24)
@inheritance

Bir hafta nasıl gider ya, yiyormuşsun da?
0
🌸rock n roll
(19.11.24)
Biz 4 kişiyiz 2 erkek 2 kadın, bizde de yemeği yap, arkanı döndüğün an bitebilir, hiç garantisi yoktur. Evdeki hüphüp dedeler yüzünden tabii :) anneannem çok yiyenlere hüphüp dede derdi. Rahmet olsun. Sizde de bir hüphüp dede olabilir belki :)
0
muhayyer divan
(19.11.24)
genelde 1 ogunde bitiyor, bazen ertesi gune kalabiliyor. 2 kisiyiz, gunde 1 ogun kahvalti, 1 ogun yemek yiyoruz.

gercekten cok yapmiyor olabilir misiniz?
0
lemmiwinks
(19.11.24)
@rock n roll, bir kişi, günde bir öğün (akşam) olunca gidiyor.
0
inheritance
(19.11.24)
kocası günde bir kalıp peynir yiyo diye ağlayan eski iş arkadaşım geldi aklıma. bazısının mideye klips mlips bişi yaptırmak gerek
0
titanyum22
(19.11.24)
@titanyum22

Çok yemek yemiyoruz. O şaşırtıcı zaten :))
0
🌸rock n roll
(19.11.24)
ben 3 cesit yemegi ayni anda yapiyorum. 3 gün gidiyor. böylece aksam yedigimi de öglen yemis olmuyorum. dönüsüyor. evde iki kisiyiz.
eger yemegin az gittigini düsünüyorsan az yapiyorsundur. cok yemiyorsundur. cok yiyor olsan tartida görürdün etkisini zaten.
yemek yaninda bir dilim ekmek yiyerek karnini doyurmayi deneyebilirsin. böylece yemegi az yersin. ben mesela nadiren de olsa bir dilim cavdar ya da kavuzlubugday ekmegi yerim yaninda. cok tok tutuyor.
0
alice in potatoland
(19.11.24)
İki öğünlük yaparım. Evden çalışırken öğlen aramda yapıyorum genelde hem öğlen hem akşam yeniyor. Veya bugün akşam yarın evde olma durumumuza göre öğlen-akşam.
0
cilekli pasta
(19.11.24)
ben sözde 3-4 öğünlük yapıyorum hani buzdolabına atarım, hiç değilse iki gün yerim diye... ama ayu olduğum için en geç ertesi gün bitiyor :/
0
mark greg sputnik
(19.11.24)
(7)

Hayır Diyememek

rock n roll
Merhaba İnsanlar benden bir şey istediklerinde "hayır" demekte bazen çok zorlanıyorum. Kıyamıyorum çünkü ve bunalıyorum. Merhamet yorgunluğu var artık bende. Bu aralar hem fiziken hem ruhen yorucu bir dönem geçiriyorum ve istediğim tek şey sadece istediğim şeyleri yapmak ama hep bir iş çıkıyor. Bu d
Merhaba

İnsanlar benden bir şey istediklerinde "hayır" demekte bazen çok zorlanıyorum. Kıyamıyorum çünkü ve bunalıyorum. Merhamet yorgunluğu var artık bende. Bu aralar hem fiziken hem ruhen yorucu bir dönem geçiriyorum ve istediğim tek şey sadece istediğim şeyleri yapmak ama hep bir iş çıkıyor.

Bu durumdan nasıl kurtulabilirim? Biraz soru biraz dertleşme içeren bir soru.
0
rock n roll
(19.11.24)
Kıyamıyor musunuz, yoksa hayır dediğinizde bu kişilerle aranızın açılacağından ya da ortamda tuhaf bir huzursuzluk hakim olacağından mı çekiniyorsunuz? Konunun bu iki ucu brbirinden farklı bağımsız çözümler gerektiriyor olsa gerek.

Eğer kıyamıyorum diyorsanız şöyle düşünün, bunlar sevdiğiniz insanlar olmalı. Eğer her istediklerinde koşturacaksanız sonuçta büyük ihtimalle ya hiçbir işten anlamayan insanlara dönüşecekler ya da sizin bu zaafınızı kullanmayı öğrenip bundan sonuç alabildiklerini öğrenerek diğer insanlara da bu şekilde davranmaya başlayacaklar. Bu da kıyamıyorum dediğiniz insanlar için nerden baksanız kötü bir şey aslında, bu açıdan onlara kıyamayarak aslında kıymış oluyorsunuz.

Ama bana sorarsanız "kıyamamak" hayır diyemeyen insanların gerçek sorunu örterken kullandığı bir kılıf oluyor daha çok. İlk söylediğim şey üzerine de düşünün lütfen.
0
akhenaten
(19.11.24)
Ya biz 80 doğumlular böyle bir düşünce kalıbının içinde büyüdük, başkalarını kendimizin önüne koyan, "vatana millete dünyaya" fayda sağlaması gereken, elinde ne varsa bunu kendine saklamamak paylaşmak düşüncesiyle yoğurulduk, bu bazen maddi, bazen manevi, bazen zaman, bazen bilgi ve yetenek oldu, sırtımıza sorumluluklar yüklendi

Bunu nasıl değiştirdim, ben zaten kötü bir insan değilim çevremi önemsiyorum ama bu kadar düşünmek bazen benim işlerimi aksatıyor, her şeyden bu kadar sorumlu değilim fikriyle barışarak oldu
0
grimavi
(19.11.24)
Sen hayir dediginde karsindaki sana trip atip kusecekse zaten hic muhattap olma. Her zaman herkesin her istedigi yapilmaz. O zaman sen kendi hayat kalitenden azaltip baskalarina kalite katiyorsun gibi bisey oluyor.

Mesela beni arkadaslar kahve icmeye cagirirlardi hic hayir diyemezdim birgun baktim full vakit kaybediyorum bos bos muhabbet kendi yasam kalitem dusuyor. Hayir demeye basladim sandiginin aksine hocam degerimde daha cok artti.

Bide boyle bi mantik var sen evet dedikce insanlar seni avcunun icine alir degerin olmaz
0
Zetnikov
(19.11.24)
Ben şöyle bir şey öğrendim; size de tavsiye ederim:

1- Karşıdaki kişi benden yardım istedi mi?
2- Ben yardım etmek istiyor muyum?
3- Ben talep edilen konuda yeterli bilgi, beceri, zaman vb.'ye sahip miyim?
4- İşin en az % 51'ini karşı taraf yapacak mı?

Bu 4 maddeden birine bile cevabınız hayır ise kimseye yardım etmiyorsunuz.
0
auroraaurora
(19.11.24)
Kıyamamak ve merhamet etmekle alakası yok bence. Acaba şöyle derler m,i acaba böyle olur mu, kırılır mı gibi sorular bence kişinin kendindeki eksiklikten kaynaklanmaktadir diye düşünüyorum.
0
dedeminhirkasi
(19.11.24)
Önceliğin sende olması seni huzursuz ediyor olabilir mi, acaba ailendeki rol modellerinde böyle bir davranış veya seni "önceliği hep başkalarına verme"ye yönlendirme var mı? Benim ailemde vardı, özellikle annem çok kendinden geçmiş biridir ve annemin kızı olarak benim de hayır demekte problemim var. Fakat öncelik bana ait diye diye, sürekli öncelik benim diye aklımda tuta tuta biraz hafifletebildim bu halimi. Yine de bugün istemediğim bir şeye maruz kaldım ve yaptım. Yarın da isterse (öyle bir ihtimal var) yapmayacam mesela. Bu şeyi yaparken de az miktarda huysuzluk ettim zira takındığı tavırdan rahatsız oldum ve söyleyebileceğim bir durumda değildik ben de o kapıyı kapat, ben biraz dinleneyim, yok biraz daha dinleneyim filan dedim. Bu tarz dengeleme yollarına da gidilebilir yani.

Önceliğin sende olduğu fikri sana iyi gelebilir.
0
muhayyer divan
(19.11.24)
herkesin yaptığı gibi siz de yerli yersiz zamanlarda ne kadar çok işiniz olduğundan şikayet edebilir ve istenen iyiliğe yine evet deyip hemen peşinden o anda aniden aklınıza gelmiş gibi başka bir gerçek veya uydurma işte onlardan yardım isteyebilirsiniz. bir süre sonra azalarak bittiklerini hayretle göreceksiniz.
0
engelbert humperdinck
(19.11.24)
(62)

32E 19K Hiç mi oluru yok?

Shepard
Arkadaşlar bu ilişki büyük ihtimal yürümez gibi yaştan dolayı ama yine de yürümeyene kadar iki taraf da mutlu olmaz mı? Denemeyelim mi yani? Ne dersiniz?
Arkadaşlar bu ilişki büyük ihtimal yürümez gibi yaştan dolayı ama yine de yürümeyene kadar iki taraf da mutlu olmaz mı? Denemeyelim mi yani? Ne dersiniz?
0
Shepard
(18.11.24)
19 yasinda kizi nereden buldun?
ben 29 yasindayim ve 25 yasinda biri bile cok cocuksu, kücük, gözleri daha yeni acilmis dünyaya gibi geliyor.
kisa süreli olacagi iki taraf icin de belliyse güzel, duygusal ise... pek duygusal oldugunu sanmiyorum. kücük olan kiz icin recaizade mahmud ekrem'in araba sevdasi romani geliyor aklima :) akli basina geldiginde senden büyük ihtimalle tiksinecek ama sen de sana hayran biriyle birkac sene gecirmis olursun.
0
robert bosch
(18.11.24)
Büyüğün küçüğe yaptığı manipülasyon olarak yürür, biraz çocuk büyütmek gibi, sağlıksız bağımlı bir ilişki
0
grimavi
(19.11.24)
Yani abi şöyle sen 30 yaşındayken yasal olmayacak bir ilişki, kulağa enteresan geliyor. Misal sen 40 olsan o 30 olsa farkli olurdu belki.

Sağlıklı olması zor. Ama sonuçta pasa gonlunuz bilir, eksiduyuruya bakıp karar verme.
0
logisticsmanager
(19.11.24)
Yürür ya niye yürümesin?

Hemen evlenirseniz bi kac yil, evlenmezseniz de yine bi kaç yıl yürür.
Ülkenin batısında yasamiyosaniz da yüksek yürüme olasılığı.
19 k nin frontal korteks tamamlanasıya yürür yani :)
0
hep yorgunum
(19.11.24)
evlatlık alabilirsin.

hiç mi gururuna dokunmuyor birader, neredeyse noel babaya inanacak çocuğu kandırmaya çalışmak? bu kadar mı acizsin? Allah canımı alsın samimi soruyorum, amacım laf sokmak değil. o kızı yanında gören kimse senin ilişkinin samimi olduğuna inanmayacak, sen ezeli bir incel mantalitesine sahip olduğun için sürekli aldatılma korkusu yaşayacaksın. sahiden bu mudur yani?
0
titanyum22
(19.11.24)
dene, tecrübe olur.
0
antihero
(19.11.24)
Gayet normal bence. Bunu 38-25 olarak düşünelim.. ideal olan bu.
0
wd40
(19.11.24)
@titanyum22 valla dokunmuyor gururuma. İki insan beraber mutluysa ne fark eder onun bunun fikri? Çevre, ilişkinin samimiyetine inanmamış diye ayrılak mı? Sen çevrenin inanmasına göre mi ilişkilerine şekil veriyorsun? Bir de kandırmaya çalışmak demişsin. Kafana uymayan her konuda fesatlık aramak tuhaf bence.

İncel diyorsun canın sağolsun ama aldatılma korkusu niye yaşayayım vallahi anlayamadım. Kıskanıyor musunuz lan nedir her sorumda ve cevabımda millet ya duyuruya yazıyor ya da özelden yardırıyor bana.
0
🌸Shepard
(19.11.24)
Bence de yürümez. ama ota boka incel, utanmıyor musun, dokunmuyor mu? tepkisi veren sjw görünümlü çomar gibi tepki verecek bir durum yok.
0
buenosdias
(19.11.24)
Başkalarının ne düşündüğü ne fark eder diyorsan soruyu neden sordun?

Benim düşüncem iğrenç göründüğü yönünde. Oluru yok mu? Var. Mehmet Ali Erbil fln kızı yaşındakilerle birlikte, demek ki oluyo. Ama nasıl olduğu, toplum gözünde nerede olduğu da ortada. Gerisi make yor çoyz
0
abuzer
(19.11.24)
bu yas grubu bilincsizce duygu besleyip yukseklerde yasayabiliyor. sana asiri baglanabilir çok basit seylerden. ben bu sevgiyi gercekci bulmadigim hem kiyamadigim icin yapamadim. karsi tarafa bakis aciniza ve iliskiyi yasayis bicimine gore degisir cevap
0
ala09
(19.11.24)
kılları ağırmış adamda ne buldu acaba kız onu merak ettim. ya saftır ya kekodur ya da gelişmini tamamlayamamış bir kızdır gözümde ki 19 yaşında kız daha küçücüktür.
0
Hallegadola
(19.11.24)
Böyle bir ilişki yaşamış biri olarak cevaplayayım.
Gireceğin her ortamda yaşı geçkin kadınların (nedense sadece onların) çirkin bakışlarıyla (dövecekmiş gibi, sövüyormuş gibi) karşılaşıyorsunuz. Onun dışında kimse umursamıyor. Umursamazsanız bir sorun yok.

İlişki uzun vadede kafa uyuşmazlığından biter diye düşünüyorum. Ama yıllarca her iki taraf içinde yaş farkı sorun teşkil etmiyor.
0
Mirket
(19.11.24)
32 e 19 k'da ortak payda yakalayabildiğini varsayıyorsa şapkasını önüne koyup, yahu ben nerde kişisel gelişimime, karakterimin olgunlaşmasına ara verdim, nerde pauseye bastımda henüz karakter gelişiminin ennnnn başında biriyle anlaştığımı düşünüyorum diye sormalı.

logisticsmanager ilk paragraf+1, 18 yaşını geçince reşit olması o kişiyi büyümüş yapmıyor. kendi 19 yaşındaki halinizi bir düşünün.

grimavi+1, bu şekilde yürütmek isterseniz yürür.

yürümeyene kadar dediğiniz yerde de o yaşta birinde ciddi duygusal hasarlar bırakmış olarak ayrılırsınız.
0
Phoebe
(19.11.24)
olmaz diyecektim ama titanyum olmaz dedigi icin olur diyorum kesinlikle.

sokmadigi laf, etmedigi hakaret de kalmamis bu arada, laf sokmak icin yazmiyorum demis bir de. aushduashdua.
0
baldur2
(19.11.24)
yorumlara aldırma, gayet olur.

ben 33ken 18 yaşında bir kızla tanışmıştım. sevgili olmadık ama harika bir uyum vardı aramızda.
0
tabudeviren
(19.11.24)
19 yaşındaki bir insan daha ergenlik döneminde. Bu dönemdeki insanlar çocukluk dönemi ile yetişkinlik dönemi arasında olan kişilerdir. Ergenlik döneminde, kişiler kendilerinden yaşça büyük kişilere ilgi duyabilirler. 30'lu yaşlarını geçmiş insanlar kendine gelmeli. Bu, ilişki değil.
0
rock n roll
(19.11.24)
Sizin için güzel, kız için büyüdüğünde pişman olacağı bir ilişki olur büyük ihtimalle. Genelde öyle oluyor gözlemleyebildiğim kadarıyla.
0
peki madem
(19.11.24)
bir sene önce 'çocuk' sıfatıyla anılan birinden bahsediyoruz.
0
elorelia
(19.11.24)
32e sugar daddylik yapacaksa bir süre yürür karşılıklı çıkarlar doğrultusunda
0
9kuyruklukedi
(19.11.24)
vay be kitleleri yönlendiriyormuşum haberim yok
0
titanyum22
(19.11.24)
Bu işler biraz eşleşme meselesi bence. Bir şekilde bir araya gelmişler ve olabilir mi diye düşünmeye başlamışlarsa olabilir. Çünkü birçok anlamda benzer seviyede kişiler muhtemelen. Aksi halde denk bile gelmezsin. 32 yaşındaki erkek 19 yaşındaki kızla olabilir gözüyle bakabiliyorsa aşağı yukarı kendisi de birçok bakımdan oralarda seyrediyordur. Aralarında uçurum yoktur yani. kızın da erkeğin de beklentileri birbirini tamamlıyordur.

Başka bir 32 yaşındaki erkek bu yaşta biriyle oturup sohbet bile etmez örneğin. Hatta aynı çevrede bile bulunmaz. O yüzden denk gelmişseniz olur gibi.
0
dfn4
(19.11.24)
Abartilacak birsey yok, muhtemelen iyi gitmez bir noktadan sonra ama yas farkinin kendisinde zaten abartilacak birsey yok. 35 - 22 olsaydi mesela cok daha olumlu olabilirdi. Uzun vadeli dahil olmak uzere opsiyonlar uygulanabilirdi.
0
mbond
(19.11.24)
böyle bir konuda kimse tarafsız olamaz o yüzden kanunlara uygun olduğu sürece paşa gönül +1
9gag.com
0
engelbert humperdinck
(19.11.24)
Yaş itibariyle reşit sayılıyor olabilir ama psikolojisi bence çocuktur onun, hele ki içinde büyüdüğü sosyokültürel yapı onun tarzını iyice etkilemiş durumdadır, henüz kendini bulmuş biri değildir diye düşünüyorum. Çocuk büyütmek gibi olabilir yani. Belki gençliğinden olumlu etkilenirsin ama anlaşmak çok zor olabilir.
0
muhayyer divan
(19.11.24)
tabudeviren
(19.11.24)
@engelbert humperdinck ahaahhaahha
@tabudeviren ahahahahaha
0
🌸Shepard
(19.11.24)
tabudevşren ayıp aw o nine en az 60 yaşında ama ben de hönkürdüm yalan yok
0
titanyum22
(19.11.24)
30 yaşındayken 20 yaşında kız arkadaşım vardı, 3 seneden fazla sürdü, babasıyla rakı içmişliğim vardır. İki tarafın da gönlü varsa olabilir.
0
kimlanbu
(19.11.24)
İnsanların prefrontal korteksleri 25 yaş civarında tam olarak gelişiyormuş. Dolayısıyla 25 yaş altı insanlar benim için "yetişkin" yeteneklerine sahip değil. Hele ki genç kızların o yaşlarda manipülasyona açık olması, toksik ilişkiyi fark edememeleri vs. yüzünden ben iyice yanlış buluyorum bu yaştaki kızların kendilerinden çok büyüklerle birlikte olmasını. Burada "yetişkin" olarak sizin aklı başında karar vermeniz ve kızın iyiliği için kendisiyle iletişimi kesmeniz gerekiyor diye düşünüyorum.
0
inawen
(19.11.24)
Herkes pedagog kesilmis. 18-19 yasindaki kizlari beslenme çantasiyla okula giden velet saniyorlar galiba. Kampüste bu yas araliginda dolu kiz var über seksi vücuda sahip, uzun boylu ve açik giyinen...

Kizin sana bakisi olumluysa yapistir aga, bak keyfine.
0
feastofthedamned
(19.11.24)
Olmaz diyenlerin hepsi kadın, olur diyenlerin de hepsi erkek nedense :) Bana göre olmayacağı üç şart var; en önemlisi kızın ailesinin ilişkiyi bilmemesi veya onaylamaması, etik olarak olmayacağı durumlar ( aynı okul, aynı iş yeri, aynı kurs, hoca-öğrenci, doktor-hasta,vs) ve çıkar ilişkisine dayanması ( iş-para-şan şöhret vaadi, patron-çalışan, sugar daddy-sugar baby, vs). Bunlar dışında 19 yaşındaki bir insan yasal olarak yetişkindir ve verdiği kararlardan tamamen kendisi sorumludur.
0
iwasbornonamountainside
(19.11.24)
çok saçma bi eşleşme ve de phoebe +1

kendi yaş grubuna ait, kendi seviyende bilgisi/görgüsü/hayat tecrübesi/kariyeri vb olan bir kadını etkileyemiyor musun da çoluk çocukla uğraşıyorsun diye düşündüm direkt. 19 hani ne konuşacaksın lys'de hangi konular çıkmıştı, lisede sınıfın hangi karakteriydin falan mı?

ayrıca 19 yaş fiziksel olarak yetişkin gibi görünse de mental ve karakter olarak henüz çocukluğa daha yakın. bilimsel olarak da böyle prefrontal korteks muhabbetini yazmışlar zaten. 25 26 desen neyse diyeceğim.
0
Mossy
(19.11.24)
soruna kendin cevap vermişsin.

"bu ilişki büyük ihtimal yürümez gibi"

32 yaş olarak; Justin Bieber'a mı benziyorsun yoksa George Costanza'ya mı? kız sende ne buldu?
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.11.24)
senin gibi ''bütün kadınlar paragöz, kesin beni aldatmıştır diye çocuk için dna testi isterim'' gibi abuk iddiaları olan bir incel olarak bu kadar küçük bir kız çocuğu ile olman senin o harikulade karakterine ters. troll olduğunu düşünmeye başladım, ''inşallah trolldür ya'' dedirten kullanıcılardansın.
0
potasyum bebek
(19.11.24)
kız istiyorsa olur.

deneyin.

benim elime 33 20 fırsatı geçse denerdim mesela.

31 21 flörtü çok güzeldi mesela yaşadığım.
0
rain when i die
(19.11.24)
Kendi yaş grubunun ilgisini haliyle çekemeyen orta yaş incellerinin genç kız tercihi beni her gördüğümde aşırı güldürür. Aynen devam brocum. Ha bir de ne dersiniz deyip insanlar fikrini söyleyince '' ne fark eder onun bunun fikri?'' diyeceksen soru sorma, zaten kadınlara zerre güvenmeyip en çok ilişki hakkında soru soruyorsun.
0
duygusalatasi
(19.11.24)
buna "olmaz" diyen hatunlar karşılarına kıvanç tatlıtuğ'un 19 yaşındaki hali çıksa "dur yaa, sen çocuksun, olmaz" der miydi? demezlerdi.

bi de 19 yaşındaki kişiye çocuk demek nedir yahu? sanki ilkokul bebesi.
0
tabudeviren
(19.11.24)
@tabudeviren

Kıvanç Tatlıtuğ'un 19 yaşındaki hali olsa,' olmaz' derdik, çünkü olmaz. Çok acayip ya sanki yakışıklı ya da güzel olmasına göre çocuk ya da değil diyoruz. Arkadaşlar, 19 yaşındaki bir insan ergenlik donemindedir. Tekrar söylüyorum ergenlik dönemindedir. Yani bu kişi; çocuk ile yetişkin arasında bir dönemde. 32 yaşındaki insan ise çocukluk evresini tamamlayıp yetişkinliğe geçmiş kişidir. Gayet güzel açıklıyor olmamıza rağmen neden anlaşılmıyor acaba? Hâlâ yok Kıvanç Tatlıtuğ yok bilmem ne?

Üretmeye çalıştığınız argümanlar inan bana çok rahatsız edici. Mümkün olduğunca oto sansür uyguluyorum yazdıklarıma çünkü gerçekten bu site benim kafamı biraz olsun dağıtmama yarıyor bu yüzden uçurulmak istemem. Sadece senin cevabın için söylemiyorum ama rica ediyorum lütfen kişi hangi yaşta ise hangi özellikleri taşır biraz okuyun ya.
0
rock n roll
(19.11.24)
reşit olması büyümüş yapmıyor :D yani?
-yani tek ölçünün reşit olması işime gelmiyor ben de yeni bi kavram ortaya attım, büyüklük küçüklük.

subjektif ahlakınızı kendinize saklayın.

"bir sene önce çocuk olan"
1 sene öncesinde mi yaşıyoruz. hayır. oyna devam.

dünyadaki bütün birliktelikler için "x sene önce çocuk olan" denir.
neredeyse bütün ilişkilerde erkekler kadınlardan yaşça büyük.
yoldan çevir 20E-19K çiftini. lan sen 1 sene önce çocuk olan biriyle mi birliktesin diye çocuğu döv. iyi fikir.

beğenmediler ama nasıl ayıp uyduracaklarını da bilemediler özetle
0
lambırcek
(19.11.24)
10 sene sonra mukemmel olur.
su anda cocuk bakiciligi yaparsin.
zamanlama hatan var.
0
cooperr
(20.11.24)
Bir başlık açılsa,
19 yaşında bir kadınım. Ekonomik bağımsızlığım var. Ailemi bırakıp ayrı eve çıkmak istiyorum ama babam 'sen daha büyümedin, ileri ergenlik dönemindesin, daha akıl sağlığın tam gelişmedi, duygularınla hareket eden bir çocuksun.' deyip beni bırakmıyor dese.

Car car carlayıp, Baba kişisine demediğini bırakmayacak ne kadar eleman varsa

Bu başlık altında, kızın daha küçük bir çocuk olduğuna bizi ikna etmeye çalışıyor.

Komiksiniz valla.

İleri yaşta kadınların bu olaya bakışını, -bir önceki cevabımda da söylediğim gibi - ben 'çirkin bakış' olarak bilfiil yaşadım valla.
0
Mirket
(20.11.24)
Neyle neyi kiyasladigimizin farkındayız di mi @mirket? Baktığında 18 yaşın evlenmesi de YASAL ama gelip burada "evleneyim mi" diye sorsa sen dahil herkes "hayır" der normal olarak. Ve maalesef düşündüğün gibi kiskanildigi için değil :( Hani her yaşın özelliği ve yetileri farklı ya... Hani gelişim dönemleri fln? Bildin? Hani bir de işin oluru var ya..

Aynen Almanya sizi kiskaniyo aynen;)
0
abuzer
(20.11.24)
beyler yukarıdaki akepeli lamdikiyançek ile aynı görüşü paylaşmak istediğinize emin misiniz sadece soruyorum
0
titanyum22
(20.11.24)
@tabudeviren ve niceleri

19 yaşında Kıvanç Tatlıtuğ tipli bir delikanlı benimle flört etse gülüp geçerim ve kendi yaşındaki çocuklarla oyna evladım derim. Kadınlar her şeye sekssekseks, güzellik, yakışıklılık, memegötmeme diye bakmadığı için karşımızdaki bize manen ne verebilir, karşımdakinin aklı baliğ mi, ikimiz için de en iyisi bu mu gibi şeyler düşünüyoruz daha çok.

19 yaşında çalışan, parasını kazanan bir kadının baba evinden ayrılıp eve çıkması, (eğer sorumluluk sahibi bir gençse ve bunu doğru motivasyonlarla istiyorsa, yani amacı çılgınca partilemek değilse mesela) tabii ki desteklenecek bir durum. İnsan sorumluluk alarak büyür ve gelişir çünkü. Ama bunun, 19 yaşındaki bir kızın kendinden 13 yaş büyük biriyle olmasıyla alakası nedir? Eve çıkmakla, kocaman yetişkin adamla ilişki yaşamak benzer bile değil.
0
inawen
(20.11.24)
Oluru yok tabii ki yaa daha neler.
38-25 gibi düşün denmiş bir de asla aynı şey değil.
25 yaşında olgun bir insan 40 yaşında biriyle de olabilir buna tamam, 19 yaşında birinin birlikte olacağı kişinin yaşı maksimum 23-24 olabilir.
0
mutekebbir
(20.11.24)
Buradaki erkeklerin de sadece seks için saçma önermelerle onayladığı üzere erkekler bu ilişkilere sıcacık hislerle başlayıp en sonunda ağızlarına edilerek ilişkiyi bitirdiği için oluru yok diyorum. Yaşıtlarının tahammül etmediği bu adamlar küçük çocuklarla takılıp takılıp kadınlara hakaret eder bir de. Komik.
0
morca
(20.11.24)
19 yaşındaki Kıvanç tatlıtuğ çıksa karşıma bir ilişkiye niyetlendiğim evrende annem beni döverdi utanmıyor musun yaşına başına bak diye

ben 19 yaşımdayken kıvanç tatlıtuğ çıksa annem yine beni döverdi başka adam mı yok yaşıtın diye.
0
Hallegadola
(20.11.24)
Yine görmüş olduk ki, duyuru kadınları gerçeklerden kopuk ve taraflı cevaplar veriyorlar. Kıvanç Tatlıtuğ 19'undayken veya kendileri 19 ama Tatlıtuğ 39 yaşındayken reddederlermis...

Amaaaa 19 yaşındaki kadın evini ayirip kendi ayakları üzerinde durunca olurmuş.Ama partilemek istiyorsa olmazmış.

Mirketin örneği süper. Herkes burada kadınlar ozgurrrr kendi ayaklari uzerinde dursunnn, kimse karismasinnnn diye haykiriyor. Konu iliskiye gelince herkes niyetci kesiliyor.

Erkegin genc olduğu diger duyuruda ise götür o erkegi diyen kadin duyurucular ise çoğunlukta. Hep diyorum psikolojisi bozuk kadinlar dolusmus.
0
🌸Shepard
(20.11.24)
@shepard

ne bekliyorsun ki? bu ikiyuzluluk ve cifte standart gunumuzde asiri yaygin bir hal aldi maalesef.
0
baldur2
(20.11.24)
Cevaplardan anladığım kadarıyla burada kızı yargılamıyor kimse zaten sizi yargılıyor. Zira yetişkin olan, olgun olan sizsiniz (ya da siz olmanız gerekiyor). Yani kadınlar istediğini yapabilir demek ile 30 küsür yaşındaki bir adamın 19 yaşında bir kadınla yatması biraz garip demesi birbiri ile çelişkili iki düşünce değil.

Kaldı ki kadın erkek eşitliği yeni yeni oturmaya başlayan bir kavram ve dünyanın çoğu yerinde hala yok. İnsanlık tarihinde mevcut olmuş olan bu eşitsizliğin yükü yokmuş, bu toplumda büyümemişiz gibi konuşamayız. Keşke bembeyaz bir sayfa açılabilse ama bu mümkün değil.

Sonuç olarak istediğinizi yapmakta özgürsünüz. Burada kimsenin elinizi kolunuzu bağlama imkanı yok. Diyorsanız ki ama kendinden büyük adamlarla yatmak isteyen 19 yaşındaki kadınların ihtiyacını kim karşılayacak? Onlar tatminsiz mi kalsın? Kendimi bu kılıcın üstüne atmalıyım! Bunu yapmakta serbestsiniz.
0
peki madem
(20.11.24)
şimdi şöyle ki erkeğin küçük olduğu ilişkideki erkeğin niyeti az çok bellidir bunun aynısını yazdım o duyuruda. çünkü o duyuruda da ilişki yok. birinin diğerinden faydalanma amacı var.

burada ise kızın bilinçsizliği bariz. twitterda kız gruplarında çok tartışıldı bu olay. hatta bu nedenle gerçek olmadığını düşündüm ilk başta duyurunun. bahse konu ilişki yaşansa gelecekte kızın çok pişman olacağı bir hikaye olur. hatta sonradan hayatına girebilecek bir dallamanın onu bu mevzubahis hikayeyle yargılaması muhtemel. tabi ki yine kızın suçu yok böyle bir ihtimalde. kız masumiyetin ve gençliğinin kurbanu sadece
0
Hallegadola
(20.11.24)
bak 29k kardeşim seni anlamış yol vermiş, 19k sana neden yüz veriyor bunu da düşün biraz kendinde ara
0
Hallegadola
(20.11.24)
Beklentinize ve tavrınıza göre değişir. 18k-35e olanını birkaç ay tecrübe ettim. Buna ilişki demek ne kadar doğru bilmiyorum aslında, ilişki denemesi diyelim. İlk tanışmamızda 17 yaşındaydım. Ben üni birinci sınıftayken o 10 yıldan fazla süredir iş hayatındaydı. Ben de ondan hoşlanıyordum, etkileyici buluyordum, biraz da saygı duyuyordum. Benim önümdeki yolun büyük bir kısmını yürümüş, aşmış bir insandı sonuçta. En başından ciddi ilişki istiyorum demişti, ailemle bile "arkadaş"ım olarak tanıştı. Maddi-manevi hep veren taraf o oldu. Konuşmalarımız bile hep tek yönlüydü. O anlatır ben dinlerdim, sürekli akıl verirdi. Ben karşılık verecek olgunlukta değildim zaten. Ayrıca üni ortamında ilk defa kendimi özgür hissediyordum ve paylaşacak pek bir şeyimiz de yoktu. Adamın yanımda olması hayatımı kolaylaştırıyordu ama o zamanlar bile gözüme yaşlı görünüyordu, 5 yıl sonra ise 40 yaşında olacaktı. Neden üni okuyan biri yerine kendi yaşıtı ya da en azından çalışan bir kadınla birlikte olmadığını sordum. Onlarla anlaşamadığını söyledi. Bu cevap bana o kadar garip geldi ki birkaç gün sonra açıklama yapmadan ghostladım.

Şimdi o günleri düşünce başıma bir şey gelmeden kurtulduğum için verilmiş sadakam varmış diyorum.

Cevap vermeyi unutmuşum: İkiniz de biraz takılıp ayrılalım diyorsanız, paylaşabildiğiniz bir şeyler varsa ve bir taraf diğerini manipüle etmiyorsa olur.
0
gnosis
(20.11.24)
@hallegadola lan yok, bilmeden yazdin yine. Açıkça sordum ben 29K hanimefendiye. Ben iş için böyle davrandım dedi. Can sağlığı dedim.
0
🌸Shepard
(20.11.24)
bu arada erkek için "yaşıtlarının ilgisini çekemeyen" gibi şeyler yazılmış.

erkekler belli bir yaştan sonra yaşıtlarıyla hatta kendisine yakın yaşlardaki insanlarla ilgilenmez. böyle bir ilgi erkek için zaten etkisiz elemandır.
0
tabudeviren
(20.11.24)
bari genelleme birader. yaşıtlarıyla takılan bu kadar adam size kalsa rol mü yapıyor yani?

neyse beyler kimse kimsenin kafasına silah dayamıyor neticede. babası 33 yaşında 18lik kızla evlenmiş biri olarak yazıyorum, bak madem niyetiniz bozuk bari evlenip çocuk yapmayın Allah Muhammed Ali Kozmos inandığınız ne varsa onun aşkına. çünkü bu çarpık ilişkiden doğacak kızınız istisnasız benim gibi saçları kendiliğinden mor çıkan azılı feminist oluyor. istisna yok.
0
titanyum22
(20.11.24)
Neyse arkadaşlar, artık uzamasın bu konu. Bazı cevapları okudukça öğürüyoruz çünkü, artık kusacağız.

Buradaki 3-5 cevaba bakıp canımızı sıkmayalım. Bunları istisna kabul edelim. Neyse ki, düşünme biçimi sorunlu olmayan, mantıklı ve muhakeme yeteneği olan insanların sayısı daha fazla.
0
rock n roll
(20.11.24)
O zaman cezai ehliyet yaşı 25 e çıkarılmalı.
25 yaşından küçükler çocuk mahkemelerinde yargılanmalı,
25 yaşına gelmeden evlenmeler yasaklanmalı,
25 yaşına kadar olanlara bekaret kemeri zorunluluğu getirilmeli,
25 yaşından önce zinhar doğurulmamalı

mı diyorsunuz?
Geç ergen ya, kafası basmıyor, bişeyler daha oturmamış

Tamam bu sizin içinize sinmiyor olabilir ama bu durumu içinizde yaşayın. 19 yaşında kadını gömdükçe gömdünüz yahu.
Zaten de birisi şurada öğürüp duruyor :))
0
Mirket
(20.11.24)
@ mirket

Gömdüğümüz kişi 19 yaşındaki çocuk değil :))
0
rock n roll
(20.11.24)
Arkadaşlar 19 yaşındaki birisi sizin 19 yaşınızdaki haliniz gibi aklı havada, dünya gerçeklerinden uzak, bir ergen olmayabilir...
0
🌸Shepard
(20.11.24)
Mevzuyu anlamayanın bacısının kızının başına gelsin ne diyelim bu ferasetli tavrınızı orada da gösterecekseniz ne mutlu
0
Hallegadola
(20.11.24)
(6)

Watsapp, Instagram ve Nezaket

don’t panic
Arkadaşlar yaşadığım 3 örneği anlatmak istiyorum, biriyle ilgili çok önceden bir duyuru açmıştım ama hızımı alamadım :D 1- Geçenlerde bir arkadaş beni arayıp evliliğiyle ilgili sıkıntılarını anlatmıştı. Bu konu üzerine yaklaşık 1 saat konuştuk. 3-4 gün sonra watsapp’tan yazdım “ne durumdasın abi, ne
Arkadaşlar yaşadığım 3 örneği anlatmak istiyorum, biriyle ilgili çok önceden bir duyuru açmıştım ama hızımı alamadım :D

1- Geçenlerde bir arkadaş beni arayıp evliliğiyle ilgili sıkıntılarını anlatmıştı. Bu konu üzerine yaklaşık 1 saat konuştuk. 3-4 gün sonra watsapp’tan yazdım “ne durumdasın abi, ne var ne yok?” diye. Cevap yazmadı. 2 gün sonra alakasız bir Twitter linki yolladı bana futbollu, komikli…

2- Şimdilerde çok samimi olmadığım liseden sınıf arkadaşım Dubai’den foto paylaşmış. Fotoğrafta ayağı alçıdaydı, “geçmiş olsun” yazdım. Cevap vermedi. Storyler son hız devam etti sonrasında…

3- Başka bir arkadaşın doğum günüydü, doğum günüyle alakalı hoş bir resim koymuş, benim de içimden geldi, normalde pek adetim değildir ama o anda da mutluydum herhalde; güzel bir mesajla kutladım doğum gününü. Sadece beğendi, cevap yazma zahmetine girmedi.

Şimdi düşünüyorum da bana bir arkadaşım, hele ki çok samimi olmadığım bir arkadaşım halimi hatrımı soracak, geçmiş olsun diyecek, doğum günümü kutlayacak… yaw ona minnet duyup çok hakettiği güzel bir cevap yazabilmek için özen gösteririm. İnsanlar artık herhangi bir şeyi sadece kendi istediği zamanda yapıyor. Canı istemezse nezaketen de olsa zahmet etmiyor hiçbir şeye, mesaj yazmaya dahi. Bu tür şeyler yaşayınca da etrafımda olan en yakın dostlarım bana yeter diyorum ve onlara daha sıkı sarılıyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz? Yani tam soru gibi de olmadı :D galiba, içimi dökmüş oldum.
0
don’t panic
(17.11.24)
Ben de genel olarak mesajlara görece vakitli bir şekilde cevap verilmesi taraftarıyım ama diğer yandan da karşı taraf bu şekilde davranmayınca da takılmamayı öğrendim. Anlık mesajlaşma, email, sosyal medya vb. derken sürekli bildirim bombardımanı altındayız, keza bunlarla birlikte daha bir sürü uygulama daha dikkatimizi çekmek için bildirim gönderip duruyor. Herkesin whatsapp grupları vb. var, oradan da mesajlar yağıyor... Sanırım bu nedenle insanlarda karşılıklı iletişimin tanımı da farklılaştı ve daha açık uçlu bir şeye dönüştü. Sizin verdiğiniz örneklerdeki gibi bir mesajı görüp uzunca bir süre cevap yazmamak, bazen tamamen kayıtsız kalmak, ya da birkaç mesajla sohbet etmek yerine bir emojiyle geçiştirmek de iletişimin normal parçaları olarak görülüyor.
0
salihdt
(17.11.24)
ben eskiden cok takilirdim, artik hic takilmiyorum.

zira ben de bazen cok cok gec cevap veriyorum bazi mesajlara. bazen da iyice fazla sure gecti diye artik yazmaya cekiniyorum, hic cevap yazmiyorum.

ya da 1. ornekteki gibi yapabiliyorum ben de.
onemli bir soru degilse o anda cevap vermiyorum, kaliyor. 3 gun sonra cevap vermek de sacma olabiliyor bazen, sohbetimiz komple kesilmesin diye komikli bi sey atabiliyorum karsiya son mesajina cevap vermeden.

ama tabii ki bunlar hep samimiyet derecesine gore degisen konular.

yakin arkadaslarima daha hayvan gibi davraniyorum galiba. daha az yakin tanidiklara nezaketen de olsa kisa cevaplar atmaya calisiyorum.
0
fevzi123
(17.11.24)
"- Şimdilerde çok samimi olmadığım liseden sınıf arkadaşım Dubai’den foto paylaşmış..."

Butun her seyi özetleyen tek cevap.
0
feastofthedamned
(17.11.24)
1 ve 2 ile Bir daha kendi işim düşmedikçe konuşmazdım.

3 like etmiş işte daha ne olsun. En azından bir tepki vermiş.
0
eloharp
(17.11.24)
Sana neden cevap vermeliler adamlarin cikari yok anladin mi

Mesaj atmayip yedek kulubesine aliyorlar lazim olunca kardesim nerdeydin testislerin opem die yazarlar sana ihtiyac olunca

Hayat boyle kabule gec
0
Zetnikov
(17.11.24)
İnsanlara değer verme anlayışın çok güzel. Verdiğin değeri onlara yaşatmayı önemsiyorsun. Onlar bu konuda epey sorunlular, uzak durmalısın, sadece işin düştüğünde iletişime geçmelisin. Çünkü hak ettikleri tarz bu.
0
muhayyer divan
(17.11.24)
(16)

A arabasından B arabasına geçince bocalıyor musunuz?

ya ben lan neyse
benim sürüş tecrübem yok.mesela corolla'dan focus'a geçmen pinokyo bisikletten bianchi ye geçinde yaşanan bocalamadan daha mı fazla? bu kaza riskini artırmıyor mu?,edit: mesela dönüşlerde fark yaşıyor musunuz? "a arabasıyla direksiyonu 10 derece çevirince araba daha çok dönüyordu. bu dönmüyor." gibi
benim sürüş tecrübem yok.

mesela corolla'dan focus'a geçmen pinokyo bisikletten bianchi ye geçinde yaşanan bocalamadan daha mı fazla? bu kaza riskini artırmıyor mu?,

edit: mesela dönüşlerde fark yaşıyor musunuz? "a arabasıyla direksiyonu 10 derece çevirince araba daha çok dönüyordu. bu dönmüyor." gibi?
0
ya ben lan neyse
(16.11.24)
Sadece pedallarda özellikle debriyajda sorun yaşarsam yaşıyorum. O da, bazı markalar daha aşağıdan kavrarken bazıları daha yukarıda kavrıyor ondan dolayı oluyo. Otomatik viteslerde o da olmuyor.
0
etna
(16.11.24)
Bir yerde okumuştum hatırlamıyorum. ne kadar uzun süre araba kullanırsan kullan yeni arabaya geçince o arabaya alışman için 3000 ya da 5000 km yol yapman lazımmış.
0
komando kani var bende
(16.11.24)
Bocalıyorum hemen alışamıyorum. Birkaç hafta yakın çevrede sürüyorum önce
0
kullanicadi
(16.11.24)
ben yaşıyorum. düz frene basıyorum ama ani fren gibi zıplatıyor mesela. ama bunu yaşamayanlar da var kendi arabamı birine veriyorum, adapte olması zor olduğunu düşündüğüm halde yağ gibi akıyor
0
ala09
(16.11.24)
Yeni arabanın uzunluk ölçülerine ve oluşturduğu açılara alışamama korkusu yaşıyorum. Arka pencerenin büyüklüğü değişir, açısı değişir, arabanın uzunluğu yüksekliği değişir, dikiz aynalarının yerleşimi değişir... Beni hep bunlar korkutur, dar yerlere yaklaşamam bir süre, geri geri mesafe alamam, park edemem.
0
muhayyer divan
(16.11.24)
Araba afedersiniz vücudumun parçası. Yaşamıyorum bu sorunu.
0
Shepard
(16.11.24)
henüz 2 yılı aşkın bi süredir sürücüyüm, aracımı yeni değiştirdim. ilk fark ettiğim pedallar farklı tepki veriyor fren ve gaz daha hassas mesela, park ederken de alıştığım ölçülerden biraz daha farklı. bir kaç gün yakın civarda denedim sonra alıştım. araçlarım otomatik olduğundan çok zorlanmamış olabilirim tabi.
0
siyah gece
(16.11.24)
max 1 günde alışırım. ama tabii ki her arabanın boyu dönüş yarıçapıı gaz ve fren tepkisi farklı.
0
jelly bear
(16.11.24)
Otomatik viteste birkaç saatte alışırsın. Manuelde daha uzun zaman alabilir. Arabaya alışmak trafiğe alışmaktan kolay. Farklı bir şehirde yol ve trafik akışına alışmak daha zor bence
0
wd40
(17.11.24)
Bir hafta içinde 5 araç farklı araç kullandığım oluyor. Bocalama olmuyor. Riskli hareketler yapmıyorum aracın fren mesafesini hızlanmasını ölçüyorum. Ona göre kullanıyorum.
0
mikahakkinen
(17.11.24)
Uzun yıllardır o arabayı kullanıyor gibi rahat kullanirim
0
abuzer
(17.11.24)
yaşamıyorum 3-4 sene önce düz vites arabamı satıp bikaç gün içinde otomatik vites bir araç aldım açıkçası bir fark hissetmedim. iki araç da C sınıfı. yani sürüş farkı tabi var. ilk birkaç gün gaz-fren tepkisi daha farklı geliyor ama tedirgin edecek bir durum olmadı.
0
orpheus
(17.11.24)
eller serbest ve düğmeli çalıştırmalı manuel arabam var.
babamın arabası da eller serbest ve düğmeli çalıştırmalı otomatik.
babamın arabasını çalıştırırken debriyaja bastığmı zannediyorum.
müzik ve cruise control ayarları da tam tersi konumda.
öte yandan 1 ay 2012 chevrolet impala kullandıktan sonra 2009 astra h'ıma geçince arabanın ne kadar sert olduğunu hissettim.
onun dışında bir kaza riski yaşanacak durum yok.
arabaya alışmak benim için 1-2 dakika maksimum.
0
rain when i die
(17.11.24)
Araba kullanmaya başlayalı 1 ay bile olmadı. Pratik olsun diye birkaç defa araç kiraladım. Hiç sıkıntı yaşamadım. Belki de öğrenme aşamasında farklı araçları denemek lazım.
0
auroraaurora
(18.11.24)
@jelly bear +1 debriyajı, yokuş kalkış desteği şusu busunu da eklemek lazım. Kısa sürede adapte oluyorsun. Ona bocalamak denmiyor ama fren sertliği, kavrama noktasının pozisyonu/açısı ve gaz ilk 100-200 metrede hissettirecek kadar değişiyor tabii.
0
nawar
(18.11.24)
kiralık aracı bu sabah teslime giderken start-stop özelliği yüzünden hafif yokuşta kalkış yapamadım. otomatik araba geri kaçtı. dün gece yollar ıslakken fulya'nın dik yokuşlarında araba epey patinaj yaptı. gaza az bastım çıkamadı. çok bastım tekerlekler boşta döndü. geri viteste arkaya kaldırıma çıkarmaya çalışırken çıkmadı bi türlü, gücü yetmedi, çok basınca da fiyuu uçar diye azar azar bastım. dışarıdan tank gibi görünüyordu araba. nissan juke.

bunları bi kez yaşadım, ikinciye adapte oldum.
yeni araba kiralayınca yine bir kez yaşayacağım bu dertleri. gücünü, torkunu, nazını anlıyorsun.

arabalar arasında en çok fren hissiyatı farklı oluyor benim gözlemlerime göre. birini az basıyorsun hiç basmamış gibi oluyor. diğerinde o kadar dokununca yavaşlıyor. ama çok kolay adapte olunuyor.

sık sık kiralık araç kullanıyorum. hep farklı araç kullanmaya gayret ediyorum meraktan. ilk bir kaç saat ekstra dikkatli oluyorum ilk kez araba sürüyor gibi. sonra normal sürüş dikkatiyle devam ediyorum.
0
biseysorcaktim
(18.11.24)
(10)

Psikolojim mi bozuk?

marcus fenix
Uzun bir duyuru olacak...Yaklaşık iki ay önce parmağımı üst taraftan boylu boyunca taşlama makinesiyle kestim.Acilde dikiş atıldı. Tendon kopmuş bir de kemiğe de hasar gelmiş biraz.Pansuman için sağlık ocağını üç günde bir ziyaret ediyordum.İlk pansumanı yapan hemşire gayet nazik şekilde pansuman ya
Uzun bir duyuru olacak...
Yaklaşık iki ay önce parmağımı üst taraftan boylu boyunca taşlama makinesiyle kestim.
Acilde dikiş atıldı. Tendon kopmuş bir de kemiğe de hasar gelmiş biraz.
Pansuman için sağlık ocağını üç günde bir ziyaret ediyordum.
İlk pansumanı yapan hemşire gayet nazik şekilde pansuman yaptı.
İkinci gidişte başka bir hemşire sargı bezini sökmek isterken canım yandı ve diğer hemşirenin yapmadını istedim.
Böyle böyle diğer hemşireyle pansuman olayını hallettik.
Hatta dikişleri de kendisi aldı.
Ancak dikişlar alınırken tansiyonum düştü.
Çok acı vericiydi.
Kaza sonrası da baygınlık geçirecek gibi olmuştum.
Neyse, geçen gün yaranın olduğu yeri metal bir şeye çarptım ancak çok kanadığı için dikiş attı zannedip sağlık ocağına gittim.
Durumu anlattım. tansiyon yine gitti.
Pansumanını reddettiğim hemşire geldi ama o anda kendisinin kim olduğu hakkında herhangi bir fikrim yok tabii.
Tentürdiyotu yaraya döküp pamukla telefonun ekranını siler gibi pansumana başladı.
Doğal olarak canım yandı ve yavaş olmasını rica ettim bir kaç kez.
Neyse doktor geldi parmağın fotoğrafını çekip biraz dinlenmemi söyledi.
O ara hemşire geldi yine ve aramızda garip bir konuşma oldu.
Kendisi psikolojik tedavi görmek istemez misiniz tarzında sorular sormaya başladı
Nedenini sorunca çok aşırı tepki verdiğimi söyledi.
Yanlış bir şey mi söylediğimi sordum. Hayır dedi. Sadece tepkileriniz aşırı fazla bir psikoloğa görünmelisiniz diye diretmeye devam etti.
O ana ve sonraki bir saate kadar neden böyle söylediğini anlayamadım ve kendisini haklı buldum.
Ne de olsa sağlık çalışanıydı ve bir şeyler biliyor olmalıydı.
Olabilir, acı eşiğim düşük sanırım dedim.
Sonrasında doktorun odasına girdim. Bir şeyiniz yok, dikişler atmamış gidebilirsiniz dedi.
Sonra bu abla içeri girdi, psikoloğa gitmesini tavsiye ettim dedi. Doktor da evet bir psikoloğa görünün dedi.
O an bir gariplik olduğunu anladım.
Eve gidince durumu eşime anlattım.
Yahu dedim eşime benim psikolojim mi bozuk gerçekten, dünya s2ne minare totuşuna biriyim acaba benim görmediğim bir şeyler mi var diye.
Bir kaç gün önce aynı doktor eşimi de paylamış başka bir meseleden.
Detayını anlatmayacağım.
Sonra hemşirenin kim olduğunu hatırladım birden.

Acaba diyorum hemşire ilk pansuman sırasında alınganlık yapmış olabilir mi?
Başka bir açıklama yapamıyorum çünkü.
İnsanın canı yandığında verdiği tepkiler için neden pdikoloğa gitmesi gereksin ki?
Benim atladığım bir şey mi var yoksa?
0
marcus fenix
(16.11.24)
Burada verilecek yanıtlar inanılmaz havada kalır bu mevzu için.

Siz "x oldu, y yaptım" diyorsunuz ama kendi perspektif ve algınızdan tercübe ettiğiniz için objektif olmaya çalışsanız dahi bu imkan çok kısıtlı. Yani verdiğiniz tepkinin büyüklüğünü kestirmemize mümkünat yok. İnanılmaz hiddetlenmiş de olabilirsiniz, gayet normal bi tepki de olabilir.

Diğer taraftan hemşire size fevkalade uyuz olup saçma bir yorum ve tavsiye yapmış da olabilir türkiyede ne mesleki ne sosyal olarak böyle sınırlarımız maalesef yok.

Şüpheye düştüyseniz bi psikolog ile bu kaygınızı konuşabilirsiniz.
0
hedep
(16.11.24)
İnsanın canı yandığında verilen tepkiler sadece... Ahh, uhh gibi.
Kaba cümle falan yok.
Peki doktor neden psikoloğa görünmemi ravsiye etti ki?
Parmağımın fotoğrafını çekip gitti.
Ne gördü de hemşireyle aynı kanıda olabildi.
Beni şüphelendiren şey de bu zaten.
0
🌸marcus fenix
(16.11.24)
Fikir yürütmem yersiz olur. Gerçekten filtresiz samimiyetinizin olduğu uzun süredir sizi tanıyan birilerine danışabilirsiniz işkillendiyseniz.

Bizim sağlık ocağında öyle hemşire ve doktorlar var ki hakkımda söyleyecekleri olumlu ve olumsuz hiç bir şey bana işleyemez. Öylesine saftirik tipler :D
0
hedep
(16.11.24)
Bir insan gicik kaptigi birine psikologa git diye tavsiyede bulunmaz pek.

Ya bunu "sen kafayi yemissin" manasinda soylemis bir cahil var karsinizda ya da surecte bir cok kez gittiginiz icin gozlemledigi bir sey icin sizin iyiliginize soylemis biri.

Anlattiginiz seyler cok genel gecer seyler, herhangi bir fikir yurutmek imkansiz. Elim yaralandi, pansumana gittim bana boyle boyle dedi...

Yakin bir dostunuzla gorusun+1
0
brkylmz
(16.11.24)
Çok uzattım biliyorum ancak neyi gözlemlediğini çıkaramadım.
Bu, bir.
İkincisi, doktor neden aynı şeyi söyler?
Doktorla muhatap olmadım ki.
Pansuman yapıldığı zamanlarda da muhatap olmadım.
Belli ki doktora, konuyla alakalı bir şeyler söylemiş olacak, o da aynı şeyi söylüyor.
Kaldı ki genel geçer diye bahsettiğinşz şey için 40 satır yazdım. Daha ne anlatayım.
Acı eşiğinin düşüklüğü ile psikoloji ne alaka? Varsa da ben mi bilmiyorum?
0
🌸marcus fenix
(16.11.24)
Konuşman nasıl hocam. bipolar hastaları çok hızlı konuşur. acaba ondan mı öyle dedi. Belki olayın şokuyla hızlı konuşmussundur.
0
komando kani var bende
(16.11.24)
komando kani var bende...
Gayet normal.
Dümdüz biriyim işte.
Ya da ben bir psikoloğa görüneyim.
Olmayacak böyle.
0
🌸marcus fenix
(16.11.24)
Muhtemelen yaranın yaşattığı acıya verdiğin tepki ona fazla geldi. Yani "bu yaraya bu kadar acı hissi çok fazla" diye düşündü. Fakat bu konunun doktora hemşire üzerinden gitmesi ayrı garip, önce hemşirenin sonra doktorun paikoloğa göndermesi ayrı garip.

Diyelim ki vücudunda çok yüksek miktarda stres hormonu var, yani son zamanlarda çok fazla streslisin, bu durum senin ağrı/acı eşiğini değiştirse de nihayet bilinçsizce konuşmanı sağlamaz, alkol değil ki bu iradeni yok etsin de ne dediğini bilmemiş ol, hiç mantıklı değil.

Eğer yapı olarak ağrı/acı eşiğin düşükse, son zamanlarda da epey stresliysen acı eşiğin daha da düşmüş olabilir, bunu açıklamak neden zor gelmiş onu anlamadım. Ama durum başka ise sana sorduğun halde bilgi vermemeleri de ayrı gariplik.

Sen kendini önce stres konusunda yokla bakalım, gerçekten çok gergin misin, tehlikede veya sıkışmış hissettiğim konular var mı, varsa ne kadar önemli... Eşinle konuşman iyi olmuş o seni daha iyi gözlemler.

Ama bence psikolojik problemin yok, olsaydı öfkeye kapılıp orayı birbirine bile katabilirdin, aksine gayet aklı başında ve sağduyulu bir şekilde cevap vermişsin. Ben senin gayet iyi olduğuna inanıyorum.
0
muhayyer divan
(16.11.24)
Yani doktor senin tepkilerini görmeden sırf hemşirenin lafıyla psikoloğa git dediyse ben o iki kişiden şüphe ederim açıkçası. Bu ülkede bir yenidoğan çetesi olayı var, herkese her şeyi yapabilecek başka çeteler de gayet olabilir. Onun için sen kendine güven, gerekirse de gerçekten gidersin psikoloğa ama önce psikoloğa gitmen gerekip gerekmediğine sağlıklı şekilde karar vermeni sağlayacak bazı kitaplar okuyabilirsin, biri David Burns'ün İyi Hissetmek kitabıdır, Psikonet yayınlarından çıkmıştır ve kendine yardım kitabıdır, rahatlıkla kendini anlayabilirsin o kitapla.
0
muhayyer divan
(16.11.24)
Diğer arkadaşların dediği gibi olaya şahit olmadan yorum yapabilmek zor AMA benim de başıma bir iki kez geldi. Doktora normal bir şekilde şikayetlerimi sıraladım, birkaç ilaç verdi. Bunun üzerine bir şeyler daha sordum tedaviyle ilgili. Ben öyle biraz sorunca hemen yapıştırdı, anksiyeteniz mi var, psikoloğa mı gitseniz diye. Yoo dedim, neden? Hastalığı çok önemsiyormuşum. Yani demem o ki iki çift soru sordum diye psikologluk oldum ben de. Doktorlar bir tuhaf. Çok da şey yapmayın.
0
inawen
(17.11.24)
(10)

yeni sevgilinizin e-devletinde nereye bakarsınız?

duyurukullanıcısı
bir iddaa sonucu yeni sevgiliniz size kendi e devletindeki 3 sekmeye bakma izni verdi, başka da böyle bir imkanınız olmayacak.hangi sekmelere bakarsınız?3 haftadır birliktesiniz.e-nabız dahil.
bir iddaa sonucu yeni sevgiliniz size kendi e devletindeki 3 sekmeye bakma izni verdi, başka da böyle bir imkanınız olmayacak.

hangi sekmelere bakarsınız?
3 haftadır birliktesiniz.
e-nabız dahil.
0
duyurukullanıcısı
(15.11.24)
"Sen benimne ne paylaşmak istersen, paylaşırsın. Ötesi beni ilgilendirmez" deyip, iddiayı kazanmama rağmen hiçbir şeye bakmak istemem.

Öte yandan, müsait bir zamanda illa ki telefonunu ele geçirir, nereyi merak ediyorsam, sınırlama olmaksızın bakarım.

Sizin durumunuz içinse bir şey diyemem. Herkesin öncelikleri farklı. Kimisi malı mülkünü (tapu bilgileri) merak eder, kimisi geçirdiği hastalık ve operasyonları (e-nabız), kimisi dava (uyap) ve adli sicil geçmişini, kimisi başka mobil hattı olup olmadığını vs...
0
yadigar
(15.11.24)
Medeni durumu, tahlilleri ve dava gecmisi bence yeterli
0
mor oje
(15.11.24)
1)İcra ve dava dosyaları

2)Medeni durum veyahut aile kütüğü

3)SGK kaydı.
0
drako
(15.11.24)
böyle bir iddiaya asla girmezdim, nasıl bir muhabbet sonucu buraya geliniyor ama sonuçta bakmazdım da.
0
gabe h coud
(15.11.24)
@drako +1
0
muhayyer divan
(15.11.24)
hiç bir yere bakmazdım. nasıl hayatlar yaşıyorsunuz abi ya
0
xdenizx
(15.11.24)
gabe h coud +1
0
jülsezar
(15.11.24)
tribünler ayakta politically correct sizleri alkışlıyor...
0
🌸duyurukullanıcısı
(15.11.24)
Tapu kadastro :)
0
robert bosch
(15.11.24)
E nabiz
Dava geçmişi
Adli sicil kaydi
0
yuvarlanantencereninkapagi
(17.11.24)
(4)

ben materyalist bir şerefsiz miyim

Whily
geçen hafta laptop temizliğine giriştim. vidalar standart değilmiş, dikkat etmedim. kimi biraz uzun kimi biraz kısa. uzun olanlardan birini kısa yive taktım ve laptop sol alt çerçevede ufak bir çatlak gibi bir şey oldu. anlamışsınızdır böyle vida dışa doğru bombe yaptı işte kasada. kullanıma bir etk
geçen hafta laptop temizliğine giriştim. vidalar standart değilmiş, dikkat etmedim. kimi biraz uzun kimi biraz kısa. uzun olanlardan birini kısa yive taktım ve laptop sol alt çerçevede ufak bir çatlak gibi bir şey oldu. anlamışsınızdır böyle vida dışa doğru bombe yaptı işte kasada. kullanıma bir etkisi yok. gözünüze bile takılmaz belki ama neden çözemedim bir haftaya yakındır aklımda sürekli. böyle, garip bir şekilde rahatsızlık veriyor durduk yere. vidayı çıkartıp sticker falan yapıştırsam belli bile olmayacak hiç öyle bir şey ama saçma bir şekilde hiç derdim yokmuş gibi bu beynimi kurcalıyor.
0
Whily
(14.11.24)
Yanlış yaptım rahatsızlığı bu. Kabullenemiyorsun. Kabul et, ben yanlış yaptım, dikkatsiz davrandım, vidaların hangisinin hangi yive ait olduğunu düşünemedim, ayırt etmek aklıma gelmedi, düşüncesizce hareket ettim ve sonucu bu oldu de.

Ben yanlış yaptım de. Kabul et. Geçecek o.
0
muhayyer divan
(15.11.24)
durduk yere düzgün duran bir şeyi bozmuşsun, başına iş çıkarmışsın. kendine uyuz olmuşsun, normal bunlar. her şey insanlar için.
0
titanyum22
(15.11.24)
ben de sizin gibiyim geçen gün mikrodalga fırınımı tamir ettim. en son toplaken ön kapagı derince çizdim. aklıma geldikçe sinir oluyorum .madem bir iş yapıyorsun yaptıgın işte dikkatli ol temiz iş yap diye kendimi suçluyorum. babam da öyle derdi. muhtemelen bilinçaltımdaki baba figüründen fırça yiyorum.
0
limonlu eksi
(15.11.24)
@thetruenorthstrongandfree1,

hocam iyi ki önemsemiyormuşsun. bir şey olsadan kastı anlamadım tabii, kullanılmayacak hale gelmesiyse ok de, bu konuda bahsedildiği gibi şekli biraz zarar gördü, bir tarafı çizildi diye yenisini almaktan bahsediyorsan, daha ne kadar önemseyeceksin acaba? :)
0
lifeisopeth
(15.11.24)
(10)

Herkesin bir rolünün olması

don’t panic
Nasıl anlatsam, hayatta herkes kendine çizilmiş rolü oynuyor/yaşıyor. Misal birine üniforma giyeceksin demişler, üniforma giyiyor; diğerine işe giderken takım elbiseyi uygun görmüşler, onu giyiyor. Çalışmaya gidiyoruz her ne şekilde olursa olsun ve nihayetinde de bu rollere bir şekilde uyum sağlamı
Nasıl anlatsam, hayatta herkes kendine çizilmiş rolü oynuyor/yaşıyor. Misal birine üniforma giyeceksin demişler, üniforma giyiyor; diğerine işe giderken takım elbiseyi uygun görmüşler, onu giyiyor. Çalışmaya gidiyoruz her ne şekilde olursa olsun ve nihayetinde de bu rollere bir şekilde uyum sağlamışız veya sağlamamışız ve herkes bir şeylerin peşinde, derdinde… bu sizi rahatsız ediyor mu? Ben ise gündüz spora gitmek istiyorum, gün ve akşam boyu evde eşofmanlarla samimi arkadaşlarımla muhabbet etmek istiyorum…
0
don’t panic
(14.11.24)
Etmiyor. Herkes ekmeğinde ve nasıl istiyorsa öyle yaşıyor
0
wd40
(14.11.24)
tamam, gunduz spora gittin, enerji harcadin. tekrar eneji kazanmak icin besin tuketmen gerek. besin bulman icin de emek harcaman gerek. ya avlanacaksin, ya yetistirip takas edeceksin, ya da bir zanaatin olacak ki emeginle besin satin alacaksin. yani canlinin varolmasindan bu yana duzen boyle.
0
arakaali
(14.11.24)
Hayat biz fakirler için böyle bir şey değil
0
yuvarlanantencereninkapagi
(14.11.24)
şu şarkıyı hatırlattı söylediklerin

www.youtube.com
0
high hopes of the sozluk
(14.11.24)
Pasif gelir lazim sana
0
Zetnikov
(14.11.24)
Herkes npc bence
0
anon1m
(14.11.24)
herkes bir şeylerin peşinde, derdinde. hayat böyle bir şey zaten. rahatsız olacak ne var?
sen gündüz spora gitmek, gün boyu eşofmanla durmak istiyorsan, bunu yapabilirsin zaten. kimse sana zorla takım elbise veya üniforma giydirmiyor ki.
0
abelardo
(14.11.24)
Tek anladığım senin bundan rahatsız olduğun. Doğru mu anlamışım?
0
muhayyer divan
(15.11.24)
çoğu insan için ortada oynanan roller yok zorunluluklar var, hem maddi hem de sosyal anlamda. var olmak için "bir şey" olmalısın. "bir şey" olursan para kazanabilirsin yada arkadaşların olabilir. o yüzden bir meslek sahibi olup para kazanman gerekiyor hayatını sürdürebilmek için, buradaki zorunluluğu anlamışsındır diye düşünüyorum. sosyal olabilmek için de "bir şey" olmalısın, esprili olmalısın, entelektüel olmalısın, karizmatik olmalısın, fırlama olmalısın, bir şeylerin ön plana çıkıp seni tanımlaması gerekir, basitçe maskeler takmalısın daha doğrusu sana en uygun en çok yakışan maskeyi... ki sosyal çevren olsun, cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilecek birini bulasın, arkadaş ortamında senin için "sağlam/bilgili/eğlenceli" gibisinden sıfatlar takılsın.

böylece var olabiliyorsun. bunun aksi istikametinde "hiç bir şey" olmak var. o biraz sıkıntılı, olmaya çalışanlar pişman oluyor. o yüzden elden geldiğince huzurlu olacağını düşündüğün bir işle geçimini sağlamaya bak. sosyal çevrende ise yalın, maske sevmeyen bir insan isen olduğun gibi davran, et için, popohlanmak için, ortam için agd olma. hee maske seviyorsan da bol bol tak, devir kendini pazarlama devri son 20 yıldır.

bir de diğerlerinin kendilerine biçilen rolleri oynadıklarına dair hezeyanları bir kenara bırak, sen de dahil kimse farklı değil, hepimiz zavallı insancıklarız bu fani dünyada.
0
issiz karga
(15.11.24)
ben işe giderken kardeşim sordu. ulan biz işe giderken bu elemanlar kafelerde nasıl rahat oturup çalışma saatinde takılıyor?. baban zengin olursa o istediklerini yaparsın kardeşim. ben de yapmak istiyorum dediklerini ama işe gitmem lazım. kapitalist sistem bu.
0
mikahakkinen
(15.11.24)
(10)

Tereyağı zararlı mı?

parka
Canan Karatay'a inanıp tüketimini arttırmıştım ama diğer hocalar zararlı diyor.
Canan Karatay'a inanıp tüketimini arttırmıştım ama
diğer hocalar zararlı diyor.
0
parka
(14.11.24)
herşeyin fazlası zararlı, suyun bile. ama eskilere bakınca zeytinyağı falan bilmezlerdi, ağırlıklı tereyağ tüketilirdi. hastalık şimdikinden azdı, ömür şimdikinden uzundu. böyle ihtilaflı konularda bu şekil kıyaslama yapıp kendimce karar veriyorum ben. tereyağının iyisi de çok lezzetli mübarek.
0
mustafakesekci
(14.11.24)
hakiki tereyağı ve zeytinyağı zararlı değil. bunlar zararlıysa diğer her şey zararlıdır. şeker lobisinin yağı şeytanlaştırma çabasından başka bir şey değil bu. zararlı olan yağ trans yağ. cipsteki, kızartmadaki vs... ya da işte margarin hatta ayçiçek yağı filan.

yağın tek falsosu kalorisinin yüksek olması. fazla tüketimi kilo aldırabilir, o da vücudun ekstra yağ depolaması demek, genel olarak sağlıksız bir durum.

yoksa et, süt, sebze, meyve tüketip atıyorum salatasına zeytinyağı basan, sabahları tereyağlı yumurta yiyen kimsenin ben sırf yağ sebebiyle sağlık sorunu yaşadığını görmedim. genelde fazla kilodan, dengesiz beslenmekten, sigaradan, şundan bundan çıkıyor sorunlar. bedensel anlamda OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ yaşayan birine faydası çoktur zeytinyağıyla tereyağının.

bu biraz covid olayına benziyor... yani ben aşı karşıtı da aşıtapar da değilim ama herif mesela (kesinlikle ben değil hehe) 120 kilo, sigara içiyor, fiziksel hareket yok, kursağından sebze geçmez, fast food ağırlıklı besleniyor... tak kalp krizi geçiriyor, hemen COVİD AŞISI. yav bu adamın hayatta olması mucize zaten, çok kötü beslendiği ve organlarını perişan ettiği için olmasın?

zeytinyağı ve tereyağı da bana biraz öyle geliyor. yediğimiz her şey katkılı, hepsi olabildiğince ucuz fiyata mal edilmesi amacıyla tasarlanmış, gıda demeye bin şahit isteyen şeyler... ama öcü ilan edilen tereyağı ve zeytinyağı oluyor.

kusura bakma çok gaza geldim djfjd ama böyle düşünüyorum yani öleceksem de zeytinyağı tüketerek ölürüm, bence her türlü "modern beslenme"den iyidir.
0
mark greg sputnik
(14.11.24)
Ben cevaba cevap vereyim. Eskilerle kıyaslamak çok da doğru gelmiyor bana. Eskilerde 10 çocuk doğrdı beşi 3-5 yaşına başmadan ölürdü. Çocuk ölümü fazlalığı zayıf olanları eleyerek kalanları daha güçlü gibi gösteriyordu.

Eskiler işe yürüyerek giderdi. Kırsal yşam şu ankinden çok fazlaydı. İnsanlar genelde emek yoğun işlerde çalışır bizlere nazaran çok daha fazla güneşe ve açık havaya maruz kalırlardı.

Eskiden, hibrit tohum, paketli gıda, topraksız tarım yoktu, hormonsuz besinlerle besleniyorlardı. Eski tereyağlarının yapıldığı sütü veren inekler meralarda doğal ortamda besleniyorlardı. Hepsi Anadolu ırkı ineklerdi. Şimdi yerlerinden kıpırdamayan, ahır dışı görmeyen, birçok katkı maddesini yem diye yiyen ithal ırklar var.

Geçmişle kıyaslama yaparken geniş perspektiften bakmamak yanlış yerlere götürebiliyor.
0
Mirket
(14.11.24)
mor oje
(14.11.24)
Ben bunu yaşlılar ile konuştuğumda bana genelde şöyle cevap veriyorlar: "Bizim zamanımızda bol bol hayvansal yağ, sucuk tüketilirdi. Tansiyon, kolestrol nedir bilmezdik. İnsanlara aniden Felç gelir, bir süre yatalak kalır sonra da ölürlerdi."

Tereyağı yemeyin demiyorum ama diyetinizde ağırlık zeytinyağında olsun. Zeytinyağı şu sıralar ucuz. Litresi 200-250tl civarı. İki yıllık yağınızı alın koyun kenara.
0
gnosis
(14.11.24)
Doymuş yağlar hücrelerin inşasında ve tamiratında, cinsiyet hormonlarının üretiminde yer olan bir yağ asididir, klasik tereyağı için tabii ki zararlı diyemeyiz ama aşırı almanın da bir anlamı yok doymuş yağ asitleri esansiyel bir yağ asidi değil gerekli durumlarda vücutta da sentezlenebiliyor, bununla birlikte ben her zaman hayvansal gıdalara ekstra önem veren bir insanım ama yağ asitleri konusunda her zaman tekli doymamış yağ asitleri (zeytinyağı vs) tercih ettiğim yağ asitleridir. Bununla birlikte hiçbir şartta tüketmeyeceğim yağ asitleri ayçiçek yağı gibi bitkisel kaynaklı (hayvansal kaynaklı omega3 gibi çoklu doymamış yağ asitleri hariç) çoklu doymamış yağ asitleridir, bunlar omega6 zengini olduğu için ben kişisel olarak tüketilmememesi taraftarıyım. Margarinleri/trans yağları zaten saymıyorum bunlar yağ değil kimyasal ürünler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.11.24)
Zarar derken neyi kastediyorsun ama, kilo aldırmak anlamında zararlımı diyorsan zararlı. Çünkü biyokimya uzmanı Ayşegül Çoruhlu der ki 1 birim karbonhidrat 36 birim enerji verçyorsa 1 birim yağ 132 birim enerji veriyor. Rakamlar 3 aşağı 5 yukarı değişebilir ama bu minvaldeydi.

Yani yağın verdiği enerji ile karbonhidrat veya şekerin verdiği enerji epey farklı, en çok enerjiyi yağ veriyor. Evet yağ sağlıklı, yiyelim ama yakmak için şekeri değil de yağı seçen bir vücudumuz varsa bol yiyelim. Bu konuyu araştır derim.
0
muhayyer divan
(14.11.24)
Karatay söylediklerini bir araştırma yaparak söylemiyor. Ayrıca yapılana araştırmaları da pek takmıyor. Önerileri genel olarak bilimsel literatüre aykırı. Kendi inandığı, doğru olduğunu düşündüğü şeyleri empoze etmeye çalışıyor.

Tereyağı çok az tüketilmediği takdirde kolestrolü arttırdığı için zararlı. Kolestrol eşittir kardiyovaskuler hastalık riski demek.
0
wd40
(14.11.24)
Kolesterol ile ilgili şöyle bir şey var: Kolesterol öncelikli olarak testosteron östrojenin ve hücrelerin üretimi ile buna bağlı sistemlerin çalışmasından sorumlu bir madde olup %10'u karaciğerde olmak üzere bağırsaklarda ve deride günlük 1000-2000 mg arasında üretilir, yani bir hücrenin inşası kolesterol sayesinde gerçekleşir, ayrıca kadın-erkek olma özelliklerimizi de kolesterol sayesinde kazanırız, bununla birlikte besinlerden gelen kolesterolün de %5-10'u arası bir miktarı kullanılırız ve kalanı idrarla dışarı atılır, gıdalardan gelen kolesterolün kan kolesterolünü yükseltmede de hiçbir etkisi yoktur kullanılan kısmı da sistemin kendi ürettiği kolesterole destek niteliktedir, misal 50 gram tereyağı kullandığınızda yaklaşık 400 mg kolesterol alırsınız, bunun %10'u (40 mg) sistemde kullanılır gerisi atılır, kalan ihtiyaçları da sistemin kendisi üretir, hatta karaciğer gün içerisinde sürekli kolesterol üretir çünkü kolesterol birçok birimde kullanılan bir maddedir, ekstra olarak bunları bilmenin de faydası olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.11.24)
tereyağı doymuş yağ oranı yüksek bir yağ. damar sertliği, kolesterol, vs tehlikeleri var. az miktarda tüketmek gerekir.
canan karatay'ı ciddiye almayın genel olarak.
0
abelardo
(14.11.24)
(5)

Narsist İnsanlarla İlişkiler

rock n roll
GünaydınBunu sadece romantik ilişki anlamında sormuyorum, genel olarak soruyorum. Mesela çok sevdiğiniz yakın bir arkadaşınız olabilir, iş arkadaşı olabilir, romantik ilişkiler olabilir. Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi, yoksa o kişileri oldukları gibi mi kabul etmek lazım?
Günaydın

Bunu sadece romantik ilişki anlamında sormuyorum, genel olarak soruyorum. Mesela çok sevdiğiniz yakın bir arkadaşınız olabilir, iş arkadaşı olabilir, romantik ilişkiler olabilir. Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi, yoksa o kişileri oldukları gibi mi kabul etmek lazım?

Narsist kişiler gerçekten sevebiliyorlar mı ve sevildiklerini hissedebiliyorlar mı?
0
rock n roll
(14.11.24)
www.instagram.com

Erkeğin tepkisine dikkat...

Hatta erkeğin tepkisine konuşmacının verdiği tepki de çok dikkatimi çekiyor.

Bir kadının duygusal ihtiyaçları neden "gerçekten çok fazla" olsun ki?

Her yerde bir sağlıksızlık var yahu.

(Çok fazla dememiş çok karışık demiş ama bunda bir karışıklık göremedim :) )

Madem bu kadar itiraz edecektin bu bağlantıyı niye verdin diyeceksin, narsistin neyi aradığını çok güzel anlatmış, zihninin nereye takılı kaldığını, duygusal olarak ne durumda olduğunu. Bu kadın erkek fark etmeksizin böyle, burada kadını konuşmuşlar ama erkekte de aynı. Bağımlı kişilikler çok narsist çekerler hayatlarına, benim de hayatımda çok narsist var maalesef, bütün söylenenler aynen doğru, bizzat yaşıyorum.

Sevildiğini hisseder ama sevgi vereyim demez. Sürekli olarak almaya odaklıdır, asla vermez. Sevgi gösteriyorsa mutlaka elindeki beslendiği kaynağı kaybedeceğini fark ettiği içindir, kaybetmemek için yapıyordur. Kaybetmeyeceğini adı gibi bildiği kişileri alabildiğine sömürür emcükler kanını iliğini kurutur, kan ilik gelsin diye beslemez, sadece bekler. Onun muhatabı da sinir hastası olur, hayattab hiçbir beklentisi kalmayıncaya kadar tükenir, umudu yok olur, bir enkaz haline gelir. Asla sevgi saygı alamaz, asla. Benim gördüklerim yaşadıklarım bunlar.
0
muhayyer divan
(14.11.24)
«Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi»

Hayir.
0
feastofthedamned
(14.11.24)
Benim narsist erkek arkadaşım o yönlerini sadece sevgilisine yani bana gösteriyordu. Diğer herkes onu mükemmel görürdü iş arkadaşları olsun tanıdıkları olsun bayılırdı. Romantik ilişkilerde ortaya çıkıyordu gerçek kimliği. Narsist ler empat seçer bir de. En iyi empat insanlar fark eder onların karanlık yanını. Bir de her narsist oooo ben mükemmelim diye gezmiyor. Covert narcissist i çok zor fark edersin. Dışarıya kendisini açık etmez. Dilinde kendini övme falan yoktur.

Hayır sevmiyorlar çünkü kendilerini de sevmiyorlar aslında. Kendini sevmeyen kişi başkasını da sevmez

Ayrıca bunu bir kez gerçek bir narsistten gördüğün zaman kolay kolay toparlanamazsın böyle bir psikolojik şiddet yok. Hep derim keşke darp etseydi, yatırıp dövseydi falan diye. Aksine öyle kibar bir adamdı ki şaşırırsın.
0
kullanicadi
(14.11.24)
Annnem dahil narsistlerle ilişki kurulmaz.
0
Kahvedesu
(14.11.24)
soylenmis ama tekrarlayalim:

Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi?
HAYIR.

Bu kisiler tek tarafli idare edilir anca, mudurunuz flnsa is degistirene kadar; komsunuzsa tasinana kadar. Sevgilinizse, arkadasinizsa birakin gitsin tonla insan var baska arkadas ya da sevgili olabileceginiz. Anne babanizsa da artik ya olene kadar ya da caniniza tak edene kadar.
0
taurina
(15.11.24)
(9)

Oda arkadaşım ne demek istedi?

gregor samsa ya donusen bocek
Bir yıldır aynı odayı paylaştığım mesai arkadaşımın bir sözü kafama takıldı.Şöyle özetleyeceğim: geçen gün, benim görece az samimi olduğum Fatma adındaki mesai arkadaşımızla üçümüz sohbet ediyorduk. Laf nerden açıldıysa, ben geçen sene bir ilişki yaşayıp ayrıldığımı ve bunun beni sarstığını, hatta i
Bir yıldır aynı odayı paylaştığım mesai arkadaşımın bir sözü kafama takıldı.

Şöyle özetleyeceğim: geçen gün, benim görece az samimi olduğum Fatma adındaki mesai arkadaşımızla üçümüz sohbet ediyorduk. Laf nerden açıldıysa, ben geçen sene bir ilişki yaşayıp ayrıldığımı ve bunun beni sarstığını, hatta işi bırakma raddesine geldiğimi söyledim. Bunu ilk defa söyledim onlara. Bir yıldır oda arkadaşıyız, ama ben bu tür konuları bir kadınla, hele çok da samimi olmadığım bir kadınla konuşmam (oda arkadaşım kadın bu arada).

Oda arkadaşım, ayrıldığım kadını unutup unutmadığımı sordu, unutmadığımı söyledim. O zaman onu seviyordun dedi o da. Sonra da durup dururken, şaka yollu, "Sen de herkese mavi boncuk dağıtıyorsun" dedi. Orda anlam veremedim bu söze, biraz da afalladım. İş yerinde samimi olduğum üç kadın var, birisi evli. Diğer ikisi oda arkadaşımla Fatma isimli bu kadın. Şimdi herkese mavi boncuk dağıtmak ne demek yani? Benim ilk aklıma gelen şu oldu: benim kendisine ya da Fatma'ya "yazdığımı" ima etti. Ama bunu düşündürecek bir şey yapmadım. Son bir aydır, arada bir sabahları Fatma'nın odasında kahvaltı ettik. Onun dışında oda arkadaşımla arada bir iş yerinde kahve içiyoruz. Odadaki rutin sohbetler, vb. Bu kadar. Zaten ben öyle önüne gelene "yazan" biri de değilim. Dışarıdan bakınca "Casanova" gibi göründüğümü söyleyen olmuştu, evet, ama bunu düşündürecek ne yaptım, onu anlamıyorum.

Bu ima bana çok çirkin geldi. Şundan: Eğer bundan rahatsızsa bunu bana söyleyebilirdi. Böyle bir niyetim olup olmadığını sorup öğrenebilirdi. Böyle bir niyetin varsa bunun karşılığı yok bende, diyebilirdi. Gibi gibi... Ama durup dururken, başka bir kadının yanında bana hovarda muamelesi yapması hoşuma gitmedi. Demek ki kahve içmek ve sohbet etmek birine "yazmak" olarak görülüyor. Üstelik bütün bu samimiyet kurma girişimleri de ondan geldi. Bir kez olsun hadi kahve içelim demişliğim yoktur. Geçen yaz İzmir'e davet etmişti beni mesela, gitmek istedim, ama bazı sebeplerden gidemedim. Önümüzdeki yılbaşı için Fatma'yı da alıp bir yerlere gitmeyi teklif etti. Bir kez olsun böyle bir plan ya da davet benden gitmiş değil. Dahası, bu iş yerinde iki yıldır çalıştığımı, kendim memleketimden ayrılıp buraya geldiğimi, burada hiçbir tanıdığım olmadığını biliyor, vakit geçirip sohbet edecek bir arkadaş ihtiyacım olduğunun farkında. Bütün bunlara rağmen kendisine, hatta "herkese" yazdığımı ima etmesi rahatsız etti beni. Öyle önüne gelene yazan biri olsam pek umursamam. Ama dışarıdan böyle görülmek beni rahatsız ediyor.

Ben yanlış mı anladım? Yoksa gidip konuşmalı mıyım bütün bunları? Dışarıdan bakınca bu olay nasıl görünüyor?
0
gregor samsa ya donusen bocek
(13.11.24)
öncelikle, o anda niye sormadın "kime mavi boncuk dağıttığımı gördün?" diye?

eğer anlattığın gibi, oda arkadaşın sürekli seni bir yerlere çağırmış da sen gitmediysen, oda arkadaşının da sende hafiften gözü varsa hafiften içerlemiş olabilir, bana sanki öyle geldi. kadın erkek ev arkadaşı mı olur aw taşın o evden.
0
titanyum22
(13.11.24)
"oda arkadaşı" yanlış anlaşılmış :)) oda derken iş yerindeki odadan bahsediyorum. mesai arkadaşım yani. o anda sormadım, çünkü hem afalladım hem de o anda acil bir işim çıktı, kalkıp gitmek zorunda kaldım.
0
🌸gregor samsa ya donusen bocek
(13.11.24)
Yok sen yanlış anlamamışsın, ama oda arkadaşın seni yanlış anlamış.

1. İnsanlara davranışların gayet özgüvenli, güleç ve kibarsa bu kadınları etkiler, janti bulunursun. Üzerlerine alınan çok olur.

2. O seni beğeniyordur, senin de onu beğenmeni arzularken davranışlarını yanlış yorumlamıştır.

3. Yetiştiği kültürde erkekler senden çok farklıdır, senin gibi davrananlar muhakkak mavi boncuk dağıtıyordur, seni de öyle algılamıştır.

4. Yapı olarak flörtöz bir tarzın vardır farkında değilsindir ama o farkında olabilir.

Seç birini. Aklıma gelmeyen varsa buradakiler de yazarlar.

Bence onunla sen konuş, bahsettiğin medeniyet seviyesinde tabii. Bence çok çok daha iyi olur.
0
muhayyer divan
(13.11.24)
ahahahahha, evet bende mavi boncuk çok diye kesip at konuyu, ona neymiş mavi boncuk dağıtıyorsan noolmuş yani? üff çok kötü bişiy mi?

kafana takma böyle lafları, bunlar seni etkilemek, övmek için söylenen laflar. seni öyle görüyorsa öyle görsün, ne olacak? dünyanın sonu mu? gazetelerde televizyonda fotoğrafın mı yayınlanıyor ne oluyor yani? ne zamandır seni böyle görüyormuş diyelim, eee ne oldu yani şimdiye kadar ne sonuç var? yok. ee demekki kafaya takacağın bişi de yok. evet öyleyim diyip geçiceksin.

tam olarak hani niyetle söylediğini, amacını ondan başkası bilemez, bazen kimi laflar sadece bişi söylemiş olmak laf olsun da torba dolsun diye ortaya random atılan laflardan ibaret, senin kafanda kurduğun her bir şey hayal ürünü birer senaryo. işine gücüne muhabbetine bak sen.

gidip konuşursan da amaan ben öylesine söyledim niye takıyosun diyecek ne diyeceksin? ben sana çok değer veriyorum söylediğin her şey hayatımı değiştirecek, etkileyecek kadar önemli benim için mi diyeceksin?
0
selam
(13.11.24)
ben de okuyunca, iş yerindeki arkadaşımla aynı zamanda aynı odada/evde yatıp kalkıyorsunuz anladım.

kim "ofis arkadaşım" ya da "iş arkadaşım" yerine "oda arkadaşım" der ki?

o yüzden sen baştan haksızsın :) işin şakası bi yana

sen bir erkek olarak iki kadına, hele de iş arkadaşım olan iki kadına neden özelini açıyorsun? muhtemelen paylaşmak konuşmak dertleşmek istedin ama yanlış kişileri seçmişsin. bir erkek olarak kadına aşk acını anlatmamalısın.

bak en ufak bir açığında sana hemen lafı sokmuş. kafasındakini diline dökmüş. demekki arka planında kafasında senle ilgili neler düşünüyor...

bir de son paragrafta yazdıkların biraz abartılı bence. bu kadar abartılacak, büyütülecek bir konu değil. ben olsam gülüp geçerdim. hatta tam tersini yapıp "evet hoşlanndığım kişilere mavi boncuk dağıtıyorum" derdim. tekrar konusunu açmak bence gereksiz.

enteresan bir ortamınız var gibi. oda arkadaşım dediğin kadın seni neden fatmayla 3 lü beraber tatile çağırıyor ki, ne alaka?
0
neden beni sevmedin
(13.11.24)
Bu konu neden kafama takıldı'nın cevabı şu: Açıkçası bu "ofis arkadaşım" :) biraz dedikoducu, biraz da değil, epey dedikoducu. İş yerinde hemen herkesle sohbeti var. Ve yine açıkça söylemek gerekirse çenesinin yayları biraz gevşek biri. Her şeyi her ortamda anlatabilir. Bu ne sorun yaratır? Yukarıya benim böyle bir görüntüm yansıyabilir ki epey sorun çıkarır bana, hatta burdan kovulmama bile yol açabilir. Bu uç bir ihtimal olsa da ikinci bir durum şu: Bu iş yerinde belki birine ilgi duyacağım, ama ofis arkadaşım sayesinde hovarda etiketi yediğim için belki de reddedileceğim. İş yerinde herkesin bu konuda çok "ahlaklı" olduğunu iddia edemem, ama lafta herkes ahlaklıdır. Bir kurban buldular mı onu kesmekte sakınca görmezler yani.

Özelimi neden açtım, evet bu haklı bir soru. Ama ben iki yıldır hiç kimseyi tanımadığım bir şehirde yaşıyorum. Bir yıl önce yaşadığım ilişki gerçekten çok yıprattı beni. Konuşacak, dertleşecek kimsem yok. Zaten bu insanlara bir yıldır hiçbir şey anlatmış değilim. Ama orada samimi bir ortam oluşunca söylemiş bulundum. Dahası Fatma aslında çok sevimli bir kadın. İki yıl önce boşanmış, bunun etkilerini atlatamamış. Biraz kendime yakın buluyorum onu (duygusal bir yakınlık değil bu kesinlikle). Boşanma sürecinden bahsetti, yaşadıklarını anlattı kısaca, ben de zaten içimde tutmakta zorlanıyorum bunları aylardır, öyle ağzımdan döküldü.
0
🌸gregor samsa ya donusen bocek
(13.11.24)
Sınırları çizmek önemlidir. Olayı irdelemeye gerek yok bence. Siz ne yapmışsınız, onlar ne düşünmüş yada dusunmus olabilirler? Bunlar boş seyler. Olay sizi rahatsız hissettirmis ise size yapılan yanlıştır o kadar. Uygun ve yalnız oldugunuz bir anda kendisi ile konuşun duruma açıklık getirin ve tepkinizi sakinlikle ama kararlılıkla ortaya koyun. Hayat zaten kendi başına zor iken hiç haddi olmayan insanların sizi, kişiliğinizi ve hayatını böyle fütursuzca diline dolayamaz.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(13.11.24)
bırak ya konuşsun. çenesinin yayları gevşek birinin dediklerine kimse kolay kolay inanmaz zaten.
0
titanyum22
(13.11.24)
dedikoducu biriyse ve herkese mavi boncuk dağıttığını düşünüyorsa çoktan konuşmuştur, onu kim tutacak ki, henüz kovulmadığına göre ya kimse inanmıyor yada kimse iplemiyor. sen mavi boncuk dağıtıyorsun da alanın hiç mi suçu yok :)

salla gitsin, üstüne düştükçe çok daha boka sarar her şey, söylenenler değil yaptıklarındır seni gösteren, yoksa insanın ağzı torba değilki büzesin.
0
selam
(14.11.24)
(4)

Kulak içi kulaklık tavsiyesi

wct3 org
Selam,Apple hariç, hem müzik dinlemek hem telefon görüşmesi yapmak için kulak içi kulaklık tavsiyesi rica ediyorum.
Selam,

Apple hariç, hem müzik dinlemek hem telefon görüşmesi yapmak için kulak içi kulaklık tavsiyesi rica ediyorum.
0
wct3 org
(13.11.24)
Kablolu mu kablosuz mu, silikonlu mu silikonsuz mu?
0
muhayyer divan
(13.11.24)
anker x10 kulaktan düşmüyor diye aldım memnunum
0
titanyum22
(13.11.24)
kablosuz. silikon fark etmez
0
🌸wct3 org
(13.11.24)
sennheiser momentum serisinden sana uyanıyorum alabilirsin.
0
1917
(13.11.24)
(13)

sizce siz zor biri misiniz kolay mi

robert bosch
sbedit: ve neden?
sb

edit: ve neden?
0
robert bosch
(13.11.24)
zor. insanlardan beklentim yüksek.
0
gabe h coud
(13.11.24)
Karışık diyelim. Cevap vermesi basit bir soru değil

Sevdiğime kolay, sevmediğime zor
Damarıma basılana kadar kolay, tepem atarsa zor
Çıkarıma uyuyorsa kolay, uymuyorsa zor
Kişisine göre kolay ya da zor

Duruma, kişiye, olaya göre her şey değişir
0
kullanicadi
(13.11.24)
Bana göre zor birisi değilim, sadece sınırlarıma saygı gösterilmesi gerek, birden fazla kez ihlal olursa karşı tarafın içinden geçebiliyorum.
0
kimlanbu
(13.11.24)
Ikisi de. Bu, kisiye, duruma, ortama, niyete gore degisir. Tek bir sey soylemek cok zor hepimiz icin. Kimine zor, kimi ortama da kolayizdir.
0
mor oje
(13.11.24)
Genel geçer iletişim kurallarını yerine getirdiği zaman herkese karşı kolay hatta epeyce de kolaylaştırıcı bir insanım. Ama samimiyetsizlik, yalancılık, saygısızlık, menfaatperestlik, omurgasızlık... Bunlara gelemem, bana dokunduğu anda aynıyla iade ederim ve bu çok can yakıcı olur, ayna tutarım çünkü. Bana dokunmadığı halde gördüm ise de, bu olumsuzluklardan dolayı da insanları kendime bir yerden sonra yaklaştırmam zaten.

Ama hassasiyetlerim çoktur, dikkatim ve titizliğim çoktur, benden beklendiğini düşündüğüm erdemleri dikkatle ve titizlikle yerine getirir ve aynısını beklerim, bir nezaketle konuşmayı olsun beklerim. Bir erkek her ne olursa olsun hiçbir kadını aşağılayarak konuşmamalı mesela, saygısızlık etmemeli. Bir kafede kasa görevlisi, kirli halde verdiği çatal bıçağın değiştirilmesini isteyen müşteriye eliyle kışkış işareti yapmamalı mesela, yapamamalı. Orada onu rezil edebilirim, diklenirse o müesseseyi birbirine katabilirim. İster miyim, istemem, mutlu olur muyum, olmam ama bunları yaparım, çünkü benden görmediği hakareti görmüş gibi davranamaz. Az önce rezil ettim mesela.

Zor muyum? 42 yaşındayım, bugünün gençlerine göre çok zorum. Kendi çağdaşlarıma göre zorum, büyükler arasında da zorum, epey yaşlıların kalemiyim. Böyle 80-90 civarının. O dönemin terbiyesiyle yetiştim çünkü. Kimse benden gevşememi bekleyemez, suyuma gitmedikçe.
0
muhayyer divan
(13.11.24)
Kolayım. Uyumlu ve anlayışlı biriyim.
0
Amaranta ursula
(13.11.24)
kolay biriyim girişte.

tanıdıkça zorlaştırırım don biçmek için. don büyükse bb, don ufaksa standart konuşurum. büyük don egosuyla uğraşamam.

hayat beni boktan biri yapmasa bari.
0
baldan kaymak
(13.11.24)
basta sevimli ve enerjik gorundugu icin kolay sonrasinda bencil ve dik basliligim ortaya cikiyor bu da zor
0
ala09
(13.11.24)
Easyim
0
abuzer
(14.11.24)
Toplumun %5'i ile anlaşabilen insanlar için anlaşılır ve pek zor değil, ama genelle iyi anlaşan, sorunu derdi olmayanlar için oldukça zor biri sayılırım.
0
thracia
(14.11.24)
Cidden hiçbir fikrim yok. Kolay mıyım, zor muyum, kimine kolay kimine zor muyum, hiç bilmiyorum. Yeterli geribildirim verilmedi bana bu konuda.
0
sekizdokuzon
(14.11.24)
Çok içine kapanık birisiyim, yalnız yaşayıp kendime yettikçe de arttı. O nedenle zor birisiyim diye düşünüyorum. Hayatımdaki bir avuç insana bile yeterli ilgiyi gösteremiyorum. Ya da belki göstermiyorum da benim doğamda yok deyip sıyrılıyorum.
0
peki madem
(14.11.24)
Kendimi çok kolay birisi zannediyorum ama bazen eşim öyle bir konuşuyor ki diyorum ben de zor kadınım ha.
0
yenibirgüzelnick
(14.11.24)
(5)

Hangi Bölüme Gitmeliyim?

rock n roll
Yıllardır ara sıra yaşadığım bir sorun var; bazen uykumdan uyandıran bir baş dönmesi yaşıyorum ve midem bulanıyor. Yatağımda bir taraftan diğer tarafa dönerken başım dönüyor ve yatakta doğrulurken de aynı. Ayağa kalkıp yürürken 1- 2 saniye zorlanıyorum sonrasında rahat yürüyorum bu sırada baş dönmes
Yıllardır ara sıra yaşadığım bir sorun var; bazen uykumdan uyandıran bir baş dönmesi yaşıyorum ve midem bulanıyor. Yatağımda bir taraftan diğer tarafa dönerken başım dönüyor ve yatakta doğrulurken de aynı. Ayağa kalkıp yürürken 1- 2 saniye zorlanıyorum sonrasında rahat yürüyorum bu sırada baş dönmesi devam ediyor. Mesela şu anda dönüyor ve ben dışarı çıkacağım ama korkmuyorum düşersem diye. Hangi bölüm bakar bu sağlık sorununa?
0
rock n roll
(13.11.24)
Kafada olup biten şeyler için nöroloji.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.11.24)
Dix-Hallpike manevrası yaptı mı bişeyciğin kalmaz.
Hep o kristallerden.
İç kulakta ya. KBB ye mi gitsen?
0
Mirket
(13.11.24)
Önce KBB, bişey bulamazsa nöroloji. Uyurken baş dönmesi çok acaip. Bir Vertigo hastası olarak hiç yaşamadım.
0
muhayyer divan
(13.11.24)
Nöroloji.

Korkutmak istemem ama ALS hastaligi da bu sekilde baslar ilk.
0
feastofthedamned
(13.11.24)
"benign paroxysmal positional vertigo" bu yuksek ihtimalle. kulak burun boğaz bakar. Heimlich manevrasi ile geçer uzun süreliğine ama sonra geri gelebilir. ilac verme ihtimalleri de var.
0
lemmiwinks
(14.11.24)
(11)

1000 dolar ve aşağısında bir telefon önerisi lazım

gizemli dede
kendi kullandığınız ve memnun kaldığınız olursa süper olur. benim için en önemli nokta batarya süresi. şarjı zırt pırt takmak istemiyorum.
kendi kullandığınız ve memnun kaldığınız olursa süper olur. benim için en önemli nokta batarya süresi. şarjı zırt pırt takmak istemiyorum.
0
gizemli dede
(11.11.24)
Ben Samsung Galaxy A52 kullanmıştım, 3 yıl sonra her şey gayet güzelken suya düştü yaptırdım vs ama uzun sürdüğü için yeni telefon aldım (çok zor alışıyorum, bunu tavsiye etmem) yeniden Samsung almak istediğimde A52'ye muadil bir model sordum bana A35 ve A55 dediler. Gördüğüm ve anlayabildiğim kadarıyla da epey yeterli cihazlar.
0
muhayyer divan
(11.11.24)
Honor 200 pro. Tam bir fp telefonu. 3 sene Samsung s20 fe kullandım. En son sabah şarjdan çektiğimde akşam 4-5 gibi cortluyordu. Honor ile temiz iki gün gidiyor şarjı. Diğer özellikleri de gayet tatminkar.
0
robin one persie
(11.11.24)
Xiaomi note 13.
0
diyecevaplandı
(11.11.24)
Samsung a55
0
grimavi
(11.11.24)
iphone iste.

edit: simdi gidip tr sitesinden baktim. $1000'lik telefonu $2000'e satiyorlar iyi mi. turkiye'de fiyatlarin ayni amerika'daki gibi vergisiz gosterilmesi lazim ki millet ne kadar duzuldugunu anlayabilsin.

boyle 30 bin gozukecek ama pakete eklediginde cat 60 bin yazacak. bu yapilmadan bu mankafa millet dolandirildigini anlayamiyor. konudan saptim ama sinirlendim sabah sabah.
0
antikadimag
(11.11.24)
Samsung A55 aldım geçen hafta gayet memnunum 17 bin TL ödedim.
0
atcapar
(11.11.24)
Samsung a34 ten epey memnunum. 1,5 yıl oldu.

A55 +1, arkadaşımda var. Memnun.

A35 olursa o da olumlu.
0
sorularimicinfeykhesap
(11.11.24)
Oneplus 12 kullanıyorum aşırı memnunum.

Oneplus 13 yeni çıktı bütçen dahilinde onu da alabilirsin.
0
chicha_v2
(11.11.24)
kamera cok iyi olmasi onemli degilse samsung m51 siddetle tavsiye ederim. Bende bundan vardi, ciktigi gun almistim yaklasik 3-4 sene kullandim, gecenlerde S24ultra aldim ama aklim yine onda. Parmak izi yan tusta olmasi cok kullanisli, ve pili 7000, yogun kullanimda 2 gun gidiyor
0
The_Lollok
(11.11.24)
Samsung s23 aldim 1 ay önce gayet memnunum. Şarjı yoğun kullanımda bile 1 gün gidiyor. Boyutu çok iyi tek elle kullanılabiliyor.
0
Amaranta ursula
(11.11.24)
samsung s24 FE

yeni çıktı, gayet iyi
0
co2s2
(12.11.24)
(8)

Düğün zamanı çocuklara boş zarf dağıtılması olayına yorum yapabilir misinz

Zetnikov
türk kültüründe böyle bişey var diye biliyorum eskiden beri, araba gecerken cocuklar atlıyor para almak ıcın zarfa normalde para koyuyorlar 3-5 neyse cocuklar sevınsın dıye dıkkatımı cektı bazen bı cuval zarf atıyorlar neyse onları toplarken bu esnada araba yoluna rahat devam edıyor sanırım ama butu
türk kültüründe böyle bişey var diye biliyorum eskiden beri, araba gecerken cocuklar atlıyor para almak ıcın zarfa normalde para koyuyorlar 3-5 neyse cocuklar sevınsın dıye dıkkatımı cektı bazen bı cuval zarf atıyorlar neyse onları toplarken bu esnada araba yoluna rahat devam edıyor sanırım ama butun zarflar bos oluyor


dusuncelerınız nedır merak edıyorum
0
Zetnikov
(11.11.24)
Destekliyorum. Zarf kovalayanlar azalır ve bahşiş terörü son bulur. Bahşiş alamadığı için araca zarar vermekle tehdit edenler var. Yola atlayıp hem kendini hem trafiği tehlikeye atanlar var. Karambol yaratıp gelinin ya da damadın üstünde 3 kuruş varsa çalanlar var. Zarfları ya da araçtaki başka değerli şeyleri çalmaya çalışanlar var. Yolunu kesip gitmene izin vermeyenler var. Var da var.

Ben iki yakın arkadaşım evlenirken ricası üzerine onların düğün arabası şoförlüğünü yapmıştım. Tek şartım arabayı süslemeyip bahşişçilere meze olmamaktı. Gelin de araba süsü olayını sevmediğini yıllardır söyleyen biri olduğu için sorunsuz sıkıntısız gittik ve döndük.
0
nawar
(11.11.24)
Artık bazı adetlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi bırakmamız lazım. Çocuklar tanımadıkları insanlardan herhangi bir şeyi anne ve babalarının onayı olmadan almamaları gerektiğini öğrenmek zorundalar. Araba yola rahat devam edebilsin diye insanlar para atmamalı dişarıya. Bunu çocuklar mutlu olsun diye de yapmamalı. Kimse kimsenin çocuğuna bir şey vermesin. Anne, babası yanındaysa çocuğun, önce anne ve babasına sorsun " bunu çocuğa verebilir miyim?" diye. Çocuklar yabancılardan bir şey almayı normalleştirmemeli. Bunu yetişkinler de normalleştirmemeli. Para alabilmek için arabanın önüne atlayamaz çocuk. Ben çocukken hiç düğün arabasının önüne atlamadım, bayramlarda şeker toplamadım. Belki, paraya ihtiyacı var çocuğun ondan arabanın önüne atlıyor, işte bu yüzden insanlar, çocuğum para alabilmek için arabanın önüne atlamasın diye bakabilecekleri kadar çocuk yapsın. Ayrıca çocuklarını egitsinler.

İnsanlar, çocuklar mutlu olsun diye şefkat duygusuyla bazı şeyleri gelenek haline getirmiş ama herkes iyi niyetli değil.
0
rock n roll
(11.11.24)
"sanırım"dan yola çıkarak fikir yürütülecek bir konu değil bu. Eğer bunu yapanlardan gözünle gördüğün olduysa o zaman sanırım demezsin, ama görmedinse sadece öyle zannediyorsun belki de insanların günahını alıyorsundur.

Yapmak istemediği halde bu parayı bu şekilde dağıtma işini yapan niceler var. İmkanı olmadığı halde kredi çekip "âdet gelenek görenek"i yerine getirenler. Onların canı yanar. Bakarsın bir gün sana da canını yakacak şekilde iftira ederler. Bunu yapma.

Eğer böyle yapılıyorsa da hiç hoş değil, boş zarf saçmak hem doğaya ihanet hem oradaki insanları kandırmak ve ihanet etmek hem boşa zarf masrafı. Üçlü yalancılık. İnsanların önlerini kesmeyecekleri şekilde hareket etseler, mesela gelin arabası süslemeleri uygulanmasa veya bilindik arabayla değil de farklı bir arabayla ve vakitsizce gidilse çok daha iyi olur, çünkü üzerlerinde hak etmedikleri çok ağır bir baskı var, onları zararsızca atlatmak için bu yapılır. Ama ortalığa boş zarf saçmak sonuna kadar eblehçe.
0
muhayyer divan
(11.11.24)
boş zarf atmayı yanlış buluyorum. ya hiç atma, ya da atıyorsan içine para koy at. boş zarf atıp, çocukları kandırmanın lüzumu yok.
0
Leonardo~Da~Vinci
(11.11.24)
zetnikov madrm tik atabiliyordun önceki duyurularda niye atmıyorsun??
0
titanyum22
(11.11.24)
@muhayyer divan

Evet gozumle gordum ama malesef mi desem yoksa demsemmi bilemiyorum

Ben ortadayim bu konuda pek yorum yapamiyorum goruslerinizi merak ettim
0
🌸Zetnikov
(12.11.24)
@titanyum22

Hocam yeni ögrendim bilmiyordum bu ay cozdum bu olayi
0
🌸Zetnikov
(12.11.24)
normal insanların çocukları zarf peşinde koşmuyor zaten. geleceğin keko adayları salça oluyor arabaya o yüzden zarfı destekliyorum
0
Hallegadola
(12.11.24)
(3)

Tüp bebekte sigaranın zararları

kiriko
Arkadaşlar 1 paket günlük sigara içiyorum.Acaba sperme zarar verir mi?Çocuğum engelli filan doğar mı acaba?
Arkadaşlar 1 paket günlük sigara içiyorum.Acaba sperme zarar verir mi?Çocuğum engelli filan doğar mı acaba?
0
kiriko
(10.11.24)
Bu konuda uzman veya bilgili değilim ama tüp bebek yöntemi kullanılarak veya kullanılmayarak oluşacak hamilelikte sigara içmenin etkisi aynı olsa gerek.
0
michael_knight
(11.11.24)
Ben de uzman değilim ama tüp bebek yapmaya çalışan bir iş arkadaşım vardı, dr kocasına sigarayı bıraktırmıştı çünkü menisinde sperm hücresi yokmuş, yani zaten sıkıntılı bi durum varmış, o yüzden sigara daha da kötü yapıyordu galiba.
0
turuncu tonlarda
(11.11.24)
Sigaranın kimin genlerini, hangi genlerini, hangi sıklıkta içildiği takdirde ve ne kadar bozacağı kimsenin bilebildiği ya da tahmin edilebilen bir şey değil. Yani bu kullanımla genlerin tahrip olmuş da olabilir, tahribat oluşmamış da olabilir. Tahribat oluşmuşsa hangi genlerin tahrip olmuş olabilir bilemeyiz, belki zekâ geriliği belki kol bacak postür bozukluğu belki gelişim geriliği belki işitme görme konuşma gibi duyularda problem oluşacak, bilmiyoruz, tahmin edebilen varsa da ondan haberdar değilim.

Sigara bağımlılığından kurtulmak isteyen herkese rahatlıkla kolaylıkla sağlıkla çabucak ve kalıcı bir kurtuluş diliyorum.
0
muhayyer divan
(11.11.24)
(3)

dini bir soru

nick bulamadim
dini konularda bilgili olan birileri var mı? bir şey sormak istiyorum. İslami bir konu.
dini konularda bilgili olan birileri var mı? bir şey sormak istiyorum. İslami bir konu.
0
nick bulamadim
(09.11.24)
p.m ?
0
diyecevaplandı
(09.11.24)
Biz de duysaydık?
0
Mirket
(09.11.24)
Bilebildiğim kadarını cevaplarım.
0
muhayyer divan
(10.11.24)
(26)

Çocuk yapmak mı yapmamak mi emin değiliz

tahirkemalbozoglu
Eşimle olan ilişkimizde herhangi bir sorun yok; mutlu, huzurlu bir yaşam sürdürüyoruz. Fakat yaşımız ilerledikçe çocuk sahibi olma düşüncesi daha fazla gündeme gelmeye başladı. Ancak bu konuda içtenlikle ve kesin bir şekilde “Evet, çocuk istiyoruz” diyemiyoruz.Bunun temel nedeni, çocuk sahibi olmanı
Eşimle olan ilişkimizde herhangi bir sorun yok; mutlu, huzurlu bir yaşam sürdürüyoruz. Fakat yaşımız ilerledikçe çocuk sahibi olma düşüncesi daha fazla gündeme gelmeye başladı. Ancak bu konuda içtenlikle ve kesin bir şekilde “Evet, çocuk istiyoruz” diyemiyoruz.

Bunun temel nedeni, çocuk sahibi olmanın getireceği sorumluluk, kısıtlamalar ve hayatın büyük ölçüde değişeceği düşüncesi. Şu anki özgürlüğümüzden, plansız bir şekilde sırt çantamızı alıp dilediğimiz yere gidebilme lüksümüzden vazgeçmek istemiyoruz. Hayatımızda çocuk öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılacak bir dönemin düşüncesi, mevcut rahatlığımızı kaybetmek istemememize yol açıyor.

Öte yandan, çocuk sahibi olmanın getirdiği o “güzel” anılar da çok cezbedici gelmiyor. İçimde baba olma özlemi hissetmiyorum; çocuğumla parka gitme, ona ayakkabı alma gibi hayallerim yok.

Ancak çevremizdeki pek çok arkadaşımız çocuk sahibi oldu. Onları gördükçe, biz de bir şeyleri kaçırıyormuşuz gibi hissettiğimiz zamanlar oluyor. Bu da, “Acaba biz de mi çocuk sahibi olmalıyız?” sorusunu gündeme getiriyor. Şimdi 33 yaşındayız ve evliliğimizin altıncı yılındayız. Böyle karmakarışık bir düşünce içindeyiz çocuk konusunda.
0
tahirkemalbozoglu
(09.11.24)
Hocam keşke sadece ayakkabı almakla kalsa bu sorumluluk, düşünmen gereken yüz tane daha konu olacak, bunların aldığı zaman ve yorgunluğu her şeye rağmen sizi mutlu etmeyecekse zaten karar vermişsiniz :)
0
grimavi
(09.11.24)
Çocuk yapmak size göre değil gibi. İdeal çift olmuşsunuz. Ben oğlumun varlığını hiçbir şeye değişmem ama bu benle ilgili bişey.
0
deer hunter
(09.11.24)
İleri yaşlarda isteyip istemeyeceğinizi, başkalarının büyümüş arkadaş kadar olmuş çocuklarını görünce içlenip içlenmeyeceğinizi düşünün bence. Benim gibi çocuk fikrinden alabildiğine uzak bir kadının bile başkalarının boyu kadar çocuklarını görünce içi sızlayabiliyor, keşke genç yaşımda evlenebilseydim erkeklere güvenebilseydim veya güvenilir birileri girseydi hayatıma da çocuğum olsaydı diyebiliyor. Ama sor şimdi evlenmek ve anne olmak ister misin? Evliliğe evet anne olmaya hayır. Sebep, eskisinden daha sağlıksız ve güvensiz ve huzursuzum. Bu halimle iyi bir anne olamam.

Ama sizin böyle dertleriniz yok görünen o ki. Bence geleceği tahmin etmeye çalışın. Her şeyin bedeli var ve bu dönemde anne baba olmanın bedeli çok ağır artık, haklısınız. Ama yaş geçince hiçbir geri dönüş olmayacağı için şimdi geleceği düşünmeye çalışın derim.
0
muhayyer divan
(09.11.24)
Eşinizin de anne olma özlemi yoksa çocuk sahibi olmamanız hayırlı olur gibi geldi bana. Bir süre hayatınızda rahatlık diye bir şey olmayacak. Nasıl bişi çıkacak onu da bilmiyor insan hele bir de kolikse yandınız zaten. Ben deli gibi çocuk istiyordum ona rağmen zor geldi çocuk bakmak gerçekten çok yoruldum, pişman mıyım değilim yine olsa yine yapardım. Ama benim yapım anaç, arada bunaltsalar da şikayet etsem de seviyorum onlarla ilgilenmeyi.

Tüm arkadaşlarımızın çocuğu var diye çocuk yapılmaz ayrıca. Yine de karar merci sizsiniz ne desek boş.
0
kullanicadi
(09.11.24)
Kedi edinin
0
anon1m
(09.11.24)
Şu anda 33 yaşında önceliğiniz sırt çantanızı alıp çıkmakmış ya. .bu hep böyle kalmayacak, yaş ilerledikçe öncelikler değişecek. Kendinize 43, 53, 63, 73 yaşında hayali ya da gerçek idoller bulun. Onların önceliklerini bir sorgulayın derim ben.

Onların önceliklerinde de yapılmış ve büyümüş çocuk ya da çocuklar yoksa, mesele yok. Yapmayın o zaman.

Yapmayacağım ya da iyi ki yapmamışım diyenleri gördüm de, keşke yapmasaydım diyeni hiç görmedim ben.
0
Mirket
(09.11.24)
@Mirket

O sadece bir rnek, söylemek istediğim herhangi bir sorumluluğun veya seni bağlayan bir şey olmaması, bunu demek istiyorum.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(09.11.24)
Örneğe takılıp kalmadan cevapladım. Anafikri anladım ama cevabım bu.
0
Mirket
(09.11.24)
Keşke yapmasaydım diyenler toplum baskısından ve bunun tabu olmasından dolayı söyleyemiyorlar. Mesela şöyle bir topluluk var: www.reddit.com

40 yaşında ve çocuk istemeyen biri olarak söylüyorum, çocuk dünyanın en munis ve akıllı çocuğu da olsa, zihnsel ve fiziksel engelli de doğsa aynı özveriyle ve sevgiyle bakacağınıza güvenmiyorsanız, her türlü riske rağmen "kesinlikle çocuk istiyorum" demiyorsanız yapılmaması gereken bir şey olduğunu düşünüyorum.
0
kobuzchu kiz
(09.11.24)
bence siz cocuk genel olarak istemiyorsunuz ya da su an istemiyorsunuz.

simdi yapsaniz cocugunuzu seversiniz tabii ama mutsuz olursunuz gibi geldi. cocuk isteyen biri ama özgürlügüm kisitlanicak yhaaaa diye düsünmez.
0
robert bosch
(09.11.24)
Benim mantığıma göre kimsenin çocuk sahibi olmaması lazım, dediğim gibi bu benim düşüncem, bu benim hayata bakışım. Bir de eğer çocuk istiyorsa kişiler lütfen babalar kendilerini konunun dışında bırakmasın, sürecin hep içinde olsunlar. Bebeğin bütün bakımını anneye yükleyip kenara cekilmesinler.
0
rock n roll
(09.11.24)
net şekilde çocuk istemiyorsunuz yapmayın.
not: yaptılar...
0
basond
(09.11.24)
keşke evli olsam da böyle bir derdimiz olsa...
0
bogurtlenliporsuk
(09.11.24)
Selamlar, öncelikle çocuğa sürekli aynı sevgi ve özveri ile bakacağım demek ütopik ve grotesk bir şey, insanız sonuçta, bunu diyemezsiniz.

Sizin arkadaşınız olsam ve akşam bira içerken sorsanız bunu direkt "abi siz yapmayın bence" diyeceğim bir şey olurdu bu, yukarıdaki söylediklerinize göre.

İmza: iki kız çocuk babası.
0
devorgilla the gunslinger
(09.11.24)
ben yarın öbür gün evlensem ister miyim diye düşündüğümde sizin düşündüğünüze benzer negatif düşünceleri düşünüyorum, öte yandan sizin cezbedici gelmiyor dediğiniz şeyler bana cezbedici geliyor bu yüzden kararsız kalıyorum (senden ve sevdiğin kişiden izler taşıyan bir şey dünyaya getirip yetiştirmek başlı başına çok büyük bir kendini gerçekleştirme tatmini). size onlar da cezbedici gelmiyorsa niye böyle bir kararsızlığınız var anlamadım istemiyorsunuz işte.

insanlar neden yapıyor diye soruyorsanız dediğim gibi kendini gerçekleştirme tatmini var, neslini devam ettirme arzusu var bunlar içgüdüsel şeyler tabi insanda farkında olmadan bulunan arzular. annelik, babalık bir sosyal statü aynı zamanda her şeyden bağımsız bunu isteyenler de var tıpkı karı ve koca olmak gibi. en mantıksal tarafı da yaşlandığında sana yardımcı olabilecek biri olması. evlat gidip annesini babasını evine alıp bakıcak manasında demiyorum da sonuçta bi kuruma yerleştirilecekse de evlat ilgilenecek, bi operasyon geçirecekse de evlat. yaşlı başlı insanların bu tarz şeylerle uğraşması zor bir yerden sonra. hele çok paran yoksa iyice sıkıntı yaşatır yaşlanıp yalnız kalmak.
0
semaforo de medianoche
(09.11.24)
istiyoruz ama ülkenin durumu para durumu vs. desen farklı bişey derdim de, siz baya istemiyor gibi duruyorsunuz sanki. Fakat eşin isteyip sana mı söyleyemiyor ona bi emin ol. (veya 3-5 yıl içinde yapmazsanız bir daha yapamazsınız diye mi son bir düşünüyor vs.)

bu arada hayat evlilik öncesi ve sonrası olarak da ikiye ayrılıyor. Kimisi aynı cümleleri evlilik için kurabilir mesela.
0
nhk ni youkosu
(09.11.24)
İnsanlar her gününü bugünmüş gibi sanıyor. Asıl yanılgı bu. Şu an çocuğun yok ve bu pencereden bakıyorsun. Ama asıl soru şu: peki kıyasını yaptığın şu anki hayatın hep aynı mı kalacak? Hep aynı yaşta ve dirilikte mi kalacaksın? Ya da aynı sağlıkta mı olacaksın? Ya da hep aynı yerde mi yaşayacaksın? Yanındaki eşin ya da aile büyüklerin hep yanında mı olacak? Yıllar hızlıca geçtiğinde belki de yapayalnız kalacaksın. Demem o ki çocuk hep ufak tefek durmadan kaka yapan bir canlı değil. Ona bir şans veriyorsun ve çıktığın hayat yolculuğunda seninle yürüyen, seninle kürek çeken, seninle dinlenen, sana her anlamda ortak olan ve günü geldiğinde de senin arkanı toplayan/ belki de seni gömecek birini yaratıyorsun. Korkunç bir sorumluluk gibi gelebilir kulağa ama insanoğlu binlerce yıllık medeniyet evrimini bir mağara ininde başlattı, milyarlarca insan geldi geçti dünyadan bu döngü ile. Daha iyi bir alternatif yok buna. Demem o ki çocuk yapmak ciddi bir iştir, ama yapmaktan korkacak kadar da değildir. Hayat uzun ve güzel;yalnız yaşayıp heba edilemeyecek kadar hem de...
0
bugisme
(09.11.24)
Bir de bana yaslandigimda bakar diye düşünüp çocuk isteyen insanlara şaşıyorum. Mesela ya bakmazsa? Belki de kaç yaşına gelirsen gel hep sen çocuğuna bakmak zorunda kalacaksın. Engelli ya da hasta bir çocuğun varsa, bu çocuk hep çocuk olarak kalmayacak, yetişkin olduğunda da sen de daha çok yaşlanacaksın bir de yatağa bağımlı bir durumu varsa 70 yaşında bile olsan onun bezini alabilecek misin? Onu kaldırıp, indirebilecek gücün olacak mı?

Bir başka ihtimal de çocuk, sorunları olan bir çocuk olsa ve bu yetişkin olduğunda da devam etse her gün gidip onu karakoldan , adliyeden alabilecek misin yaşın kaç olursa olsun?

Ben bu tip konularda hep kötü ihtimalleri düşünürüm.
0
rock n roll
(09.11.24)
Valla biz de aynı durumdayız, günün birinde bir çocuk yapıcam ama yaşımız da geçiyor, ama bi yandan da gitmek istediğim yerler görecek günler var. O yüzden bir kararsızlık hali içindeyiz. Maddi dertler bir yandan, kaynanamın her gün arayıp ne zaman çocuk yapacaksınız diye baskı yapması bir yandan.

Bence çocuk yapın bu arada ama şimdi değil, biraz daha bekleyin 35 yaşında filan yapın. Ben öyle yapıcam sanırım.
0
turuncu tonlarda
(09.11.24)
@sanemkk

İç karartmak istemezdim aslında ama bunlar da hayatta olabilen şeyler. Keşke hiç kimse böyle ihtimallerle karşılaşmasa. Ben bu konuda gerçekten hep kötü ihtimalleri dikkate alıyorum.
0
rock n roll
(09.11.24)
Çocuklarıma bırakacağım en büyük miras hiç var olmayacak olmalarıdır. | Arthur Schopenhauer
0
ananiyimioguz
(10.11.24)
buna siz karar veremezsiniz, eşiniz karar verecek.
çiftler çocuk kararını birlikte aldık sanarlar, fakat aslında kadın istediğinde olur.

bana kalırsa bunları düşünüyorsanız bir süre daha erteleyin.
çocuk yapma işini de o kadar büyütmeyin, eğer olursa o kendi kaderini yaşayacak.
0
nuisance2
(10.11.24)
hemen çocuk yapın. çok düşünmeyin. yaşınız da uygun. 4 tane tavsiye ediyorum.

çocuk sahibi olmanın sizi zindana atacağını nereden çıkardınız? düşünceleriniz sizi yanıltıyor.
çocuk iyidir. evliliğin neşesi, direği ve çiçeğidir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(10.11.24)
Hayatinizi karartmak istiyorsaniz yapin
0
Zetnikov
(10.11.24)
cocuk isi zor, cocuksuz bir hayat ile alakasi yok.
FAKAT, size sarilip bir opucuk kondurdugunda butun dertler kayboluyor.

cocuk evlilik bence kopuksuz kahve gibi bisey, cocuk isine girilmeyecekse zaten evlilik hele bir erkek icin, gavurlarin tanimi ile "golden handcuffs".

o yuzden, yapistir diyorum panpa. 35'den sonra kadinlar icin riskli. bir tane de olsa yapmak lazim. yoksa eksikligini ilerde hissedersiniz.
0
cooperr
(10.11.24)
Çevrenizde nasıl insanlar var, çok bilmiyorum ama çocuk olunca sırt çantanızı kapıp istediğiniz yere gidemeyeceğiniz doğru. Yanınıza almanız gereken bir minik ve onun sırt çantası da oluyor.

Biz 2.5 yaşında çocukla 6 hafta çadır kamplı tur yaptık mesela, benim hayatımın en güzel tatiliydi. Bu yaz için de 6-7 haftalık başka bir tur planlıyoruz ama bu sefer iki çocukla.

Çocuğun sizin özgürlüğünüzü kısıtladığı süre toplam 50 gün kadar. Sonrasında siz kendinizi kısıtlarsanız, çocuk sizi o kadar kısıtlamış oluyor. Pazar sahanı üstünüze atlayan şirin bir bebek hariç.

Çocuk yaparsınız yapmazsınız bilmem, zaten buradan da bir şey söylenmez. Ben baba olunca böyle bir şey yaşamadım, onu söylemeye geldim. Sizin yaşayıp yaşamayacağınız da size bağlı.
0
babilfish
(10.11.24)
(14)

ahlak anlayışım sıkıntılı mı?

sanemkk
mesela sokakta sevişen insanları videoya alıp eğleniyorlar ya, ben sadece çekene sinirleniyorum. diğerlerine karşı içimde hiçbir his oluşmuyor. nötrüm. oh ne güzel yapıyorlar da demiyorum ama bunu videoya alanlara, eğlenenlere, bunlara kızanlara tahammül edemiyorum.duyuruda da kimse yok ama yine de
mesela sokakta sevişen insanları videoya alıp eğleniyorlar ya, ben sadece çekene sinirleniyorum. diğerlerine karşı içimde hiçbir his oluşmuyor. nötrüm. oh ne güzel yapıyorlar da demiyorum ama bunu videoya alanlara, eğlenenlere, bunlara kızanlara tahammül edemiyorum.

duyuruda da kimse yok ama yine de sorasım geldi.
0
sanemkk
(09.11.24)
islama göre sıkıntılı.
0
WithWorth
(09.11.24)
Birini gizlice çekmek büyük bir suç.
Bizde maalesef "bizi ilgilendirmiyor" diye bir düşünce yok. Her şey herkesi ilgilendiriyor, kafamı çevirip işime bakayım diye bir şey yok.

Şimdi, sokakta sevişmek yani bilemedim bende de bir duygu uyandırmıyor denk gelsem çevirir kafamı yoluma devam ederim bireysel olarak nötr, ama ne bileyim bir çocuğa denk gelse böyle bir görüntü onda nasıl bir iz bırakır, neleri nasıl etkiler bu konuları da düşünmek lazım.
Ben çocukken yolda işeyen adam görmüştüm küçücüktüm ilk kez böyle bir şeyle karşılaşmıştım berbat bir insandı ve iğrenç bir şekilde bunu gösterip pis pis gülmüştü hala unutamadığım en kötü anılarımdan biridir. Bir sürü korkumun temelidir.

Bir de şunu düşünmek lazım bu insanlar neden sokakta sevişiyor, insanların otele gidecek, evini ayırabilecek bir maddi gücü yok.
Sokaktakiler için bunları düşünürüm ama geçen dağ başına çıkıp sevişen insanları bile bulup çekmişler, burada onlara bir şey diyemezsin daha ne yapsınlar ki. merkezden uzaklaşmış kimsenin olmadığına emin olmuş belki fantezisidir böyle seviyordur yani insanları biraz rahat bırakmak lazım.

Gördüğün gibi kafam bu konuda çok karışık :)

İçimi dökmüşüm soruna cevap vermeyi unutmuşum.
Senin de ahlak anlayışın sıkıntılı değil. kendi işine bakanlardansın bu çok normal.
0
mutekebbir
(09.11.24)
Bu durumu videoya alan insana kızmam, tepki gösterene de kızmam. Bence sokakta sevismek normal değil. Fakat bir kadın taciz edilirken, darp edilirken de aynı tepkiyi vermiyor ve müdahale etmiyorsa işte o zaman bu ne ikiyüzlülük derim. Madem bu kadar duyarlisin toplumun dinamiklerine buna neden ses çıkartıyorsun derim.

Ben artık her iki duruma da ses çıkarmayanlardanim. Artık sadece kendimi ve sevdiklerimi düşünüyorum.
0
dedeminhirkasi
(09.11.24)
Sokakta sevismek dünyanin her yerinde absurd ve de etik disidir dolayisiyla videoya alanlari asla garipsemem. Garip olani ifsa eden onlar çünkü.
0
Yourcousinmarvinberry
(09.11.24)
Sivil olarak çekenleri bilemiyorum.
Haber amaçlı çekenler ona is getirecek bir şey olarak bakıyordur, çünkü böyle haberler tıklanır.
0
encokbenisevinnolur
(09.11.24)
yok degil. cekip koyanlar sapik bence sanem apla.
sokakta sevisen insanlar da genelde ergenlik caginda, genc insanlar oluyor. sanki hic kimse kücükken disarida bisiler yapmamis gibi birileri daha az dikkatli yapti diye linclenmeye kalkiyorlar.
0
robert bosch
(09.11.24)
Çok ortalıkta değilse görmezden gelmek zor değil, islamın kurallarının bekçisi de ben değilim başkalarının arzularının bekçisi de ben değilim

Eskiden eve giderken büyüük bir parkın içinden geçiyordum, belirli karanlık ve kuytu köşelerde yiyişen öpüşen üniversiteli gençler oluyordu, parkı avcumun içi gibi bildiğimden bu köşeleri biliyordum, farkedince içimden gençlik bee kanı kaynıyor deyip geçmek zor değil
0
grimavi
(09.11.24)
Aynı fikirdeyim
0
gabe h coud
(09.11.24)
Seninle aynı düşünüyorum ama video çekenlerin amaçları farklı, konunun ahlaki olduğunu düşünmüyorun bence daha çok kıskançlık gibi
0
gilbeys
(09.11.24)
Bir insan bunu videoya alıyorsa sapıktır. Senin ahlak anlayışında sorun yok. Görürsem böyle bir şey kafamı çevirir giderim, beni ilgilendirmez.
0
rock n roll
(09.11.24)
İslam'a göre sıkıntılı falan değil, Hz. Muhammed'in davranışı üstlerini örtüp geçmek mesela. İfşa etmek dikkat çekmek değil. Onların ahlak anlayışıyla aynı anlayışta olmamak ama hem onlara hem de topluma zarar gelmesini de önlemek İslam'ın uygun bulduğu.
0
muhayyer divan
(09.11.24)
Benim için uygun olmayan bir davranış olsa bile, o davranışa yönelik, ondan daha uygunsuz bir şey olduğunda diğerini korumaya başlıyorum ben de.

Sanırım fırsatçılık ve şovmenlik benim için en ahlaksızca şeylerden biri. Bahsettiğiniz durumda da, örneğin parkın ortasında çırılçıplak soyunup baya ilişkiye girmeyi uygunsuz görüyor olsam da büyük ihtimalle aslında günlük hayatında haşeremsi bir karaktere sahip olan birinin mal bulmuş mağribi moduna girip orada fırsattan istifade parlama fırsatı görmesi son derece mide bulandırıcı geliyor. Diğerinden çok daha büyük bir sorun oluveriyor benim için.
0
akhenaten
(09.11.24)
kamuya açık alanda video çekmeyi ahlaksızlık olarak nitelendiriyorsanız evet, çelişkili bir durum. kamuya açık alanda video çekmek neden kamuya açık alanda sevişmekten daha kötü olsun ki... ahlakçı perspektiften bakmasak bile sokakta sevişen kişilerin tepki görmeyi, yakalanmayı ya da videoya çekilmeyi göze alması gerektiği sonucu çıkar.
0
zgrydn
(14.11.24)
Hiç öyle görüntü alan görmedim. Görsem müdahale ederim.

Bir daha düşündüm de,
Diğerlerini de ayıplarım.
Sevişmek, bir şeyler yemek, geğirmek, os.rmak, sı.mak, diş arasına kaçmış bir şeyi kürdanla ya da eli ağza sokarak çıkarmak, araya kaçmış tangayı ya da sıkıştıran bokserı düzeltmek, kıç kaşımak, hatta şapur şupur öperek çocuk sevmek...
Bazı şeyler ortalıkta yapılmamalı.
0
Mirket
(14.11.24)
(28)

Rakı sever misiniz?

Bir ben var benden şurada
Ben hiç alışamadım, siz?
Ben hiç alışamadım, siz?
0
Bir ben var benden şurada
(06.11.24)
Bi yaşa kadar pek sevmiyodum. Acı da gelmiyodu aksine fazla tatlı geliyordu. Şimdi seviyorum
0
nundu
(06.11.24)
Mecburen içmeye başladım.
Bir süre sonra her yemeğin yanında ister oldum.
Evet bir ege sahil kasabasına damat gittim ve herkes bizim ayran içtiğimiz gibi rakı iciyorken ben de mecburen içmeye başladım.
0
etna
(06.11.24)
Ben genel olarak içki içmesini seven bir insan değilim ama mecbur kalsam kafama silah dayayıp birinden birini seçmemi isteseler rakı yerine kolonya içmeyi tercih ederdim en azından kokusu güzel.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.11.24)
sevemedim. baskın bir tadı var. ferahlatıcı içkiler vardır kokusuyla falan haz verir tekila gibi, cin gibi... alkol sağlığa zararlıdır...
0
exlibris
(06.11.24)
zaten artık içki içmiyorum da içtiğim zamanlarda da bi daha içersem siksinler beni demiştim. kokusundan bile hoşlanmıyorum geçtim tadını
0
high hopes of the sozluk
(06.11.24)
İçki içtiğim dönemde bira, viski ve rakı içerdim yalnızca. Rakı en son tercihimdi ama canımı da sıkmıyordu.
0
hedep
(06.11.24)
1- küçük yudum al sonra bekle sohbet koy yavas yavas iç acele etme muhabbeti koy cok tatlanıcak o masada

2- meze koyman lazım ozellıkle peynır olmalı baslangıc olarak 1 yudum rakıdan sonra cok az kucucuk peynırden al agzın alıssın acısını alacak peynır yavas yavas devam

3- rakı içerken ozellıkle masadaki insanlarda cok onemlı eger cok sevdıklerın ve sohbet guzel olmazsa da ıcılmez
0
Zetnikov
(06.11.24)
cok severim özellikle yazin karpuz peynir ile.

tekirdag gold, beylerbeyi göbek icimi daha rahattir. yeni raki kötü.
0
robert bosch
(06.11.24)
Sevmem.
0
rock n roll
(06.11.24)
Eskiden epey severdim. Artık sevmiyorum. Adabı var muhabbetini, ikinci kadehte yamulanları, rakı içilen mekanları, üçüncü kadehte bağırarak konuşmaya başlayanları ve bangır bangır müziği ile kültürünü de sevmiyorum. İçtiğim zamanda da arkadaşlarla evde içmeyi severdim. Dili uyuşturduğu için yoğun tatları olanlar ve ısı dışında yediğinden tat olarak bir şey anlamıyorsun zaten. Tadı da ertesi günü de kötü.
0
nawar
(06.11.24)
hastasıyım. 2002den beri keyifle rakı içerim. özellikle yemek yaparken içmeyi severim. yanıma kadehimi koyup, takılır(d)ım.
eskiden kulüp rakıdan başkasını içmezdim. şimdi maalesef ne bulduysam onu içer oldum.
malum, pahalılık.
0
strawberry first
(06.11.24)
Sevmiyorum, lezzetini sevmediğim içkiyi içemiyorum, rakıyı da hiç sevemedim.
0
mutekebbir
(06.11.24)
Muhabbet, eş dost ve mezeyle gidiyor. Bir de şalgam
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.11.24)
Liseden beri icmeme rağmen benim de bünyem alışmadi hiçbir zaman. 3-4 kadehi geçtiğim anda o gecenjn sonunda ya da sabahında kesin kusarim. (Ancak 5-6 kadehle zaten kafa hoslasiyor)

Ancak seneler sonra fark ettim ki benim sorunum meğerse reflu imiş (liseden beri) ve Benim içkim viski imis. (Refluyu harekete geçirmiyor rakı ya da şarap gibi)

Bu sebeple rakı sevmiyorum ama lise arkadaşları ile bir araya gelince bir şekilde içiyorum, o masada etil alkol olsa içersin zaten :)
0
makbur
(06.11.24)
bayılıyorum. olsa da içsek
0
abelardo
(06.11.24)
Minik minik, gıdım gıdım içersen seviyorum. Gerçi bir ara biri bana lıkır lıkır içirmişti ve kafam epey güzelleşmişti ama onun gibi içirebilen olmadı. Kendim öyle içebilecek biri değilim. Severim, ayrı.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
Çok severim
0
mirty
(06.11.24)
nefret ediyorum. zaten tadı güzel olsa o kadar meze hazırlanmazdı derler ya, hak veriyorum. fransa'da "aha aynı rakıya benziyor" diye ricard diye bir şey denettiler, meraktan bir kadeh içeyim dedim ondan da nefret ettim. alkole bayılmasam bile bira, şarap, cin, tekila çok severim. viski, vodka da içerim.
0
duguit
(07.11.24)
Her içkiyi eşlik etmek için azar azar içebilirim rakı hariç. Leş gibi kokuyor

Kaleci +1
0
kullanicadi
(07.11.24)
hiç sevmedim. bir tanesi biraz şekerli gibi ondan zorda kalınca içtim. toplamda 5-6 kadeh içmemişimdir ömrü hayatımda. iğrenç bir şey.
0
gabe h coud
(07.11.24)
rakının marka ve yapılışına göre değişen bir şey. sevmediğim şey yoğun ve baskın anason kokusu. ve son dönemde aşırı tatlandırılması. baskın anason kokulu ve yoğun şeker tatlı rakıları içemiyorum.
0
phonex
(07.11.24)
sevmem, alisamadim.
anason hosuma giden bisey degil, millet neden bu kadar bayilip ayiliyor onu da anlamis degilim.
sarap candir, olmadi craft bira.
0
cooperr
(07.11.24)
yaklaşık 30 senedir içiyorum diyebilirim, son 5-6 senesi haftada 4-5 gün ortalama. rakıyı heralde hayatımda 10 defa falan içmişimdir. En son da heralde 20-25 sene önce flndı. Öyle sevmiyorum yani, memleketimi söylesem şaşar kalırsınız :)))
0
kumandanim
(07.11.24)
Severim. Sofrası güzel oluyor.
0
auroraaurora
(07.11.24)
@nundu +1 cin tonik, viski vb. denemelerim oldu ama rakıya döndüm geri.
0
mikahakkinen
(07.11.24)
Sofrası güzel oluyor diye alıştım ben de.
0
ruhen hastayim ben
(07.11.24)
Ben seviyorum, nedeni yok :D Alkollü içecekler görece geç yaşlarda tüketilmeye başladığından damak zevki çoktan yerleşmiş oluyor. Haliyle 20lerin başında bir şeyler içenler zaten genelde tat için değil yarattığı etkiler nedeniyle içiyorlar. Ancak zaman içinde bir damak tadı gelişiyor. Size uymamıştır demek ki, çok da üstüne düşünmeyin bence.
0
akhenaten
(07.11.24)
Rakının markası ve çeşidi inanılmaz fark ediyor. Rakıyı çok sevmeme rağmen beni öldürseniz mesela yeni rakı içmem, içemem. Bir de yanında su değil şalgam, mümkünse acılı (acılı yiyemem normalde ama şalgam acılı olduğu zaman o rahatsız edici koku ya da tadı 0'lıyor). Araya da çay (çay da hiç sevmem ama rakıyı o da 0'lıyor hhahah).
0
charbiel
(07.11.24)
(17)

rakı mezeleriniz neler?

ala09
selamlarhiçbi şey olmasa bile girit ezmesiyle akar gider diyorum. sizinki ne?
selamlar

hiçbi şey olmasa bile girit ezmesiyle akar gider diyorum. sizinki ne?
0
ala09
(06.11.24)
Girit ezmesi sırf isminden rağbet görüyor, kırık peynir salatası olsa bu kadar ünlü olmaz :) ama yine de hazırlaması basit ve lezzetli

Seni kırmıyoruz
- girit ezmesi
- patlican salatası
- yazın yoğurtlu semizotu kışın havuç tarator, az öz üç meze seçtim
0
grimavi
(06.11.24)
Kavun.

Balıkla da çok hoş gidebilir, yemiştim ama unuttum nasıldı. Birinin bana hatırlatması lazım.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
Bazen evde hicbir seysiz bile icerim. Ama meze istiyorsam favori 3 turun;

-girit ezme
-lakerda, hamsi fume, ciroz vb. balikli bir meze
-yogurtlu bir meze (kopoglu, kabak vs)
0
mor oje
(06.11.24)
-olmazsa olmaz bir et ürünü (kırmızı et - köfte - balık -tavuk vs.)
-atom
-havuçlu tarator
-haydari
-kırmızı soğan ve domates ikilisinden salata
0
sizofren06
(06.11.24)
Patlıcan salatası ve peynir olmazsa olmasın. Takidan önce az mercimek çorbası içerim. Mideyi yatistiriyor
0
deer hunter
(06.11.24)
fav sırasına göre
1- lakerda
2- çiroz
3- ızgara enginar
4- cevizli kuru domates
5- deniz börülcesi
6- atom

ve mutlaka salata, mümkünse peynirli roka salatası ama peynir çok koyun kokuyorsa yeşil salata dahi kafi.
0
awlmi
(06.11.24)
Peynir
Havuç tarator
Acılı ezme
Deniz börülcesi

Biri yoğurtlu
Biri yeşillik
Biri salata ve acılı
Lakerda ayrı bir boyut tabi, olması fark yaratır
0
etna
(06.11.24)
yağ ve baharat içinde bekleyen kuru domatesleri küp küp bölüp tavada baya kıtır olana kadar kavurmak mayonezli sarımsaklı yoğurt karıştırıp bu kavurgaları üzerine koymak.
atom denilen mezenin domatesli ve acısız hali
0
eja
(06.11.24)
Balıkla birlikte kalamar tava, karides güveç, kavun ve beyaz peynir. Kırmızı etle birlikte atom, köpoğlu, haydari ve acılı ezme.
0
iwasbornonamountainside
(06.11.24)
kavun ve peynir ile her zaman sinirsiz icebilirim.
0
kassiopeia
(06.11.24)
evde sadece buzlu badem.

raki icmeden bir gün önce, raki icerken yiyecegim kadar cig bademi bir kavanoza koyuyorum, icine su dolduruyorum ve buzdolabinda bir gün bekletiyorum.

bir gün sonra buzlu badem hazir - suyunu süzüp bir kaba kaldir, kabugundan kolayca soyulabilir hale geliyor.
0
kimi raikkonen
(06.11.24)
dostum tatildeyken levrek bugulama mı ne oyle bısı geldi
tadı boyle ekşimsi sarı kremamsı bısı deli oldum resmen favorı mezem o
0
Zetnikov
(06.11.24)
kendi başıma içeceksem (ki yalnızken rakı pek tercih etmem), çerez ve meyve bile yeter.

ama sofra için meze arıyorsak:

en az bir çeşit peynit, yağlı sert bir peynir, mesela ezine. isterseniz girit ezme gibi şekilli yap, ister sadece dilimle koy.

en az bir çeşit yoğurtlu, hatta sarımsaklı yoğurtlu meze. ister atom yap, ister yoğurtlu patlıcan, ister yoğurtlu semizotu, haydari, havuç tarator.

en az bir çeşit de ekşili, limonlu, asitli bir meze. salata olur, acılı ezme olur, kuru domates olur.

bonus olarak patlıcan inanılmaz yakışıyor. mezelerden biri patlıcanlı olsun. bunu ister köz patlıcanla söğürme gibi salata olarak yap, ekşili asitli meze sınıfına koy, ister sarımsaklı yoğut ve biraz tahin katıp mütebbel yap, keyfine kalmış.
0
kibritsuyu
(06.11.24)
Yoğurtlu patlıcan
Enginar
Köpoğlu
Ekmek
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.11.24)
tuzlu fıstık. çoğu kişiye tuhaf geldiğini duydum ama benim fiksimdir.
0
brakgn
(06.11.24)
Haydariye bayılıyorum ben rakının yanında. bi de güzelce olgunlaştırılmış beyaz peynir.
0
antihero
(07.11.24)
atomm. olmazsa olmaz. ama rakı içmem. bunu direkt gömerim.
0
gabe h coud
(07.11.24)
(18)

Aksanlı konuşmak ve yapmacıklık sorunsalı hakkında bakabilir misiniz?

Zetnikov
uzun zamandır ingilizce konusuyorum 2 tane aksana hakimim mükemmel olmasadasoyle bır sıkıntım var. aksanlı konusunca insanlar ooo guzel falan begenılıyor ama ben konusunca kendımı yapmacık hıssedıyorum kendim gibi değilmişim gibi hissiyata kapılıyorum ve bu sorunu aşamıyorum.ornegın bır amerıkalıyı
uzun zamandır ingilizce konusuyorum 2 tane aksana hakimim mükemmel olmasada

soyle bır sıkıntım var. aksanlı konusunca insanlar ooo guzel falan begenılıyor ama ben konusunca kendımı yapmacık hıssedıyorum kendim gibi değilmişim gibi hissiyata kapılıyorum ve bu sorunu aşamıyorum.

ornegın bır amerıkalıyı taklıt etmek konusurken benimsiyemedim tam olarak nedendir bilmiyorum konusurken gormemıslık sendromu yasıyor gibiyim tabi bu benım kuruntum olabılır.

dedıgım gıbı cevremden olumlu yorum alsamda sankı ozentı damgası yıyebılır mısım gıbı de bı kafa yasıyorum


bu sebeple daha standart bir sekılde yuvarlamadan konusuyorum.
bu seferde sanki verdigim o kadar emek bosuna gıtmıs gıbı gelıyor

ısın ıcınden cıkamadım.

sız aksanlı konusuyor musunuz bu konuda ne yapmamı onerırsınız

sızce senelerdır kendımı gelıstırmısım ortalama bır telaffuzla kendım olarak mı konusayım yoksa amerikalı gibi ileri seviye ama bir taklitci mantıgıyla mı konusayım

dip not : bu sorun yurt dısında yoktu TR ye gelince böyle aksansız konusmaya basladım
0
Zetnikov
(06.11.24)
Benim, ingilizcem fevkalade değil. Çok iyi konuşuyor olsaydım da asla kasmazdım kendimi aksanlı konuşmak için. Yabancılar bizim nasıl konuştuğumuza hiç takılmıyor mesela. Konuştuğumda karşımdaki beni anlıyor mu cevap verebiliyor mu, ben onu anlıyor muyum ve cevap verebiliyor muyum? benim için bu önemli. Bir de aksanlı konuşmak için niye zorlayım kendimi. Benim ana dilim ingilizce değil ki. İngilizce benim sonradan öğrendiğim bir dil.
0
rock n roll
(06.11.24)
turklerle niye ingilizce konuşuyosun? yabancı biriyle konusuyorsan da o kendi aksanına baksın napalım yani. dil taklittir zaten
0
ala09
(06.11.24)
Aksanlı konuşmak kötü algılanıyor sanki karşıya yaranmaya çalışıyormuşum gibi hissediyorum. Onlar basıl Türkçeyi konuşurken aksan yapmıyorsa ben de yapmıyorum. Ha yapana da neden yapıyorsun demem.
0
olaylar olaylar
(06.11.24)
Kelimelerin ağzından aksanlı çıkması için ilgili ülkede bulunuyor olması lazım. Türkiye'de aksansız konuşman çok normal, çünkü İngilizcenin aksanlarını kullanmanın doğru olduğu bir yer değil burası, ayrıca sen de İngiliz veya Amerikan veya bir başka milletten değilsin, kendi ülkende yabancı dili kullanmak zorunda olduğunda aksanlı konuşmana yani daha fazla enerji harcamaya gerek yok. Dolayısıyla emeğin boşa falan gitmiyor. Yıllık izinleri de yurt dışında tatil yapmaya çalışırsın veya ilgili bölgelerden edindiğin arkadaşlarınla sıklıkla konuşursun, aksanını da kaybetmezsin. Üzülecek gerilecek bir şey yok.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
Geçenlerde İdil Bilgen'in bir zoom yayınındaki konuşmasında "miss world" demesine denk geldim, world kelimesi sonuna kadar aksanlıydı ve bizimle konuşurken bu şekilde konuşması çok ağırıma gitti, kanıma dokundu. Yapmacıklıkla ilgisi olmasa da ben bir İngiliz'i veya Amerikan'ı dinlemiyorum, bir Türk'ü dinliyorum, bir Türk olarak.

Bunun en güçlü açıklamasını Fransızlara Japonlara Çinlilerr sorarsan anlatırlar.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
ana dilin değilse aksan bildiğin yapmacıklık. onlar gibi olma çabası. aksan ileri seviye veya iyi ingilizce konuşmak demek değil ki.
bu türkçe konuşanlar içinde böyle. adam doğuda şiveli konuşuyor batıya gelince istanbul Türkçesine dönüyor.

bu durumda en çok bizim türklerde var. izlediğim youtube videolarında hep türkler bu amerikan aksanı yapma çabasında. asyalıya, afrikalıya hele hintlilere bakıyorsun kendi aksanında bam bam konuşuyor. bir bizimkiler özenti.
0
my fault
(06.11.24)
abi kasmayın aksan için ya, karşındaki native olsa bile senin aksanını hiç sallamaz. onun yerine mümkün olduğunca sözcük dağarcığınızı geliştirin. grammer bile bir yere kadar. ben bir şirkette ihracatta çalışıyorum. anadili ingilizce olmayan yüzlerce insanla ingilizce konuşuyorum. bir cümleler kuruyorlar kafayı yersin ama ne dediğini anladıktan sonra hiç sallamıyorum. Turkish english en güzeli. Önemli olan söylemek istediğin şeyi karşıdakinin anlaması, onun söylediğini de senin anlaman. gerisi hikaye geliyor bana.
0
mustafakesekci
(06.11.24)
Ayy doğru dürüst telaffuz bilmeyenler takılıyor birinin aksanlı konuşmasına. Yapamıyorsak sorun yok ama yapabiliyorsanız geri durmayın bence. Özellikle eğitimci iseniz daha iyi aksanlı konuşmanız. Çocukların kulak aşinalığı gelişiyor. Yurt dışında veya yabancı birini dinlerken zorlanmıyorlar. Ek olarak zaten İngilizceye çok maruz kalan veya çocuklukta düzgün öğrenen herkes genelde aksanlı konuşuyor.

Özellikle Türkçede bulunmayan a-e arasındaki açık "e" sesi ve "i-ı" arasındaki sesleri çok çıkaramıyoruz milletçe. Bu ve benzeri sesleri düzgün çıkarana direkt aksan kasıyor diyorlar ama alakası yok. Dil konusundaki kompleksleri asla yenemeyen ve bu yüzden bu konuda bir gıdım ileri gidemeyen bir toplumuz.
0
playing star again
(06.11.24)
Türk'ün cehenneme ihtiyacı yok, biz çekiyoruz birbirimizi aşağıya :(

Ben bu durumu lisedeyken Almanca için yaşadım. Düzgün aksanla konuşunca aşağılamak adına "Almancı" derlerdi. Bu "sınavla bu okulu kazanamadın da yurtdışı kontenjanından İEL'ye giren vasatsın" demek gibi bir şeydi. Üniversiteye girince kurtuldum bu önyargıdan. Bir dilin anadiline en yakın konuşabiliyorsanız konuşmalısınız. Telaffuzu beceremeyenler günlüklerine yazarak ağlayabilirler.
0
SiyamkedisiZorro
(06.11.24)
@ala09 +1

Ayrıca onlarınki eziklik psikolojisi. İngilizceyi yeni konuşan biri gibi konuşmadığın zaman ezik hissedip, kıskanıp, utandırmaya çalışıyorlar aslında. Bunun dışında çoklu kültürel firmalarla çalıştım, denetlemeye gittim, kaç ayrı ülkeden arkadaşım var. Amerikanlar dışında Amerikan aksanı ile konuşmaya çalışan yok. Bir Almanlar biraz yanlış anladıkları Amerikan aksanı ile konuşuyor. Herkes nasıl konuşuyorsa, öyle devam ediyor. İstersen "ayh lukıt tivi" de. Karşıdaki anlıyorsa devam.

Biz de "listening" kısmını çok büyük oranda Amerikan yapımı film, dizi, oyun, müziklerden aldığımız için Amerikan aksanına kayması normal. Aynı şey İngiliz dizilerinin ya da İngiltere'de geçen dizilerin daha popüler olduğunu dönemde İngiliz aksanı için geçerliydi. Su gibi İngilizce konuşurum. Türkler ile konuştuğum zaman dışında aksan konusunda tuhaf hissettirildiğim an olmadı. O yüzden anlıyorum. Sen gönlünden geldiği gibi konuş.
0
nawar
(06.11.24)
Aksan bana hep komik gelmiştir. Lan sen Edinburg'da mı doğdun? Lancashire köyünde mi büyüdün nedir yani? İngilizin karadeniz veya kürt gibi Türkçe konuşmasını düşünemiyorum. Lan ne boş adam der geçerim.
0
Shepard
(06.11.24)
türk bir arkadaşım yanımda aksanlı ingilizce konuştuğunda benim de çok gülesim geliyor. eğreti durduğunu düşünüyorum. aksan doğal sürecinde gelişmediyse (uzun yıllar o bölgenin diline maruz kalmak gibi) bence anlamsız ki bir fransız, rus, ispanyol ingilizce konuştuğunda ana dillerini zorlanmadan tahmin edebiliyorsunuz.
0
brakgn
(06.11.24)
yapmacıklık tabi ki. aksanlı konuşmaya çalışmak yapmacıklık. ha aksanlı bir yerde yaşarsın ve orada öğrenirsin o zaman aksanın olur. ama sen türkiyede yaşıyorsan amerikan aksanı ile konusman komik. aksan öğreneceğine kelime öğrensen daha iyi. ooo güzel falan diyenler havalı göründüğü için öyle diyen dil bilmezler.
0
abelardo
(06.11.24)
dili nereden öğrenirsen öyle konuşursun. Amerikan filmlerden öğrendiysen Amerikan gibi konuşursun.

Türklerin ne düşündüğünü boşver. Ha karşı taraf anlamıyorsa aksanı düzleştirmek (bkz. Türk İngilizcesi) mantıklı ama Amerikan veya İngiliz aksanı konuşana "kasıyor" demek saçma bence.

Ben İngiltere'de bir süre yaşadım şu an da kalıcı geldim gibi inşallah. E buradaki insanları duyup onlarla konuştukça bazı kelimeler ağzımdan otomatik olarak İngiliz RP aksanı gibi çıkıyor. Bırak Türkleri, Amerikanlar duysa ne diyor bu ibiş diyebilir ama burada böyle konuşuluyor :D Türkiye'ye gelip İngilizce konuşacak olsam kendimi "düzeltmeye" yani dümdüz aşırı net konuşmaya çalışsam o da garip.

Dil taklittir. Ben olsam Amerikalı gibi yetiştiysem öyle konuşmaya devam ederdim.
Bu arada Türkçe'yi Fransa'daki doğulu bi Türkten öğrenmiş bi Fransız, baya doğu ağzıyla Türkçe konuşuyordu ahah.
0
nhk ni youkosu
(06.11.24)
aksan bence bir dili olması gerektiği gibi konuşabilmenin bir parçası. aksan yapmayanları veya yapamayanları tamamen normal karşılıyorum. ancak yapanların linçlenmesini anlayamıyorum. sonuçta her kelimenin bir doğru telaffuzu var.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(07.11.24)
amerikan aksanim vardir benim de. ex de amerikaliydi. cok iyi konusuyorsun falan derdi ayiptir söylemesi.

türkce aksanli ingiliyce konusurken aksansiz oldugunuzu mu saniyorsunuz...
0
robert bosch
(07.11.24)
dogru telaffuz baska aksan baska bisey.
bkz. António Guterres
adamda agir aksan var, ama telaffuzu hatali degil, her dedigi gayet net anlasiliyor.

Anadilin ingilizce degilse, ve ortaokula kadar ingilizce gormediysen aksan normal ve bence yok etmesi imkansiz.

Aksanli konusmanin bence ciddi karizmasi var, birkac dile hakim olmak kolay degil, ve bu diller arasinda kolayca gecis yapabilmek guzel olay.

falan filan..
0
cooperr
(07.11.24)
aksanlı konuşmadım hiç. aksana da sahip olmadım, 94 senesinden beri.

çünkü önemli olan anlaşılır olmak.

senin hissin önemli. yapmacık hissediyorsanız salınız gitsin. benim derdim telaffuz.
arkansas, roosevelt falan önemli.

çocukken trt spikerleri konuşurken nasıl telaffuz hatası yapmıyorlar, nasıl biliyorlar ki nasıl telaffuz edildiğini, ya benim başıma gelirse diye kendi kendime dertlenmiştim.

böyle bir geçmiş hikayeniz olabilir mi? bir yerden bir anı çakılı kaldıysa o hissi çözebilirsiniz. yurtdışında yaşamış ve buraya gelmiş biri olarak aksanlı konuşmanızda bence sakınca yok. ama salın gitsin.
0
janderzel zartanyan
(07.11.24)
(14)

tek yasamak mi ev arkadasi mi

nickie
avrupa'da buyuk bi sehirde bir suredir beyaz yaka olarak calisiyorsunuz diyelim. 32 yasindasiniz ve bekarsiniz. Sehirde birkac arkadasiniz var ancak herkes is guc derdinde oldugu icin genelde is sonrasi yalniz takiliyorsunuz. Sehir merkezine toplu tasimayla 30-40 dk'lik mesafede ici guzel ve kirasi
avrupa'da buyuk bi sehirde bir suredir beyaz yaka olarak calisiyorsunuz diyelim. 32 yasindasiniz ve bekarsiniz. Sehirde birkac arkadasiniz var ancak herkes is guc derdinde oldugu icin genelde is sonrasi yalniz takiliyorsunuz. Sehir merkezine toplu tasimayla 30-40 dk'lik mesafede ici guzel ve kirasi bi tik daha uygun yerde tek yasamak mi yoksa ayni parayi sehir merkezinde bi odaya vererek cogu yere yuruyerek ve bisikletle giderek canli bir sosyal hayata sahip olmak mi? 32 yasinda ev arkadasi cekilir mi? (maas cok yuksek degil, orta seviye diyelim, o yuzden sehir merkezinde tek eve cikmak mumkun degil)

derdini s... demeyin lutfen. ya da diyin..
0
nickie
(06.11.24)
Kendi tercihim tek yaşamak. Çünkü şehir merkezinde de yaşasam yapabileceklerin de bir noktaya kadar, çevre de bir noktaya kadar. Eğer yorgunum, o yolu her gün her gün çekemem diyorsam şehir merkezi tabii. Ama ev yalnızlığı her evdedir. Ev arkadaşın olsa da olmasa da yalnızlık yalnızlıktır, barışmak gerekir onunla.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
Ben o yaşta ev arkadaşı ve onun getireceği belirsizlik, gerginlik, rahatsızlıklarla uğraşmak istemezdim mecbur değilsem açıkçası.
0
salihdt
(06.11.24)
sehirden uzak ve tek.

gelen gidenin olur zaten merak etme. 32 yasinda fulltime calisan birinin ev arkadasiyla yasamasi cok iyi durmaz bence
0
robert bosch
(06.11.24)
karakterine bağlı. ben evlenene dek hep yalnız yaşadım. düzenli ve temiz bir adamım, evde vakit geçirmeyi ve evde kontrolün bende olmasını seviyorum, o yüzden ev arkadaşı çekemem. ki temiz titiz biriysen avrupa'da düzgün ev arkadaşı bulmak da sıkıntı. genelde bizden daha dağınık ve umursamaz oluyorlar.
0
sir gawain
(06.11.24)
Şehir merkezindeki muhit önemli çevresi nasıl. Mesela ben bir süre Dublin’de yaşadım ve şehir merkezinde kesseler oturmazdım nispeten dediğin mesafe kadaruzakta yaşadım. Normal şartlarda git şehir merkezinde ev paylaş derdim. Kaç yaşına gelmişsin ev mi paylaşıyorsun muhabbeti Türkiye’de olur, orada bunu pek takmazlar. Takmıyorlar da çünkü zaten yaşıtımız çoğu insan böyle yaşıyor. Hareketliliğe etkinliklere yakınlık gerçekten önemli. Uzaktaysan bir çok etkenin bir araya gelmesi gerekiyor bu etkinlikleri katılmak için ya da gidip bir iki şey içip kafa dağıtmak için. Ama şehir merkezindeysen daha rahat bir şekilde hadi çıkayım bir hava alayım şuraya buraya gideyim sarmazsa dönerim diyebilirsin. Benzer yaşlardayız bir şeyler yapmak için dediğin mesafenin gözümüzde büyümesi çok kolay ama yakın oldun mu o kadar da zor olmuyor.
0
air
(06.11.24)
tek yaşamaktan vazgeçmek için çok büyük sebepler gerekir. yaşadığınız yerde sosyal ortam sıfır değilse hiç gerek yok merkez + ev arkadaşına. %90 pişmanlık.
0
tukenmez adam
(06.11.24)
Sosyal ortam bekliyor, biraz da ortamlara akmak istiyorsaniz ev arkadasiyla sehir merkezi. Yok ben arada cikarim ama bi sekilde zamanla ortam ve arkadaslar zamanla oturur, evimde keyfime bakayim derseniz tek.
Bu, yasam biciminize ve insanlarla yakinlik seviyenize gore degisecek bir cevap
0
mor oje
(06.11.24)
Ben 36 yasimda ev arkadaslarimla yasamaya basladim. Kotu bi duyguydu. Su an tek kaliyorum, cok da masrafli ama ev arkadaşı istemiyorum ya.
0
Kahvedesu
(06.11.24)
Şu anda yalnız mı yaşıyorsunuz? Bence yalnız yaşıyorduysanız sonradan ev arkadaşına adapte olmak zor olur. Halihazırda ev arkadaşı var ise bir sene daha şehir merkezi deneyebilirsiniz baktınız olmadı ayrı çıkarsınız. Ama kendinizi siz tanıyorsunuz. O 30-40 dklık yol sizin gözünüzde büyüyüp iyice evcimen de olabilirsiniz, o çabayı harcamak size bağlı.
0
peki madem
(06.11.24)
tek yaşamak her türlü ağır basar bende.
0
kumandanim
(06.11.24)
ev arkadaşlığının üniversite öğrenciliğinden sonra tahammül edilebilir olduğunu düşünmüyorum.

30'lu yaşlarda ev arkadaşı çekeceğime kuru ekmek kemiririm.
0
wilhelmwasmuss
(06.11.24)
ev arkadaşı + merkezi konumda ikamet
0
benibulmanlazim
(06.11.24)
Çok kişisel bir soru, ne imkan olursa olsun ben de tek yaşamak derim. Her şeyi mükemmel olsa bile hiç ikinci bir ses / nefesi çekecek, tuvalet sırası bekleyecek isteğim yok.
0
charbiel
(06.11.24)
Tek yaşamak elbette. Yine merkezi ama biraz daha küçük bir daire bakardım senin yerinde olsaydım.
0
iwasbornonamountainside
(06.11.24)
(9)

Cenazesi Olan Diş Hekimine Çiçek

rock n roll
Selam, diş hekimimi çok seviyorum, çok tatlı bir insan. Yakın bir zamanda yeğenini kaybetti, daha bebekti yeğeni. Haftaya kontrole gideceğim. Küçük bir saksıda çiçek götürsem, başsağlığı diledikten sonra çiçeği versem tuhaf mı olur? Çiçekler genelde insanları mutlu eder ya hani, moral olur belki diy
Selam, diş hekimimi çok seviyorum, çok tatlı bir insan. Yakın bir zamanda yeğenini kaybetti, daha bebekti yeğeni. Haftaya kontrole gideceğim. Küçük bir saksıda çiçek götürsem, başsağlığı diledikten sonra çiçeği versem tuhaf mı olur? Çiçekler genelde insanları mutlu eder ya hani, moral olur belki diye düşündüm. Duyuruda da ince insanlar çok, o yüzden bir duyuruya sorayım diye düşündüm :)
0
rock n roll
(05.11.24)
Kendimce çok güzel ve ince bir düşünce olmasına rağmen, saksı çiçekleri genellikle açılış, kutlama, yeni ev hediyesi gibi güzel olaylar anısına alındığı için; başsağlığına götürmeniz uygun düşmeyebilir.
0
strawberry first
(05.11.24)
Olmaz. Guzel ani hediyesi o +1
Bi sey goturme bence.
0
Kittie
(05.11.24)
doğru olmaz. Çiçek vs gereksiz bir ayrıntı.
İncelik kapsamında sadece,
başınız sağolsun denir.
0
diyecevaplandı
(05.11.24)
çiçek verme, sarıl.
0
gabe h coud
(05.11.24)
@gabe h coud

Sarılmaya çekinirim.
0
🌸rock n roll
(05.11.24)
"yeğenim vefat ettiği için hediye aldım" düşüncesi oluşabilir, rahatsız olabilir, hassasiyetine göre değişir, ki bence diş hekimleri epey hassas kişiler olmaya çok yatkınlar, çok fazla ince noktalarla uğraştıkları için. O dikkat o ayrıntıcılık o hassasiyet hayatının geneline yayılmış olabilir. Sen daha iyi tanırsın.

Bence ona duygularını sözlü olarak ve bütün samimiyetimle anlat. Yani uygun görüyorsan. İçinde onun güvenilirliğine dair bir endişe varsa onu da yapmak zorunda değilsin. Bazen yalnızca kuru bir baş sağlığı yeterlidir. Belki bu sadece senin hassasiyetin ve inceliğindir...
0
muhayyer divan
(06.11.24)
Yeğeninin anısına bağış yapabilirsin. Darüşşafaka, LÖSEV, Tev falan gibi bir yerlere, gayet düşünceli bir davranış olur.
0
sibertenik
(06.11.24)
başsağlığına giderken çiçek götürülmez +1
0
mustafakesekci
(06.11.24)
Bağış + 1
0
kumandanim
(06.11.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.